1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Lefkoşa’da kerpiç ev çöktü, 6 kişilik aile son anda kurtuldu
Lefkoşa’da kerpiç ev çöktü, 6 kişilik aile son anda kurtuldu

Lefkoşa’da kerpiç ev çöktü, 6 kişilik aile son anda kurtuldu

Lefkoşa Surlariçi'nde dün sabah saat 06.30 sıralarında Pençizade Sokak üzerinde bulunan kerpiç bir evin duvarı yıkıldı. Ev yıkıldığı sırada içeride olan aile fertleri kendilerini son anda dışarıya attı... Aile o anları YENİDÜZEN'e anlattı...

A+A-

Fehime ALASYA

Lefkoşa Surlariçi'nde dün sabah saat 06.30 sıralarında Cumhurbaşkanlığı'nın 150 metre güneydoğusundaki Pençizade Sokak üzerinde bulunan kerpiç bir evin duvarı tamamen yıkıldı.

Olayda herhangi bir ölüm veya yaralanma olmaması sevindirse de, ciddi maddi hasar meydana geldi. Yıkılan duvar sonucu yol kenarında park halinde bulunan bir araç ile binanın yan tarafında bulunan başka bir binaya ait garaj ve su deposu hasar gördü. Söz konusu evde 3 yıla yakındır kiracı olarak yaşayan Çiloğlu ailesi ise 4 çocuğuyla birlikte evden son anda çıkarak kurtuldu.

Evin bir bölümünün yıkılmasının ardından Polis, emniyet tedbiri aldı, yolu trafiğe kapattı, belediye ekipleri ise temizlik çalışmalarına başladı.

 

115 yıllık ev…

Polis, olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü belirtirken, olay yerinde YENİDÜZEN’e konuşan bazı görevliler 3 odalı, iki katlı, 1907 yılı yapımı, 115 yıllık evin Eski Eserler Yasası kapsamında olduğunu belirtti.

 

Aile taşındı, Vakıflar yardım etti…

Vakıflar ve Belediyenin de devreye girmesiyle aile, kiralık bir ev bulunana dek aile geçici bir konaklama merkezine yerleştirildi. Evin, enkaz altından kurtarılabilen eşyaları, güvenli bir yere taşındı. Akabinde Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin aileye yardım edeceği açıklandı.

EVKAF’tan yapılan açıklamada, binanın yıkılmasından dolayı evsiz kalan ailenin pek çok eşyasının da enkaz altında kaldığı,  Vakıflar’ın desteğiyle ailenin eşyalı bir eve taşındığı, giyecek ve yiyecek ihtiyaçlarının da karşılandığı ifade edildi.


 6 kişilik aile son anda kurtuldu…

"Tek düşündüğümüz çocuklarımızı kurtarmaktı..."

Leyla ve Levent Çiloğlu'nun kirasında bulunan, 4 çocuklu ailenin yaşadığı ve dün sabah bir bölümü çöken evde adeta can pazarı yaşandı.

Evin çökmeye başladığı anı ilk gören ve yaşananları YENİDÜZEN'e anlatan anne Leyla Çiloğlu, "Her şey bir anda başladı, tek düşündüğümüz çocuklarımızı kurtarmaktı" dedi.

Evin yıkılması sırasında dört çocuğuyla evde olan ve tozun, toprağın içinde kendini zar zor dışarı attıklarını belirten anne Leyla Çiloğlu, yaklaşık 3 yıldır burada kiracı oldukların anlattı.

Anne Leyla Çiloğlu yaşadığı korku dolu anları şöyle anlattı:

“Sabah kalktım, çocukların kahvaltısını hazırlayacaktım, saat 6 sıralarında. Mutfağa geçtim, arkama baktım tavandan toprak dökülmeye başladı, bir çatırtı çıktı. Eşime dedim Levent kalk, deprem mi oluyor diye bağırdım. Sonra evin çöktüğünü gördüm, ev çöküyor diye bağırdım, duvarın dibinde yatan en küçük çocuğum olan kızım için çok endişelendim. Çocuğu al, Nisa nerde diye bağırdım, aldığını söylemiş ama duymadım, o toz toprağın arasında göz görü görmüyordu. Sonra eşim yanıma geldi, çocuğu gördüm. Diğer çocuklarım üst kattaydı, uyanmışlar, hemen aşağıya koştular, dışarıya çıktılar.”

 

“Defalarca tadilat gerekiyor dedik ama…”

“Evin tadilata, ihtiyacı olduğunu söyledik, mal sahibine malzemeyi alın biz yapalım teklifinde de bulunduk ama hiçbir yardımı olmadı. Uzun süre depomuz sorunluydu, susuz kaldık, elektrik sıkıntılıydı, bir çözdük, ev sahibinin yardımı hiç olmadı. Malzemeyi alın, biz yapalım, kiradan düşün dedik, kabul etmedi…”

 

Önce can, sonra mal…

Evin bir bölümünün çökmesi, ailenin daha sonra evdeki bazı eşyalarını kurtarmasına olanak sağladı.

Çökmenin ardından İlk şoku atlatan aile, bölge vatandaşları yardımıyla ev içerisinde kalan eşyaları dışarıya çıkardı.

Aileye belediyenin yanı sıra Vakıflar ve Eski Eserler Dairesi'nden de yardım geldi. 

Evin çökmeyen bölümündeki eşyalarını nasıl kurtaracağını düşünen aile, belediye ekipleri ve eski eserler dairesinin çalışmalarını dikkatle izledi. Anne Leyla Çiloğlu, zaman zaman gözyaşlarını tutmadı.

 

Çocuklar yürek burktu…

Tüm bu keşmekeşin ve enkazın arasında ise ailenin 10 yaşındaki ferdi Erdoğan, kendisine yeni alınan ve göçük altında kalan oyuncak arabası için akıttığı gözyaşları ile yürekleri burktu...

Ailenin bir diğer oğlunun, kafesteki kuşunu göçükten kurtardığı için yüzünde gülücükler açarken, büyük oğlan ise evden aceleyle çıkarılan okul defterlerini ve kitaplarını çantasında topladı… Belediye ekiplerinin yıkım çalışması arasında yaşanan tüm bu olaylar, tam bir dramı ortaya koydu…

 

Aracın üzerine çöktü

Evin bir bölümü üzerine çöken araç yaşananların vahametini bir kez daha gözler önüne serdi, can kaybı yaşanmamış olması ise sevindirdi.


Ev sahibi Mehmet Nezihoğlu:

“Birçok kez ilgili dairelere gittim ama kimse yardım etmiyor”

Ev sahibi Mehmet Nezihoğlu evin tadilatı için birçok kez ilgili dairelere gittiğini fakat bir sonuç alamadığını belirtti.

Olay yerine gelerek çalışmaları inceleyen Nezihoğlu, devletin ilgisizliğinden yakındı. Nezihoğlu, maddi gücünün tek başına binayı tadil etmeye yetmediğini kaydetti.

 

Lefkoşa Türk Belediyesi İnşaat Mühendisi Zeka Yılmaz:

“Belediyenin tadilata zorlama veya evden çıkarma yetkisi yok”

Lefkoşa Türk Belediyesi İnşaat Mühendisi Zeka Yılmaz, tespit ettikleri veya belediyeye bildirilen bazı binalar olduğunu, bunların incelendiğini, yıkılma tehlikesi tespit edilmesi halinde ise yazılı belge ile mal sahibine durumu bildirdiklerini belirtti.

Belediyenin tadilata zorlama veya evden çıkarma yetkisi olmadığının altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:

“Neredeyse tüm Surlariçi Eski Eserler Koruma Alanı kapsamındadır. Bizim belediye olarak herhangi bir eve gidip tadilat yapmaya zorunlu tutma veya evden çıkma zorunluluğu getirme yetkimiz yok. Mal sahibinin bu aşamaya gelmezden önce tedbir alması gerekiyor. İlgili kurumlar ‘bu evde sağlıklı yaşam sürülemez’ diyerek, denetleme yapması, yaptırımı olması lazım…”

 

“Eski eser değeri olan bir binaya mal sahibi bile dokunamaz”

Yıkım sırasında yapılan her anı, her müdahaleyi bile Eski Eserler gözetiminde yapmak zorunda olduklarını anlatan Yılmaz, “Harabe bile olsa onların izni ile hareket ediyoruz. Eski Eserler Yasası’na göre eski eser değeri olan bir binaya mal sahibi bile dokunamaz.” dedi.


Eski Eserler Dairesi’nden 3. Derece İnşaat Mühendisi Ali Karyal:

“Bu binalar mümkün olduğunca korunup yaşatılmalı”

Binanın mimari değeri olan bir yapı olduğunu ifade eden Eski Eserler Dairesi’nden görevli 3. Derece İnşaat Mühendisi Ali Karyal, bu tip binaların mümkün olduğunca korunup daha uzun yıllar yaşatılması gerektiğini anlattı.

