Sütte üretim var, tüketim yok!
Hayvancılar, süt üretimi yapan firmalar ve Tarım Bakanı "sütte üretim fazlalığı" sorunu olduğunu açıkladı. Sektör temsilcileri sorunun hem pandemi nedeniyle pazar sıkıntısından hem de iç piyasada yeterince tüketim olmamasından kaynaklandığını belirtti.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Hayvancılar, süt üretimi yapan firmalar ve Tarım Bakanı "sütte üretim fazlalığı" sorunu olduğunu açıkladı.
Sorunun hem pandemi nedeniyle pazar sıkıntısından hem de iç piyasada yeterince tüketim olmamasından kaynaklandığını belirten sektör temsilcileri soruna çare istedi.
Tarım Bakanı Nazım Çavuşoğlu, sütün "pazarlama sıkıntısı" olduğunu kabul ederek "soruna çözüm bulmak için çalıştıklarını" ifade etti.
Hem sektör hem de bakanlık bu yılki süt üretim rakamı ve üretim fazlası sütle ilgili veri paylaşmadı.
Sütte üretim fazlası sorununa ilişkin bir karar üreten Bakanlar Kurulu 3 milyon TL’lik bir bütçeyle bazı kurum ve kuruluşlara dağıtılmak için hellim üretimine onay verdi.
Hükümet bu kararıyla fazla olan ve kullanılamayan süt miktarının bu sayede azalması öngörüyor.
Hayvancılar ise bu kararla sütte üretim fazlası sorununun çözülmeyeceğini kaydederek sorunun kalıcı çözümü için öneriler sıraladı.
Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar da, “zarar edecek olmalarına rağmen sütün dökülmemesi adına bazı imalatçıların elini taşın altına koyduğunu” belirtti.
Çavuşoğlu: “Herkes fedakârlık yapıyor”
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Nazım Çavuşoğlu, BRT’de Manşet + programına katılarak, yaşanan süt fazlalığı sıkıntısının COVID-19 salgını nedeniyle ve tüketimin az olmasından kaynaklandığını ifade etti. Gelinen aşamada, sütün elde kalıp dökülmemesi için hem devletin, hem hayvancının, hem de imalatçıların büyük bir fedakârlık yaptığını belirten Çavuşoğlu, bu dönemde herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini sözlerine ekledi.
Tarım Bakanı Çavuşoğlu şöyle konuştu:
“Biz, süt üreticilerinin ürettiği sütü pazarlayabilmek adına her türlü desteği vermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda devlet ihracat teşvik primini sürekli arttırmakta ve süresini uzatmaktayız. Buna rağmen pazarlanamayan sütü, pazarlanabilmesi adına Başbakan Ersan Saner ile yaptığım görüşme ve Maliye Bakanlığı’nın da verdiği destekle biz 3 milyon TL’lik hellim alıp Sosyal Hizmetler ve başka kurum kuruluşlarımıza bu hellimi dağıtarak bu sütün tüketilmesine yönelik adımlar attık. Aslında hem devlet, hem hayvancı hem de imalatçı büyük bir fedakârlık yapmış durumdadır. İnsanlarımız, ne kadar fazla hellim alabilirse, o kadar fazla sütün kullanılmasına vesile olacaklar. Onlara da teşekkür ediyorum. İmalatçılar, 30 TL’lik bir fiyat istedi ama bizler kendilerine bütçenin kısıtlı olduğunu ve daha düşük fiyata alabileceğimizi söyledik. Buna rağmen kabul ettiler. Bu anlamda 24 TL’ye bağladık. İmalatçılar, bundan bir kar elde etmiyor. Burada her hangi bir kişiye veya kuruma avantaj sağlamak gibi bir durum söz konusu değildir. Bu durum Haziran’ın sonuna devam edecek. Pandemi olmasaydı bu sıkıntıları yaşayamayacaktık. Şu anda ihraç edebileceğimiz yerlerde tüketim olmuyor.”
İmalatçılar ne dedi?
Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği Başkanı Mustafa Başlar:
“6 TL civarı zarar ediyoruz, amacımız sütün kullanılması”
Süt Ürünleri İmalatçıları Birliği (SÜİB) Başkanı Mustafa Başlar, günde 500 tona yakın sütün üretildiğini belirtti. Başlar, pandeminin devam ettiği bu süreç içerisinde üretilen bu sütün pazarlanmasında sıkıntı yaşanmasının doğal bir durum olduğunu dile getirdi.
Amaçlarının sütün kullanılması olduğunun altını çizen Başlar, Tarım Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar ile 24 TL’ye hellimi almasının imalatçılar olarak kendilerini sevindirmediğini söyledi, ancak sütün kullanmak için ellerini taşın altına koyduklarını sözlerine ekledi.
Başlar şöyle konuştu:
“Üzülerek söylüyorum ki her yıl bu dönemde bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Aslında çok abartılacak durum değil. Pandemi devam ediyor, sütler de tonaj olarak geçtiğimiz yıla göre daha fazladır. Günde 500 tona yakın süt üretimi yapılıyor. Bu da pandeminin devam ettiği bu süreç içerisinde pazarlanması konusunda sıkıntı yaşanıyor. Bu da doğal bir durumdur. Tarım Bakanlığı ve Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar ile 24 TL’ye hellimi alması aslında pek bizi sevindirmedi. 24 TL bizim maliyetlerimizin altında bir rakamdır. Ama hayvan üreticilerinin depoları süt dolu, neredeyse hayvanların memeleri de süt dolu ve sağıma giremeyecek duruma geldiler. Bu da bizim için üzücü bir durumdur. Çünkü o sütlerin kullanılması gerekiyor. Birilerinin elini taşın altına koyması gerekir. Eleştirileri duyuyoruz ve üzülüyoruz. Biz üreticiler için çalışıyoruz. Yapılan bu hellimler bir miktar Güvenlik Kuvvetleri’ne, bir miktar Barış Kuvvetleri’ne bir miktar da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafınca ihtiyaçlılara dağıtılıyor. Şu ana kadar 5 imalatçı bu olayın içine girdi. Maliyetin çok altında bir fiyata üretim yapıldığı için kilo başında 6 TL’lik bir zarar var.”
Gülgün Süt Ürünleri direktörü Ali Bayraktar:
“Uzun vadeli bir planlama yapılmalı”
Gülgün Süt Ürünleri direktörlerinden Ali Bayraktar, yaşanan sorunların COVID-19 salgınından dolayı yaşandığını aktararak, bu noktada yapılabilecek pek bir şeyin olmadığını söyledi. Bu konuda uzun vadeli çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Sorunları günü birlik ele alıyoruz ve çözmeye çalışıyoruz. Bu kadar büyük yatırım yapılırsa, planlamanın da uzun vadeli yapılması gerekiyor” dedi.
Garanti Süt Ürünleri Direktörü Çağkan Garanti:
“Hayvancı ve imalatçıların desteklenmesi için çalışmalar yapılmalı”
Garanti Süt Ürünleri Direktörü Çağakan Garanti, Tarım Bakanlığı’nın süt konusunda bir politikasının olmadığına vurgu yaparak çok ciddi çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi. Pandemiden dolayı gerek ülkemizde, gerekse ürünlerin ihraç edildiği diğer ülkelerde de tüketim konusunda sıkıntılar yaşandığını anlatan Garanti, insanların alım gücünün gerilemesinden dolayı yurt dışından gelen ve daha ucuza satılan ürünleri tercih ettiğini sözlerine ekledi. Ülkemizde gerek hayvancının, gerekse imalatçının desteklenmesi yönünde çalışmalar yapılması gerektiğini belirten Garanti, “ülkemizde kaşar peynir ve beyaz peynir özenerek üretiliyor ve hepsi de güzel. Başka ülkelerden bu ürünlerin gelmesi yasaklanmalı ve bu ürünlerde yerli ürünler desteklenmeli” ifadelerini kullandı.
Hayvancılar ne dedi?
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları:
“Bayram üreticiye zehir oldu”
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğulları YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, “hayvancılar süt konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bayram üreticiye zehir oldu sesimizi duyan yok” dedi.
