Lefkoşa seçimlerine dair Tufan Erhürman’ın ‘gaiLe’ dergisindeki analizini de okuduktan sonra hafta sonu sandık sandık sonuçları daha yakından inceleme fırsatım oldu.

Öncelikle şunu söylemek gerekiyor.
“Seçimlerde sandığa gitmeyen” yüzde 42’lik kesim için farklı tahminler ya da iddialar ortaya konabilir.
Ama tümü“tahmin” olur sadece…
Oysa, sandık sandık, isim isim belli tümü.
Bir araştırma yapılabilir, hem sebepleri anlamak adına, hem de bu “seçmenlerin” aslında ne kadarının yurt içinde ya da Lefkoşa’da yaşayıp yaşamadığını görmek anlamında…

* * *
Seçimlere katılım oranı ile ilgili bir başka düşüncemi daha paylaşayım.
Eğer, katılım oranı % 58 değil de örneğin % 88 olsaydı, büyük ihtimal sonuç değişmeyecekti.
Örneğin genel seçimlerde, sandıkların % 40’ı açıldığına sonuç neyse, % 80’e geldiğinde de neredeyse aynıydı…
Neredeyse tüm seçimlerde, yerel ya da genel fark etmiyor, durum budur.
Tek farkı şu olacaktı; aynı oranda CTP’nin UBP’nin ve tüm diğerlerin daha fazla olacaktı oyları…
Hoş, son iki seçim arasındaki “katılım” farkı da yüzde 2 zaten…

* * *
Erhürman’ın şu saptaması önemli:
“… Gelişmekte olan ülkelerde alt gelir grupları şehrin merkezinee… Üst gelir grupları ise dışarıya yerleşmiştir. Meseleye sınıfsal bakınca sol partilerin alt gelir gruplarından, sağ partilerin ise üst gelir gruplarından daha çok oy alması beklenir.  Oysa Lefkoşa’da durum bunun tersi…”
Bu analizinde Erhürman, CTP ile TDP’ye “dar gelir grupları” ile daha fazla iletişim öneriyor…
Ama meseleyi sadece “gelir düzeyi” ile özetlemek mümkün mü?
Sanırım şehre dair beklentiler, soysal ve kültürel alışkanlıklardaki farklılıklar ve “menfaat ilişlikleri” de bu sonuçlarda etkin oluyor.

* * *
Lefkoşa’nın Surlariçi’nde 17  sandık var.
Abdiçavuş’tan Arabahmet’e Kafesli’den Yenicami’ye, Mahmutpaşa’dan Akkavuk’a kadar.
Bu sandıkların toplamında UBP 615 oy almış… CTP 564…
Yani aradaki fark, 51 oy…
Eğer seçim sadece “Surlariçi”nde yapılmış olsaydı, “yüzde 4”lik bir farkla UBP adayı CTP’nin önünde olacaktı.
UBP % 38, CTP % 34, DP % 22, TDP ise sadece % 6’da kaldı, Surlariçi’nde…
Daha dikkat çekici olan şu ki, CTP’nin Surlariçi’nde 2010’da aldığı oylar, daha fazlaydı…
Surlariçi’nde 611 oydan, 564’e düştü CTP…
UBP ise adeta  eridi… 1.171 oydan, 611’e geriledi ki, UBP-DP oylarının toplamı dahi, 978’te kaldı son seçimde…
Surlariçi, seçimlere katılım anlamında en fazla “kayıp” veren bölge de oldu…
Peki, “Surlariçi” seçimin dışında kalsa ne olacaktı?
İşte burada, % 36’ya % 26’lık bir fark atıyor , bu kez CTP…
Ve geçtiğimiz seçime oranla da oylarını, Lefkoşa’nın dışına çıktıkça artırıyor,
UBP, daha bir yoğun oy kaybederken…

* * *
Yani, ‘Surlariçi’ne… Ve ‘gerçek’ dar gelirli kesimlerle… Daha özü, göçmenlere yönelik ‘özel’ politikalar, özel bir iletişim şart…
Bu saptama, öneri ve gözlem son genel seçimlerin ardından da yapılmıştı ‘sol’ için… Ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasında da…
Bu yönde henüz ciddi bir adım yok, görüldüğü gibi…