Suyu akıtmayın istemeyiz
Asrın projesi tamamlandı. Test çalışmaları başladı. Türkiye’nin Cumhuriyet bayramında deniz altına döşenen borulardan su akıtılacağı açıklandı.
Peki bu suyu kim yönetecek?
Suyun akıtılmasına bir aydan az bir süre kaldı ama suyun yönetimini kimin yapacağı hala bilinmiyor.
Projeyi gerçekleştiren Türkiye Devlet Su İşleri, DSİ bir kamu kuruluşudur. Projeyi Türkiye’de hazırlattı,
Türkiye’de ihaleye çıktı, Türkiye şirketleri bu ihaleleri aldı ve işi yaptı. Kontrolluk hizmetini de DSİ verdi.
Sonuçta TC kara yapıları, TC-KKTC deniz geçişi, KKTC kara yapıları ve arıtma tesisi tamamlandı. Ayrıca Lefkoşa bölgesine içme ve kullanma suyu sağlayacak Lefkoşa isale hattı tamamlandı. Girne, Mağusa ve Karpaz isale hatlarının inşaatı ise devam ediyor.
Kısaca Türkiye’deki Dragon çayından borularla alınacak su KKTC Güzelyalı tesislerine oradan da Geçitköy tesislerine, artık su ise Geçitköy barajına akıtılacak. Geçitköy tesislerinde arıtılarak içme ve kullanma suyu olarak tamamlanan isale hatlarından belediyelerin su depolarına akıtılacak.
TC tarafı bu işlemi TC’den gelecek özel bir şirketin yapmasını istiyor. Dahası belediyelerin tüm içme suyu depo ve şebekelerinin de bu şirkete devredilmesini ve dağıtılacak suyun parasını da bu şirketin toplayarak ilgili belediyelere belli bir komisyon vermesini istiyor.
TC tarafı bu konuda ısrarlıdır. Bu nedenle hükümeti bypass ederek belediyeleri ikna etmek için başkanları Anamur’a götürerek “ikna çalışmaları” yaptı.
Türkiye’den KKTC’ye deniz altından su getirilmesi projesi gerçekten asrın projesidir. Maliyeti de oldukça yüksektir. Ama bizim bildiğimiz bu proje “anavatanın, yavru vatana su getirmek için” yaptığı bir projedir.
Elbette Türkiye bu proje için harcadığı her kuruşu geri almak isteyecektir. Bu en doğal hakkıdır.
Ama bunun için “siz bu işi beceremezsiniz, yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız, bu parayı halktan toplayamazsınız, o nedenle bizim göstereceğimiz bir özel şirkete bu tesisleri devredelim, hatta sizin kuyuları, su depolarını, özel kuyuları falan her şeyi devredelim, bu şirket suyu dağıtsın, parayı toplasın size de birkaç kuruş versin, beni de ödesin” demek bizce doğru değil.
Bunu kabul edemeyiz.
Su için teşekkür ederiz. Yatırdığınız parayı uzun vadeli kredi olarak kabul ederiz. Ödemeye de hazırız. Ama kusura bakmayın suyun yönetimi bizde olacak.
Biz bu işi sizden daha iyi yaparız. Su ve enerji gibi stratejik öneme sahip değerleri özelleştirmek istemiyoruz.
Bunun için bize baskı yapmaktan vazgeçin. Israrla özele diyecekseniz döşediğiniz borulardan da su akıtmayın, istemeyiz. Gelin size bu tesislerin yerini kiralayalım, suyu kime satarsanız satın.
Unutmayın hiçbir bağımsız ülke, kardeş ülke olsa bile kendi topraklarında başka bir ülkenin istediği gibi hareket etmesini, stratejik kaynaklarını kullanmasını ve bu anlamda istediği gibi at oynatmasını kabul etmez. Biz de etmiyoruz.