1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. “Ta içerinizden”
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

“Ta içerinizden”

A+A-

Cumhurbaşkanı’nın ölümle tehdit edilmesi üzücüdür.
Kabul edilemez.

İlk değildir bu son da olmayacak gibi görülüyor.
Unutulmasın geçmişte bir başka Cumhurbaşkanı Talat’ın evinde bomba patlamıştır.
Talat değil yalnızca…
Eroğlu’nun evinde patlayan bomba da akıllardadır.
Hem de polisin yanı başında…
Kıbrıslı muhalif isimlerden Alpay Durduran’a yönelik silahlı saldırı da siyaset tarihimize not düşülmüştür.
O meşhur mitinglerde meydanda bulunan C4 kalıpları tam dehşettir.

***

Çok daha geriye gidelim.
Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi” için Ahmet Mithat Berberoğlu’nun başına silah dayanmıştır.
Böyle bir coğrafyadır burası…

***

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “ölüm tehdidi” alması üzücüdür.
Böylesi tehditlerin geçmişte de olması vahameti ortadan kaldırmıyor.
Ayrıca çok daha üzücü olan görevde olan bir Cumhurbaşkanı’nın gecenin saat onunda bunu sosyal medyada paylaşmasıdır.
Hem de “çaresizlik” bağıran cümlelerle…
Hem de olabildiğince “arabesk” bir tonda…
Bir adım atamaması ve böylesine pasif kalması çok daha düşündürücüdür.
“Arkadaşlarımız ilgili yerlere gerekli bildirimleri bugün yaptılar, bir işe yarar mı onu da bilmiyorum” nasıl bir yaklaşım öyle?
O kadar mı sıradan bir makama dönüştü Cumhurbaşkanlığı?
Cumhurbaşkanı “kendi güvenliğinden” endişeliyse eğer bu toplumu kim koruyacak?

***

Niye Güvenlik Kuvvetleri Komutanı’nı çağırmıyor Cumhurbaşkanı da ‘sosyal medya’ya sığınıyor.
Niye Polis Genel Müdürü’nü çağırmıyor.
Diyelim ki çağırıyor da sözü geçmiyor.
Bunu niye deşifre etmiyor?
Ya da sözünün geçmediği bir makama neden aday oluyor?
Tüm bunları düşündüğünüz zaman hele de seçim sürecinde bu iletişim farklı okunabiliyor.
Eğer bu bir ‘propagandaysa’ sizi temin ederim ki işe yaramıyor.
Öyle değilse peki nedir?
Cumhurbaşkanı yetki ve sorumluluklarını kullanarak gerekli adımları atamıyor da sosyal medya takipçilerinden mi yardım istiyor?

***

Ölüm tehdidi çok aldık, gazetecilik hayatımız boyunca…
Birkaç kez de polise gittik.
Hele o Annan Planı sürecinde…
Doğrusu bu coğrafyada muhalif olup da ölüm tehdidi almayan yoktur.
Yine de…
Cumhurbaşkanı’nın “ölüm tehdidi” aldığını böylesine “gizemli” sözcüklerle açıklaması düşündürücüdür.
Nedir mesaj? Ne yapalım? Ne?
Cumhurbaşkanı ki askerden görevli özel koruması vardır, polis kapısında nöbet bekler, yanında sürekli özel güvenlikle gezer, o dahi kendini koruyamıyorsa bizi kim koruyacaktır?

***

Tehdidin üzerine gidelim, korkmayalım, kenetlenelim.
Evet de…
“Tehdit gerçekte dıştan olsa da artık ta içerinizden geliyorsa biraz zor” sözleri Cumhurbaşkanı’na aittir ve bunun sosyal medya üzerinden paylaşılması üzücüdür.
“Ta içerinizden” derken o yer neresidir sayın Başkan?
Saray’ın içi mi?
Elçilik mi?
Başbakanlık mı?
Samanbahçe mi?
Neresidir bu ta içerimiz?
Bize gerçekleri açık açık anlatınız lütfen ve geliniz hep birlikte mücadele edelim.
Çünkü sizin kendinizi koruyamayacağınız kadar vahimse durum, toplumu koruma şansınız da kalmaz ve o zaman seçimin de hiçbir anlamı yoktur.

Bu yazı toplam 2706 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar