TALAT GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat bugün AS TV’de katıldığı bir programda iç ve dış konuları değerlendirdi. Talat, asayiş ve askerlik konularını değerlendirirken, faili meçhul olayların azaldığına ancak asayiş sorunlarının arttığına dikkat çekti. Eko
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat bugün AS TV’de katıldığı bir programda iç ve dış konuları değerlendirdi. Talat, asayiş ve askerlik konularını değerlendirirken, faili meçhul olayların azaldığına ancak asayiş sorunlarının arttığına dikkat çekti. Ekonomik konularda ise Talat, halkın en büyük sıkıntısının işsizlik olduğunu kaydetti. Kıbrıs sorununda değerlendirmelerde bulunan Talat, esas olanın çözüm olduğu yolundaki görüşlerini yineledi.
ASAYİŞ HABERLERİ SIKINTI VERİYOR
Talat bir soru üzerine haberleri gazetelerden aldığını ve özellikle asayiş ile ilgili haberlerin sıkıntı verdiğini belirterek, bu tür haberlerin uyarıcı olması gerektiğini vurguladı ve önlemlerin artırılmasını istedi.
Son zamanlarda faili meçhul cinayet ve buna benzer olayların azaldığını ifade eden Talat polisin bu konuda başarı sağladığını belirtti.
“FICIRIĞI ÇIKTI”
Askerlik affı konusuna da değinen Talat geçmişte elinde serumu ile askere gidenlerin olduğunu hatırlatarak, bu gibi sorunların çözümünün şart olduğunu anlattı. 1994-95'te bir yasa tasarısı hazırlanarak bedelli askerliğin kaldırılmasının ve yerine kısa dönemli askerliğin getirilmesinin hedeflendiğini belirten 2. Cumhurbaşkanı, yasayı meclisten geçirirken bazı milletvekillerinin müdahalesi ile bedelli askerlik konusunun yasadan çıkarılmadığını belirterek, yasanın öylece geçtiğini ve işin de “fıcırığının” çıktığını vurguladı.
Profesyonel askerlik konusunda da görüşlerini belirten Talat, memur maaşlarını ödeyemeyen bir devlette bunun nasıl mümkün olacağını sordu. Talat, Askerlikle ilgili yapılacak birçok şeyin olabileceğini, amacın insanların kendi ülkesinden soğumaması olması gerektiğini söyledi.
EKONOMİ TEK KANATLI KUŞ
Ekonomik sıkıntılarla ilgili bir soru üzerine değerlendirmelerde bulunan 2. Cumhurbaşkanı Talat, sıkıntı yaşayan birçok insanın kendisine de ulaştığını belirterek, halkın gündeminde olan en önemli sıkıntının işsizlik olduğunu söyledi. Birçok esnafın dükkan kapattığına da değinen Talat, ekonominin en önemli gündem olduğunu söyledi.
Talat, Kıbrıs Türk ekonomisinin dört dörtlük bir ekonomi haline gelmesi için Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğini belirtti. Talat, bu görüşünde de iddialı olduğunu vurguladı. Bir kanatla uçan kuş bulunmadığını söyleyen Talat, bunun iyi anlaşılması gerektiğinin altını çizerek, sadece Türkiye ile ilişki içinde bulunan bir ekonominin aynen tek kanatlı kuşa benzeyeceğini ifade etti.
Normal çalışan ve dünyanın bir parçası olan ekonomilerde, dünyada yaşanan krizlerden de etkilenerek ekonomilerin kendi devinimi içinde büyüyüp küçülebileceklerini anlatan Talat, KKTC ekonomisinin sağlıklı olması için de bu normal devinim içinde olması gerektiğini anlattı. Tayvan modelinin de Kıbrıslı Türkler için uygun bir model olmayacağının, hele de bunun çözümün yerine önerilmesinin mümkün olamayacağını söyledi.
