Başlıktaki soruya kendi yanıtımı vereyim hemen:
Evet, olur!
Hem de bal gibi olur.
Günü geldiğinde Hasan Taçoy Serdar Denktaş’ın karşısına çıkar, adaylığını ilan eder.
Ve belki de kazanır.
DP-UG Genel Başkanı Hasan Taçoy olur.
Serdar Denktaş ne mi olur?
Kısmet!..
**
‘Sağda ittifak’ arayışları hüsranla sonuçlandığında bir ‘kehanet’te bulunup “Şimdi sırada başka denemeler var” demiştim.
Ne denemesi?
Nisan 2015’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dönük ‘Sağ tabanı Eroğlu’na destek verecek model’ denemesi...
Görünenin perde gerisindeki asıl film buydu...
Senaryo birbuçuk senedir yürürlükteydi zaten... UBP içindeki kavgalı kurultay da aynı filmin bir bölümüydü, CTP-DP hükümetine dönük sürekli ‘kriz’ iddiaları da...
Dolayısıyla UBP-DP işbirliği operasyonunun DP Parti Meclisi kararı ile ortadan kalkması senaristleri yeni fikirler üretmeye mecbur etti.
Şimdi bunların bazılarının ipuçlarını görüyoruz.
Mesela Mağusa’da hala ‘ittifak’tan söz edilmesi, İsmail Arter’in DP adaylığından bağımsızlığa döndürülmesi bunlardan biri...
‘Ülke genelinde ittifak yoksa da, bölgesel ittifaklarla yola devam’ havası yaratılmak isteniyor.
Hoş, Mağusa’da sağ adayların bir şansı yok, ama zaten Saray’ın gailesi de o değil... Esas gaile 2015’e gelindiğinde UBP ve DP oylarının nasıl Eroğlu’na kanalize edileceği...
**
Anlaşılıyor ki senaristlerin revize ettiği senaryoda UBP ve DP’nin ‘içten ele geçirilme’si de var.
Aslında zaten bu hedef vardı, ama her iki partiyi de kontrol ettiğini zanneden Saray, bir anda durumun böyle olmadığını farketti!
Gerek Hüseyin Özgürgün, gerekse Serdar Denktaş ‘Eroğlu’na endeksli bir siyasal vizyon ile bir yere gitmek zor olabilir’ gerçeğini farketmiş olmalılar ki ikisi birden dümeni başka rotaya kırdılar.
Kontrolden çıkan iki partiyle ilgili yeni planlar, programlar, projeler gerekiyor şimdi...
UBP’de Özgürgün her ne kadar ‘emanetçi’ gibi algılansa da, koltuğunu sağlama almaya çalıştığı görülüyor. Hem Eroğlu’na karşı, hem yeniden ortaya çıkan İrsen Küçük’e karşı!..
Dolayısıyla UBP bir kez daha Eroğlu açısından ‘sıkıntı’ haline geldi.
**
Ancak UBP’den gidenlerin giderek güçlendiği DP’de de çok iç açıcı bir manzara yok Saray açısından...
Serdar Denktaş’ın ittifakı bozması, hükümete devam etme eğilimi Eroğlu’nun hoşuna gitmedi.
2010 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Eroğlu için “Bükemediğim eli öperim” diyen Denktaş, şimdilerde Eroğlu cephesinden gelebilecek salvolara karşı dayanıklı bir görüntü çizemiyor.
Nedeni çok basit: Partiyi DP’lilerden alıp UBP’lilere verdi!
Şimdi etrafında kalan üç beş kişi dışında parti Ahmet Kaşif ve ekibine emanet bir görünüm çiziyor.
Dolayısıyla Serdar Denktaş’ın Genel Başkanlık koltuğu da riske girdi.
O makama en yakın isim ise partinin şimdiki “2 numaralı” ismi Hasan Taçoy’dan başkası değil!..
Zamanı gelince tabii...
Ve zamanı gelirse...