1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. TAHSİN BEY KİMDEN GÜÇ ALIYOR?
Sami Özuslu

Sami Özuslu

TAHSİN BEY KİMDEN GÜÇ ALIYOR?

A+A-

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu bir süredir ‘makineli tüfek’ gibi sağa sola sürekli ateş açıyor.

Oturduğu makamın ‘diplomasi’ denilen evrensel bir formla yürütülmesi gerektiğine bakmaksızın, çoğunluğu kendi kişisel görüş ve inançlarına uygun işlere imza atıyor.

Hal böyle olunca toplumun başı bir o duvara, bir diğerine çarpıp duruyor.

Tahsin Ertuğruloğlu bir sabah uyanıp Kıbrıslı Rumların kuzeydeki ibadetlerini yasaklıyor.

Ertesi gün KKTC’nin tanıtılmasından söz ediyor.

Bir sonraki demecinde Tayvan’ı, diğerinde Cebelitarık’ı örnek gösteriyor.

Türkiye’yle özerklik ilişkisinden bahsediyor.

Bunlar yetmiyor, BM’nin Kıbrıslı Rum ve Maronitler’e yolladığı ‘insani yardım’ı hiç de ‘insani’ olmayan bir tavırla vergilendirmeye kalkıyor.

Hızını alamıyor, Akdeniz’de petrol arayan yabancı gemileri bombalamaktan söz edebiliyor.

Özetle, Annan Planı’na karşı ‘silahlanıp dağa çıkmak’tan söz etmişliğiyle meşhur Tahsin Bey tarihin bu döneminde de durmuyor, durdurulamıyor!

Peki ama Tahsin Ertuğruloğlu gerek Kıbrıs Türk liderliğini, gerekse Türkiye’yi uluslararası arenada sıkıntıya sokacak bu hamleleri yaparken kimden cesaret alıyor?

Bu soru önemli…

***

Müzakere sürecinin çökmediği, hatta iyi gitiğinin söylendiği dönemlerde bile Tahsin Ertuğruloğlu zaman zaman ‘ayrılıkçı’ söylemini tekrar edip duruyordu.

Ancak tonu bu kadar yüksek perdeden değildi.

Cumhurbaşkanı Akıncı ‘federal çözüm’den söz eden mesajlar verirken Tahsin Ertuğruloğlu ‘konfederasyon’ ya da ‘ayrı yapı’ deyip duruyordu.

O günlerde de sorup duruyorduk, ‘Acaba Ankara Akıncı’ya başka, Ertuğruloğlu’na başka’ şeyler mi söylüyordu?

Aslında yanıt belliydi. Türkiye bir yandan resmi açıklamalarında ve Akıncı’ya verdiği mesajlarda ‘barışçı’ görüntü çizerken, perde gerisinde de Tahsin beye ‘yürü ya kulum’ diyordu.

Kimileri kabullenmese de ortada ‘ikili’ bir durum vardı.

***

Son dönemde Ertuğuloğlu’nun ‘vites yükseltmesi’ ise sadece Ankara ile açıklanamaz.

Türkiye Kıbrıs’ta ‘şahin’lerin de uçmasını istemeye devam ediyor ama başka dinamikler de gelişiyor.

Bu dinamiklerden biri müzakere sürecinin çökmüş olması. Ama daha da önemlisi Cumhurbaşkanı Akıncı’nın özellikle Crans Montana sonrası tutturduğu ‘pesimist’ söylem!..

Akıncı “Bizim neslin son denemesi de başarısızlığa uğradı” dedi.

Akıncı topladığı sivil toplum örgütleri temsilcilerine ‘iki ayrı yapı’dan söz etti.

Tahsin beye de ‘yol’ açılmış oldu!

Ertuğruloğlu tek göz ararken, ikisini birden buldu.

Bu zemini bulur bulmaz da kendisini gelecekte UBP’nin başına ve/veya ‘sağın Cumhurbaşkanı adaylığı’na taşıyacağını düşündüğü bir ‘çatışma’ oyununu başlattı.

Çok muhtemeldir ki UBP içinden gelecek darbelerle bu oyun bozulacak ama tanıdığımız Tahsin Ertuğruloğlu bulduğu fırsatı sonuna kadar kullanmayı deneyecek gibi görünüyor.

Umalım ki bu ‘oyun’ içinde kafamız kemiğimiz daha fazla kırılmasın!..

Bu yazı toplam 3140 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar