Memleket hem gerçek anlamda yanıyor hem de ekonomik.

Memleket cayır cayır yanarken, bu yangınlara karşı itfaiyemizin yetersiz olduğu yine ilgililer tarafından söyleniyor, yangın helikopteri konusuna çözüm bulunamıyor ama Tatar, külliyesini illa da yaptıracağını söylüyor.

Denizlere kirlilikten girilemiyor, var olan arıtma sistemleri her gün büyüyen, betonlaşan Girne bölgesine artık yetmiyor, Girne Kaşgar’da lağım suları denize bırakılıyor, Lapta bölgesi olduğu gibi kıyı boyunca kolibasili kaynıyor ama lağım suları denize bırakılmaya devam ediyor.

Büyük ihtimalle ‘parasızlık’ olarak adlandırılan sorunlara çözüm bulunamama gerekçeleri ortada dururken Tatar, “20 Temmuz’da külliyenin temelini dökeriz herhalde” diyor.

***

Marketlere giren sayısı günden güne azalıyor, girenlerin de aldıkları ürünlerin azalmasına rağmen harcadıkları para artıyor enflasyondan dolayı…

O az alışverişe rağmen kasada bir miktar daha azalıyor sepetteki ürünler çünkü evdeki hesap çarşıya uymuyor.

Okul paraları artıyor çocukların… Aileler artık bu harcamayı karşılayamayacak duruma geldiler. Bu yıl da devlet okullarına yığılma yaşanabilir, acaba buna karşı Bakanlık önlem almayı düşünüyor mu!

Çocuklar şimdi tatilde ama evde tatili yaşamak zorunda büyük çoğunluk… Oteller ateş pahası, uçak biletleri fahiş artıyor, bir yerlere arabayla gidip gelmek bile dünya parası çünkü akaryakıt fiyatı artık arabanın deposunu doldurmaya imkân vermiyor.

Bunlar ortada dururken Tatar, külliyeyi yaptıracaklarını söylüyor, Fuat Oktay abisinin gelmesini bekliyor.

***

Memleket yanıyor hem gerçekten cayır cayır, hem de ekonomik açıdan… Üretici üretemiyor, satıcı satamıyor, tüketici tüketemiyor…

Ürünün maliyetini karşılamak çok zor, maliyeti çıkaracak fiyat koymak tüketiciye gidene kadar fahiş fiyata neden oluyor…

Satmak zor, almak daha da zor.

Ne üretecek, ne de tüketecek para var ama külliye için para çok.

***

Sevgili Mustafa Alkan’ın programına katıldı Ersin Tatar… Mustafa iletti; “İnsanların sizden beklentisi, ekonomik krizde bu yapının yapımının ertelenmesi yönünde” Tatar ne dedi peki!; “insanlar bekleyebilir ama bu devlet işidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin böyle bir projesi var. Takdirini Türkiye Cumhuriyeti yapıyor ben değil. Biliyorsunuz buraya bir takım destekler veriliyor, bu da bu bağlamda TC’nin kendi takdiridir.”

Verilen cevap KKTC denen olgunun başındaki Tatar’ın aslında Cumhurbaşkanı değil de başkaları adına vekillik yaptığını ispatlıyor sanki… Ne demek “külliye TC’nin takdiridir”? Bu topraklar TC’nin mi? Tatar, bunu mu söylemek istiyor. Külliye bu gerçekliğin bir sembolü mü olacak? Başka bir devletin! toprağı üzerindeki takdiri başka bir ülke mi kullanıyor? İşgal ettiği makamın adına Cumhurbaşkanı denmesine rağmen, temsil ettiği toprak üzerinde nasıl kendisinin takdiri olmaz da başka bir devletin takdiri olur!

Siz böyle konuşurken istediğiniz kadar dünyaya “KKTC bağımsızdır” demeye çalışın. Çok komik oluyorsunuz.

***

En azından memleketteki yangını görün de ona göre davranmaya, toplumun güvenebileceği, inanabileceği bir kişi olmaya çalışın.

İnsanlar sizden hoşnut olsun ki “hoşnutsuzluk yasak” demeye mecbur olmayasınız…

Her şeye rağmen “TC’nin takdirinde” külliye yaptırırsanız ‘soğukluk’ da olur ‘hoşnutsuzluk’ da.