Hükümetin bu konuda çalışma yapmadığını dile getiren Naimoğulları, imalatçıların bu durumu fırsata çevirmeye çalıştığını, Tarım Bakanlığı’nın hayvancının yanında durmadığını iddia etti.
Naimoğulları şöyle devam etti:
“Hem büyükbaş, hem de küçükbaş hayvancılığı yapan üreticilerimiz süt konusunda her yıl ciddi sıkıntılar yaşıyor. Geçtiğimiz yıllarda da üretilen tonlarca süt dökülüp ziyan oldu. Bu yıl da bu sorun devam ediyor. Bayramda bile mağduriyet yaşadık. 4 gün boyunca imalatçı bulamadık ve üretilen süt buzluklarda doldu taştı. Bayram üreticiye zehir oldu sesimizi duyan yok. İmalatçılar, ‘pazarlama yok’ diyerek bahane uyduruyor ve aldığı sütü de ucuza alıyor. Tarım Bakanlığı da ne yazık ki hayvancıya gereken desteği vermiyor. Ülkenin en büyük sektörlerinden biriyiz ve bugün hayvancılarımız yem alamayacak duruma geldi. Sütün büyük bir bölümü tankerlerde ve buzluklarda kalıyor, satılan da ucuza satılıyor. Hayvancı isyan etme noktasına geldi.”
Ahmet Bidar: “Emek harcıyoruz, sonra döküyoruz”
“Ürettiğimiz sütü kurumdan başka yere yere satmamız yasak. Şimdi süt bolluğu var ve sütü almıyorlar. Tüzüğe göre 2 gün içinde bu sütü almak zorundalar. Süt tankından sütü az az çekiyorlar ve süt tankın içinde eski kalıp ve bulanıyor. Temizlik de yapamıyoruz çünkü içinde hep süt var. 4 ya da 5 gün sonra da o süt bozulup, sütü dökmek zorunda kalıyoruz. Derdimizi anlatıyoruz ama ‘doğrudur yapacak bir şey yok’ diyorlar. Sütü döküyoruz ve hem maddi olarak, hem de emeklerimiz boşa gidiyor. Yemin torbası 135 TL… Büyük güçlüklerle işimizi yapıyoruz. Artık buna bir çare bulsunlar. Devlet daha işletme izni veriyor ve herkes hayvancılık yapıyor. Bu izinler verilmemesi lazım. Bu işin bir tanımı yapılmalı. Bir bakıyorsunuz memur da, öğretmen de hayvancılık yapabiliyor. Bu kez de haksız bir rekabet doğuyor. Biz, eğer işimizi yapamazsak evimize ekmek götüremeyiz. Mevcut hayvancılara da günlük 2 tonluk bir kota konulmalı. O kotanın üzerinde süt verenler küçülmeye gitmeli yani harcayabildiğimiz kadar süt üretebilmeliyiz. Orta boy işletmeler de böylece ayakta kalmış olur. Bizim gibi kırsal kesimde yaşayan insanlar ekmek parasını bu işten kazanıyor. Bu insanları destekleyecek adımlar atılmalı.”
Kağan Güler: “Her yıl aynı sıkıntılar yaşanıyor ama ne yazık ki bu yönde çalışma yapılmıyor”
“Büyük emekler harcayarak üretim yapıyoruz ve günün sonunda bu tip sorunlarla karşılaşıyoruz. İşin ilginç tarafı sütün fiyatı normalken imalatçılar almıyor ama fiyat düşünce alıyor. Fabrikalar sütü ucuza alıyor ama tüketiciye yine pahalı fiyattan satıyor. Bu durum Şubat ayından beridir devam ediyor. Herkes de biliyor ki, bu dönemlerde sütler çoğalıyor. Bence bu süt fazlalığını kullanmak için çalışmalar yapılmalı. Bu dönemde toz süt üretmeliyiz. En azından fazla olan sütü bu yönde kullanmalıyız. Temmuz ayı itibariyle süt azalacağı için üretilen bu toz süt kullanılabilir. Her yıl aynı sıkıntılar yaşanıyor ama ne yazık ki bu yönde çalışma yapılmıyor. Hayvancı her zaman mağdur oluyor.”