Surlariçi’ne renk katan mekân; Tezgah Cafe
Yaptığı işe tutkun bir genç işletmeci Buğçe Küçük, Surlariçi’nde onlarca yaratıcı lezzete hayat veriyor
Fehime ALASYA
Damak zevkine ve girişimci kişiliğine güvenerek Surlariçi'ne yatırım yapan genç iş kadını Buğçe Küçük, 2016 yılından bu yana, her sabah severek gittiği ve çok mutlu olduğu bir işe sahip...
Tüm kaygılarına rağmen bu girişimde bulunan Küçük, Lefkoşa çarşıya döndüğü için bir gün dahi pişmanlık duymayan genç bir girişimci... Bölgedeki sıkıntılara ve Tezgâh’ta yaşadığı güzelliklere değinen Küçük, ADRES okuyucuları için mutfağa girdi... Birbirinden lezzetli onlarca çeşidi müşterilerine sunan Küçük, her şeyin yerel ürünler kullanılarak üretildiğine ve el yapımı olduğuna dikkat çekiyor.
Kumarcılar Hanı karşısındaki mekân, yerli, yabancı pek çok turist ağırlıyor.
Genç işletmeci Buğçe Küçük aynı zamanda çiçeği burnunda bir anne… Yaz isimli kız bebeğiyle, hamileliğinden itibaren Tezgah’ta olan Küçük, “Bebeğim benimle birlikte, o da pasta kokusuyla büyüyor. Benimle dükkânda, burada vakit geçiriyoruz.” diyor.
“TUTKU, HEVES VE İSTEK İLE YILLARCA BİR BİRİKİME DÖNÜŞTÜ”
Tezgah Cafe Direktörlüğünü yapan işletme sahibi Buğçe Küçük, aynı zamanda mutfaktaki lezzetlere de sihirli dokunuşlar gerçekleştiriyor.
Yıllarca özel sektörde çalışıp çarşıya dönen girişimciler arasında yer alan Küçük, tatlı ve kahveyi çok sevdiğini, bu alanda düşkünlüğü olduğunu anlatıyor. Bu düşkünlükle yıllarca eşi ile birlikte çeşitli araştırmalar yaptığını anlatan Küçük, bundan cesaret aldığını ifade ediyor.
Küçük, “Eşim de benim gibi lezzet yolculukları yapmaya bayılıyor. Gurme lokasyonları çerçevesinde seyahatler ediyoruz, bu tutku, heves ve istek ile yıllarca bir birikime dönüştü. Damak zevkime de oldukça güvendiğimiz için böyle bir girişim yaptık. 2016 yılından beridir çarşıda hizmet veriyoruz. İlk başta çok kaygılarımız oldu, endişelerimiz oldu fakat tümü boşa çıktı. Daha açılmadan bile bizim müşterimiz olan, kahvemizi içen müşterilerimiz oldu” diyor.
BURADAKİ HER ŞEY SEVGİ, TUTKU VE AŞKLA YAPILIYOR…
Tezgah’ta çok mutlu olduğunu anlatan Küçük, mekân ve yapılanlarla ilgili şunları kaydediyor:
“Her gün çok mutlu olarak geliyorum, yanımızdaki kızlar da öyle... Pastalarımızı bizler yapıyoruz, Yiyenler aşk olsun diyor çünkü zaten aşkla yapıyoruz. Bizi benimseyen kişiler var, bize meyve ulaştırıp tatlarımıza katmamızı isteyenler oluyor. Tüm çeşit ve ürünlerimizde yerel tatlar, aksesuar ve eşyaları modernize edilmiş…”
“ARTIK İNSANLARIN NE İÇTİĞİNİ YÜZÜNE BAKIP KESTİREBİLİYORUZ”
Güneyden gelen Rum misafirlerimiz sürekli geliyor, daimi gelen birçok kişimiz var, gelen bir kez daha geliyor, artık insanların ne içtiğini yüzüne bakıp kestirebiliyoruz.
KAHVALTI, ATIŞTIRMALIK VE AKŞAMÜZERİ ALKOL SERVİSİ İLE YOK YOK…
“İçecek kahve çeşitlerimiz var. Nitelikli kahve kavuran yerden aldığımız kahvelerimiz var, artık yurt dışından getirmiyoruz. Çok büyük hevesle bu işin içinde çalışan arkadaşlarımız var, onlarla çalışıyoruz. Kahve demlemenin dışında, el yapımı limonata, gül suyu, çay gibi içeceklerimiz göze çarpıyor. Akşamüzeri de alkollü içeceklerle servisimiz sürüyor.
Sabah kahvaltılarımız, atıştırmalıklarımız, kahvaltı ile başlayıp öğlen atıştırmalıkları, akşam içkisi olarak bir bütün haline geldik. Haftada yedi gün burası açık, ben de haftada 1 gün kendime izin veriyorum.”
OLMAZSA OLMAZI MOZAİK, BROWNİ VE TİRAMİSU
“Yerel tatlarımız arasında, mozaik, browni ve tiramisu çok benimsendi. Bunun yanında günlük pastalarımız mevcut. Pastalarımız ise çeşitlerine göre çok değişken. Böreklerimiz de çok çeşitli ve değişken olabiliyor. Yapımı zahmetli ve çok keyifli olan ürünlerin yanında zeytinli, hellimlilerimiz de bulunuyor. Kurabiyeler, fırınlanmış cheesecakelerimiz de çok seviliyor, aranıyor. Doğum günlerine, nişan-düğün organizasyonlarına pasta da yapıyoruz. İş toplantıları ve bunun gibi çeşitli etkinliklerin yanı sıra canlı müzik günleri veya geceleri yaptığımız oluyor. Meydanlar bu işler için. Bu sayede bölgeyi de canlı tutmaya çalışıyoruz”
“KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİMİZİ PARÇA PARÇA FARKLI İŞLERLE YANSITALIM, HERKES KAZANSIN…”
“Sıkıntılar, genelde bölgesel, örneğin altyapı sorunları var. Biz burayı açtıktan sonra bölgede bu tarzda aynı birçok mekân açıldı. Herkesin aynı işi yapmasına gerek yoktur. Bunun denetim altına alınması gerek. 300 metre kare içerisinde dört tane cafe var... Bence bu çok da uygun olmaz, burası çok kalabalık bir lokasyon değil. Kültürel zenginliğimizi parça parça farklı işlerle yansıtalım, herkes kazansın…”
“GENÇLER ARTIK PİYASANIN NABZINI SURLARİÇİ’NDE TUTMAYA BAŞLADI”
Küçük, son olarak “Katılımın artması beni çok mutlu edecektir. En çok da gençlerin, liseli ve üniversitelilerin buraya gelmesi beni mutlu ediyor. Gençler artık piyasanın nabzını Surlariçi’nde tutmaya başladı.” diyor.