“Taburcu olup eve gidecekti, morga girdi”
Kulak ameliyatı sonrası Lefkoşa Devlet Hastanesinde hayatını kaybeden 54 yaşındaki Emine Kanıöz’ün eşi Zafer Kanıöz isyan etti:
Devrim DEMİR
Emeklilik hayallerini yaşamadan, torunlarını büyütemeden 54 yaşında hayata veda eden Emine Kanıöz’ün eşi ve dört çocuğu, “ihmal” sonucu öldüğünü savundu; yaşananlara isyan etti. Yürüyerek gittiği hastaneden ölüsü çıkan talihsiz kadın 27 Nisan tarihinde toprağa verildi. Acılı eş Zafer Kanıöz yaşadıkları süreci YENİDÜZEN’e anlattı.
40 senelik dert ortağı, dört çocuğunun annesinin ilgisizlik yüzünden öldüğünü öne süren Zafer Kanıöz, koskocaman devlet hastanesinde kan inceltici iğne olmadığını, dışarıdan tedarik ettiklerini vergilerini ödeyen her vatandaş gibi hizmet yerine sonsuz bir acı aldıklarını söyledi.
“İhmal” iddialarıyla ilgili YENİDÜZEN’e konuşan Lefkoşa Devlet Hastanesi yetkilileri, aileyi “şikayet etmeye, hastaneye” davet etti.
Emekliliğini yaşayamadı…
Lefkoşa’da 9 Eylül İlkokulunda hademe olarak 25 yıldır hizmet veren 54 yaşındaki Emine Kanıöz, emeklilik hayallerini kuramadan hayata veda etti. Kulak ameliyatı için izne ayrılan ve ameliyat sonrası emeklik için adım atmaya hazırlanan Kanıöz’ün tüm hayalleri yarım kaldı. 19 Nisan tarihinde Lefkoşa Doktor Burhan Nalbantoğlu’na ameliyat için yatan Emine Kanıöz, ailesi ve arkadaşları ile son kez vedalaştı. Ayaklarında yaşadığı sıkıntı nedeniyle geçmişte damar ameliyatı olan Kanıöz’ün rahatsızlığının göz ardı edildiğini iddia eden acılı eş Zafer Kanıöz, “Son kan inceltici iğneyi ameliyat günü onlar salacaktı, yapmadılar. Ne ameliyat öncesi ne de sonrası varis çorabı giydirmediler” şeklinde konuştu.
“Hastanede kan inceltici iğne yok”
Zafer Kanıöz, ameliyat öncesi son kontrol için 16 Nisan’da gittiklerini 19 Nisan’da yatış verdiklerini anlattı. Tahliller ve gerekli tetkiklerin ameliyat öncesi yapıldığını daha önce geçirmiş olduğu operasyonun bilgilerini ve kullandığı hapları da doktorun bilgisine getirdiklerini anlatan Kanıöz, süreci şöyle anlattı; “16 Nisan’da gittiğimizde bize üç gün boyunca göbekten iğne yapılması söylendi. Kan inceltici iğne hastanede olmadığı için kendim sakat ayağımla topallayarak eczaneden temin ettim geldim. Son iğneyi kendilerinin yapacağını söyleyerek ameliyat gününe hazırlandık. 20 Nisan Cuma günü ameliyat önlüğünü getirdiler, kan inceltici iğneyi hatırlattım gerek yok dediler ve eşimi ameliyata aldılar. “
“Varis çorabı giydirmediler, emboli attı”
Eşi Emine Kanıöz’ün ameliyattan çıkıp kendine geldikten sonra ayağında bir ağrı olduğu yönünde sızlandığını dile getiren Zafer Kanıöz, varis çorabının kullanılmadığını öne sürdü. Ameliyat sonrası dahi varis çorabının eşine giydirilmediğini iddia eden Kanıöz, “Eşimle 7 gün boyunca hastaneden kaldım, yapılan her işleme bire bir şahidim. Damalarının tıkandığı bile fark edilmedi günde üç dört kez damar yolu açtılar. Taburcu olacağımız gün 26 Nisan tarihinde ben eşyaları toplarken bir yandan da ameliyatta olan doktorun çıkmasını bekledik bizi görmesi lazımdı. Eşimi biraz yürütmek istedim kötüleşti, hemen hemşireler koştu emboli attığını anladılar oksijen takmaya çalıştılar tomografiye aldılar. İkinci kat göğüs servisine aldılar, öğlen 12’den gece 12’ye kadar cerrahın gelip görmesini bekledik. Elinde reçete hemşire koşarak geldi, ellerinde kan inceltici iğine yine yok koşa koşa aldık geldik. Gece 23.00’de bütün gün gelmeyen doktor arayarak eşimin ayağının altına bir yastık koymalarını söyledi” dedi.
Kanıöz: Canımız çok yandı hala yanıyor…
Yaşananlara evlatları ile birebir şahit olduğunu anlatan gözü yaşlı eş Zafer Kanıöz, hastanede yaşanan pıhtı olaylarında olması gereken bir parçanın olmadığına bile şahit olduklarını anlattı. Eşinin emeklilik hayalleri olduğunu ancak göz göre göre ölüme terk edildiğini iddia eden Kanıöz, “Bir kulak ameliyatından eşimi toprağa verdik çok canımız yanıyor. Eşimin sağlık sorunlarını biliyorlardı, bilgileri aldılar benim eşimi neden öldürdüler neden ölmesine izin verdiler? Bunları anlatırken bir beklentim yok ama vatandaş hastaneye giderken yaşadıklarımızı okusun ibret alsın” ifadelerini kullandı. 26 Nisan gece yarısı eşinin yoğun bakıma kaldırıldığını ve eve gittiklerini söyleyen Kanıöz, hastane ile evlerinin arasında 5 dakika mesafe olduğunu söyledi.
“Eşinizi entübe ettik gelin”
İyi bir haber almak için evde beklediklerini ancak sabah saat 05.30’da telefonla uyandıklarını anlatan Kanıöz, “Eşinizi entübe ediyoruz gelin” cümlesi ile hemen hastaneye koştuklarını beş dakika içinde çocuklarımın annesinin kalbinin durduğu cevabını aldıklarını kaydetti. Eşinin ciğerlerine emboli attığını bunu tomografi çekilirken kendilerinin de çocuklarının da eşinin de duyduğunu ifade eden Zafer Kanıöz, “Eşim bu konuşmaları duydu ölecek miyim diye bana sordu? Ve eşim öldü. Kime neyi anlatacağız bende eşim de bu devlete vergimizi ödedik, ne bir ilaç ne bir hizmet almadık. Benin hakkım haram olsun bu devlete çocuklarımı annesiz bıraktılar, bizi yaktılar başkaları yanmasın” diyerek dert yandı.