EROĞLU ÇÖZÜMÜ DÜŞLEMİYOR
Kıbrıs sorunu ile igili değerlendirmelerinde 2. Cumhurbaşkanı Talat, Hristofyas’ın ideolojisi gereği çözüm istediğini ama çözüm için gerekli olanları yapmadığını söyledi. Eroğlu’nun ise çözümü düşlemediğini, ayrı bir devletin tanınmasını arzuladığını kaydetti. Talat, Eroğlu’nun görüşlerinin değişmesinin kolay olmadığını söyleyerek, Eroğlu’na yaptığı eleştirilerin güttüğü politikaların yanlışlığına odaklandığını, yoksa kişisel herhangi bir sorunlarının bulunmadığını belirtti.
Şu anda Cumhurbaşkanı olsaydınız nasıl bir politika izlerdiniz şeklindeki bir soruya Talat, kendisinin elinden geleni yaptığını ancak zamanının yetmediğini belirterek, ne yapmak lazım sorusuna karşılık olarak da yapılması gerekenin çok çalışmak, Rum tarafına baskıların artırılmasını sağlamak ve AB’yi sürekli çözüm yönünde rahatsız etmek olduğunu anlattı.
Kendi politikalarının sonuç verdiğini de söyleyen Talat, bunların da ispatlandığını belirtti. Örnek olarak taşınmaz Mal Komisyonunun tanınmasını veren Talat, yürütülen siyaset sayesinde bu tür kazanımların olduğunu söyledi.
Kazanılan olumlu imajın kaybedilmemesi gerektiğini söyleyen Talat, bugün görünür bir zamanda anlaşma olmayacak diye BM’nin görüşmeleri sonlandırmasının istendiğini söyleyen Talat, bunu çok tehlikeli olarak gördüğünü vurguladı.
Bizi kurtaran şeyin çözümün olması gerektiğini de belirten 2. Cumhurbaşkanı, halbuki istenilenin bu olmadığını söyledi.
BM’den çözüm olmaz kararının çıkması halinde ne olacak, tanınma söz konusu olmaz mı, şeklindeki soruya Talat, BM Güvenlik Konseyi üyelerinin beşinin de KKTC'nin tanınması görüşünde olabileceğinin düşünülemeyeceğini belirterek, sonuçta bunun da olmayacağını kaydetti.
Başka bir soru üzerine Kıbrıs sorununun Türkiye için birincil konu olmadığını söyleyen Talat, Kıbrıs sorununu ete kemiğe büründürecek olan tarafın Kıbrıs Türk tarafı olduğunu kaydetti.
İngiltere ve Amerika’nın pozisyonlarını da değerlendiren Talat, eğer Kıbrıs’ta bir çözüme gidilecekse bu iki devletin en azından çözümü engellemeyeceğine inandığını söyledi.
İngiliz üsleri konusunda ise Talat, Annan Planında üslerin bir kısmının bize bırakılmasını şeytani bir yaklaşım olarak değerlendirdi ve “referandum yolu ile İngiliz üsleri halk oyu ile onaylanmış olacaktı” dedi. Kendi dönemlerinde İngiliz üsleri konusunda herhangi bir girişim yapmadıklarını kaydeden Talat, durup dururken düşman kazanmaya gerek olmadığını ancak İngiliz üslerinin de adada bulunmasının gereğinin olmadığını söyledi.
CTP
CTP’yi nasıl değerlendiriyorsunuz şeklindeki bir soruya karşılık Talat, CTP’ye üye olduğunu ancak CTP’nin faaliyetlerinde olmadığını söyledi. Talat, CTP’nin başarısının kendisini sevindireceğini söyleyerek, iktidardan yeni ayrılan bir partinin kısa bir zaman içinde muhalefette başarılı olmasının beklenemeyeceğini söyledi. Önemli olanın CTP’nin yeterli ve doğru muhalefeti yapması olduğunu söyleyen 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, CTP’nin iktidarda iken bütünlüğünü koruyamadığını söyledi. UBP’nin iktidardaki konumunu örnek veren Talat, UBP’nin iktidarda iken bir bütün olduğunu anlattı ve CTP’nin en büyük sıkıntısının bu olduğunu belirtti.