Bunun söz konusu binada kamu güvenliği açısından da uygun olmadığına değinen Karyal, binada dünkü çökmenin ardından ‘kısmi kırım’ yapıldığını, bazı yerlerinin yıkıldığını ifade etti.

Olay yerinden ayrılmayarak çalışmaları izleyen Karyal, binanın bazı bölümlerinin yıkımının ardından ‘kullanılamaz’ halde duracağını anlattı.  

Karyal, şöyle devam etti:

“Yapıda, mümkün olduğunca koruyabildiğimiz alanlarını koruyarak müdahale edildi. Arazi ve bina mimari değeri olmasına rağmen özel mülktür ve bu nedenle bizim artık yapabileceğimiz bir şeyimiz yok. Şehir Planlama Dairesi’ne ‘yeni inşaat’ olarak proje sunulmalı ve bina korunarak yeniden yapılanacak. Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan da onay alınacak, belediyeden de onay alacak. Ama tüm bunlar için mal sahibinin gücü yeter mi bilemiyoruz.”

 

Bir yılda çöken 3’üncü yapı…

Son bir yıl içinde kısmen yıkılan üçüncü ev ile karşılaştıkları bilgisini de veren Karyal, “Yaptığımızdan çok yıkmaktayız” dedi.

Bahsi geçen binaların atıl vaziyette kalmaması için devlet politikasına ihtiyaç duyduğu görüşünü de paylaşan Karyal, “Kültürel varlıklarımızı korumayı bir çeşit becermeliyiz. Ama ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum da ortada, zaruri ihtiyaçlara yetişmek bizle zorken bu ne kadar mümkündür bilmiyorum” şeklinde konuştu.

 

“Tavsiye etmekten başka çözümümüz olamazdı”

Bahsi geçen bina için kendilerine yıkılmak üzere olduğuna dair bir bilgi verilmediğini kaydeden Karyal, “Zaten bu yönde de sadece kullanılmamasını Eski Eserlere tavsiye etmekten başka çözümümüz olamazdı, yaptırımımız yoktur” dedi.

 

Yıkılan evin karşı komşusu Avukat Volkan Kırkalı:

“Defalarca bildirdik ama…”

Sabaha bir toz bulutu ve ‘çığlık-kıyamet’ ile uyandıklarını anlatan yıkılan evin karşı komşusu Avukat Volkan Kırkalı, “Tek tesellimiz canlarına zarar gelmemesi…” dedi.

Bu binanın yıkılacağını mahalle sakinleri olarak defalarca hem sözlü, hem de yazılı Eski Eserler ve Belediye’ye bildirdiklerini anlatan Kırkalı, buna rağmen hiçbir çözüm bulamadıklarını kaydetti. 

Kendisinin de bölgede mimari değeri bulunan evin tadilatını yaparak kullandığını kaydeden Kırkalı, yaklaşık 90 yıllık evi restore ederken inanılmaz zorluklarla karşılaştığını anlattı.

 

“Destek yok, köstek çok…”

Kültürüne sahip çıkmak için satın aldığı ve beş yıldır kullandığı evin restore sürecinde prosedürlerden bıkıp usandığını ifade etti.

Kırkalı, şunları dile getirdi:

“Bu süre içinde Belediye ve Eski Eserlerin binbir zorluğuyla karşılaştım. Tadilat 18 ay sürdü, maddi olarak inanılmaz harcama yaptım,  çok masraflı bir çalışma. Karşılaştığımız engeller bizi yıprattı. Devlet ve ilgili daireler köstek olmasın yeter, destek olmasa da olur. Bu yapıyı aldığımı duyan güneydeki arkadaşlarım bana maddi, manevi ne kadar destek verileceğini sordu. Güneyde çok ciddi destekler varmış. Burada ise hal ortada…” dedi.

1-347.jpg

2-309.jpg

yikilan-ev.jpg

Aile taşındı

Lefkoşa Surlariçi bölgesinde  evi yıkıldığı için  evsiz kalan 4 çocuklu aileye Kıbrıs Vakıflar İdaresi(EVKAF) yardım ediyor.

 EVKAF’tan yapılan açıklamada, binanın yıkılmasından dolayı evsiz kalan ailenin pek çok eşyasının de enkaz altında kaldığı,  Vakıflar’ın desteğiyle ailenin eşyalı bir eve taşındığı, giyecek ve yiyecek ihtiyaçlarının da karşılandığı ifade edildi.

 

FOTOĞRAFLAR: FEHİME ALASYA / POLİS BASIN SUBAYLIĞI

 

Bu haber toplam 3198 defa okunmuştur