Çağ değişti...
Doğru ama, çağdaşlığı hayata yansıtacak olan siyaset kurumu değişti mi?
Değişimciliğin siyaseti, hem zihniyet hem de mesleki açıdan yeterince hayata geçirilebildi mi?

Ortalama "siyasetçinin" bu çağa uymayan eski zihniyetlere göre sürdüregeldiği ve sürerdurumun yapılandırdığı siyaseti bitmeden bu değişim de kolay kolay gelmeyecek...!

CTP KURULTAYI
Talat neden CTP’ye Genel Başkan olarak geri dönme ihtiyacı hissetti?
Bir kere KKTC’deki siyaset yapısı;
Gerek dünyadaki gerekse de ülkemiz ekonomik, siyasal, sosyal ve toplımsal koşullarındaki türlü değişimlerin de etkisiyle,
O siyasetin doğduğu (Marksizm, Sosyalizm, Kapitalizm, Liberalizm, Kemalizm, …) kendi mezralarından o kadar uzaklaşmış ki;
Irka, kana, kine, dine referans eden,
Kendi kültüründen ve dünyadan kopuk bu mezra mantığını anlayabilmek, özel tercüman tutmayı gerektirecek derecelere gelmiş...!

Bilindiği üzere:
Seçim dönemleri de hep sancılı olur...
Toplumun hatırı sayılır bir bölümü ve bir kesim farklı partilerden "Partililer",
Kendi emekleri ve üretimleriyle,
Ya da olanaklar çerçevesinde girişimcilik ve rekabetle hayatını kazanmak yerine;
Geleceklerini ortalama “siyasetçinin” arkasında koşmakta, bu anlamdaki siyasete yakınlıkta aramaktadır...

İşte bu ve benzeri değişim ihtiyaçları nedenleriyle, sayın Talat'ın CTP Genel Başkanlığı’na adaylığı ve kurultayda tek aday olarak başkan seçilmesi oldukça önemlidir...

CB SEÇİMLERİ VE STATÜKOCU ANLAYIŞ
Nisan ayında gerçekleşen son CB seçimleri ile,
Bir kere daha anlaşılmıştır ki,
Halkla baş etmenin ve halkın desteğini almanın yolu, onların korkularını manipüle etmekten geçmemektedir!
Yine, son CB seçimlerinde de görüldüğü üzere,
Statükocular, yani sürerdurumcular Kıbrıs’ta bunu hep kendi amaçları için her zaman yaptıkları gibi yine kullandı,
Sokaktaki adamın sağduyusuna hiç güvenmedi...
 

SAYIN NAMİ’NİN ÖZEL GÖRÜŞMECİ OLARAK ATANMASI
Sayın Özdil Nami'nin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Özel Görüşmecisi olarak atanmasını, yetenek, deneyim, bilgi birikimi ve donanımını tartışmam bile...
Bu atamanın oldukça yerinde ve çok verimli sonuçlar üretebilecek bir karar olduğundan zerre kadar şüphem de yok…

Bunlar, yani sürerdurumcular, alışmışlar "yukarıdan" birilerinin hep bizleri yönetmesine ve alternatif düşünce yapısı ve topluma uygun öneriler geliştirmemeye...
Biz sadece gelen/gidene uyum sağlayalım diye uğraşıyorlar...
Zaten uyum sağlamakta da üstlerine yok…!
Sağcısıyla sağcı,
Muhafazakârıyla muhafazakâr...!
Eee peki sen ne yapacaksın?
Onlar sadece rant dağıtacaklar...!

TALAT VE MANİFESTOSU
Sayın Talat'ın Pazar günü adaylığıyla birlikte açıkladığı 25 maddelik manifestosundan benim çıkardığım bazı ekstra noktalar şöyle:
CTP içerisindeki dostluklar ve yoldaşlıklar artık simgesel olmayacak…
Siyaset yalnızca iyi izlenim uyandırma stratejisiyle sürdürülmeyecek...
Siyasi ve sosyal olgularda etkin ittifaklar kurulacak ve bu ittifaklar,
Kalkınma Plan'larına da, topluma ve tüm paydaşlara da yansıyacak...
Kimse CTP'ye kendi değerlerini ve varsayımlarını vakfedemez...

Bu düzenlemeleri yapabilecek, siyasi projeler ve çözümler üretebilecek oldukça donanımlı insanlarımız CTP kadrolarında mevcuttur...

Peki başarının ölçüsü ne olmalı?
Talat ile "ne değişti?"nin cevabı CTP'nin kendisinde,
"Ne değişmesi gerekirdi?"nin ölçüsü de Dünya’da olmalıdır...