SÜTTE FAZLALIK SORUNU YİNE GÜNDEMDE
KKTC’de, her yıl şubat - mayıs döneminde, süt üretimi en yüksek düzeylerine ulaşmaktadır. Bakanlık, fazla sütün nasıl değerlendirileceği konusunda, imalatçılarla görüşmeli ve bu ürünlerin yurt dışında pazarlanması noktasında, çok öncesinden hazırlık yapmalıdır. Fazla sütün tüketilmesi için, yeni pazarlar bulunması şarttır.
Özellikle küçükbaş hayvan sütünün çoğalması ve inek sütünün de mevsimsel olarak artışı ile, süt miktarı yıl içindeki en yüksek düzeyine ulaşıyor. Dış Pazar ve ihracat konusunda da imkanlar sınırlı görünüyor.
Süt fazlalığı sorunu, özellikle inek sütünün plansız bir şekilde artışından kaynaklanıyor. Bu bağlamda, Hükümet’in ve sektörün şimdiden tedbir alması gerekmektedir. Harekete geçmek için son dakika beklenmemelidir.
Üretilen süt miktarı şu sıralar günde yaklaşık 550 ton düzeyine ulaştı. Bu bağlamda,
başlayan süt pazarlama sıkıntısı, tedbir alınmazsa önümüzdeki günlerde daha da büyüyecek, tonlarca süt ziyan olacaktır.
Süt üreticilerinin içinde bulunduğu sıkıntılar, sektör temsilcileri tarafından seslendirilmeye devam ediyor. Ülkemizin en büyük ihracat ürünlerinden olan süt ve süt ürünleri sektöründeki sorunlar çözülmezse, bu sektörle iş yapan diğer sektörler de olumsuz etkilenecektir.
Tarım Bakanlığı, üreticiler ve imalatçılarla istişare içinde, süt fazlalılığını eritmek için formüller üretmelidir.
Fazla sütler, pazarlanmadığı için, buzluklarda muhafaza edilmeye çalışılmakta fakat buzluklarda yeterli yer kalmadığı zaman, sütler bozulmakta ve ziyan olmaktadır.
Bu dönemlerde, fazla sütün ve süt ürünlerinin özellikle Türkiye’ye gönderilmesi gerekmektedir. Bu konuda, Tarım bakanlığı çalışmalarını ve girişimlerini hızlandırmalıdır.
Bir diğer alternatif de, ithal ürünlerin muadillerini de, ülkemizde uygun fiyat ve kalitede üreterek, tüketicilere yeni seçenek imkanları yaratılmalı, böylece, iç piyasa tüketimi de çoğaltılmalıdır.
İhracatın desteklenmesi önemlidir. Ama, çiğ süte de destek verilmesi şarttır. Zira, bu desteklerle, fiyatlar çok artmayacak, halkımız da, daha fazla süt ve süt ürünü tüketebilecektir.
Ayrıca, çiğ süt fiyatı sübvanse edilebilse, fiyatı daha düşük olacak ve dış piyasada rekabet etme şansı da artacaktır.
Süt fazlalığının eritilmesi için, bir diğer yöntem de, hellim, peynir v.b ürünler üretilerek bunların depolarda stoklanmasıdır. Ancak, Şu anda mevcut depoların kapasitelerinde, stoklama için yeterli yer olmadığı belirtilmektedir.
Süt ve süt ürünleri fiyatlarının düşürülerek, kampanyalarla halkın bu ürünleri daha fazla tüketmesi sağlanmalıdır.
Süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışı, güneye kayışı artırmış ve böylece bizim iç piyasadaki talep azalmıştır. İç piyasadaki tüketimin de artırılması gerekmektedir.
Sosyal devletin yapması gereken en önemli görevlerden biri de, sosyal yardım alanlara ve geliri olmayanlara, kumanya paketi şeklinde süt ve süt ürünleri dağıtabilmesidir.
Türkiye’deki süt fiyatları ve üretim maliyetleri bize göre daha düşük olduğu için, süt ürünlerinin ihracatında rekabet şansımız düşüyor. 3. Dünya ülkeleri ise, hellim ihracatında en önemli pazarımızdır. Ancak, Ramazan ayının gelişi ile özellikle Arap piyasasında daralma yaşanacaktır.
Öte yandan, süt tüketimini artırmak için, Otel ve restoranlarda peynir ve hellim tüketimi, Güney Kıbrıs’taki gibi teşvik edilmelidir. Hem süt üreticileri, hem de süt imalatçıları için, teşviklerle maliyetler düşürülmelidir.
Oluşan fazla sütün ve peynir altı suyunun değerlendirilmesi, süt ve protein tozu yapılması için, ülkemizde bir işletmenin kurulması gerekmektedir. Özellikle protein tozuna hem iç piyasada, hem de dış piyasada talep olduğu, sektör temsilcileri tarafından belirtilmektedir. Bu tesisin açılması için, devlet teşvikleri desteği ile sektördeki paydaşlar tarafından girişim yapılmalıdır.
Yeşil hat tüzüğünde yapılan yeni değişiklikler ve hellim tescilinin gerçekleşmesi, sektöre ve ülkemize yeni fırsatlar sunmaktadır. Bu çerçevede, Hellim tescili ve yeşil hat tüzüğü ile hellim ihracatı konusunda ilgili kurumlara baskı oluşturmak şarttır.
Öte yandan, küçük baş hayvan sütü miktarında, hellim tescili oranlarına göre gerilerdeyiz. Bu bağlamda, hellim tesciline uygun standartlarda hellim üretebilmek için, İnek sütü üretimini kontrol altına alma ve küçük baş hayvan sütünün miktarı ve kalitesinin artırılması elzemdir. Özellikle kontrol mekanizmalarının devreye girmesi ve AB pazarına ihracatın başlatılması için mücadele edilmelidir.