Kıbrıs’ta kadın mücadelesine uzun yıllarını veren Oya Talat, kadın konusunun partilerin politikası olması gerektiğini söyledi. CTP Girne İlçesi, Girne Söyleşileri’nin ikincisini gerçekleştirerek, “Siyasette toplumsal cinsiyet eşitliği kotası” konulu panel düzenledi. Kadın hakları için uzun yıllardır emek veren Oya Talat’ın konuşmacı olduğu söyleşide Kıbrıs Türk siyasetinde kadın hareketinin gelişimi ve kota mücadelesi anlatıldı. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik yaklaşık iki saat sürdü. Toplantıda CTP’nin, Kasım ayında gerçekleştirdiği tüzük kurultayında değişikliğe giderek yüzde 30 olan kadın kotasını yüzde 40’a çıkarırken yaşadığı süreç de konuşuldu.

Sorun sadece kadinlarin değil

Konuşmacı Oya Talat, sözlerine bu konuda davet almaktan dolayı teşekkür ederek başladı. Talat, ‘kadın konusu’ diye özetlenen konunun parti politikası olması gerektiğini bunun erkekler tarafından da konuşulması gerektiğini belirtti. “Çünkü bu bir vizyon işidir” diyen Talat, tüzük değişikliği yapılmasının yanı sıra uygulamanın da önemli olduğuna değindi. Partide kimi erkeklerin bu konuya yeteri kadar önem vermediğini belirten Talat, “Bu sorunun sadece kadınların sorunu olduğu sanılıyor” diye konuştu. Talat ayrıca özel olarak bu konuya ilgi gösteren kadınların sayısında artış olmasının çok güzel olduğunu ancak belki de konuları günün koşullarına göre yeniden tartışmak gerektiğini söyledi. CTP’nin kurulmasının ardından özellikle Türkiye’de öğrenim gören gençlerin parti içerisinde aldıkları aktif görevleri hatırlatan Oya Talat, o dönemin genç kadınları olarak Türkiye’den gelirken, İlerici Kadınlar Derneği ile işbirliği yaparak geldiklerini anlattı. Yine aynı dönem savunduğu görüşleri aktaran Oya Talat, “Sol ideolojinin aslında yer bulduğu bir ortamda, eşitlikçi bir anlayışla kadın ve erkek sorunlarının çözüleceğine inancımız vardı. Derdik ki, sosyalizm bir gelsin, kadınlar ve erkekler tamamıyla eşit olacak. Emeğin sömürüsü ortadan kalkarken, kadının çifte sömürüsü ortadan kalkacak. Çünkü kadının çifte sömürüsü ile ilgili görüşlerimiz vardı” ifadelerini kullandı.

Dünyadaki feminist hareketin Kıbrıs’a etkileri

O dönem dünyada feminist hareketlerin oluşmaya başladığını ve bunun Kıbrıs’a da etkisi olduğunu belirten Talat, 1977 yılında kurulan Yurtsever Kadınlar Birliği’nin oluşumunu, CTP ile olan fikir birlikteliklerini anlattı. Talat, Yurtsever Kadınlar Birliği’nin özet olarak amaçlarının; kadınları bir araya toparlamak, farkındalık yaratmak, örgütlü mücadelenin önemli olduğunu söylemek, gelen bütün baskılara birlikte kuvvetli durup, örgütlü cevap vermek için çalışmalar yapmak, geleceğe yönelik adımlar atmak olduğunu vurguladı. Hayatın her alanında çalışmalar yaptıklarını anlatan Talat, kadın hakları, çocuk hakları gibi konularda mücadele etmek yanında seminerler, şenlikler, festivaller düzenlediklerini belirtti. Yurtsever Kadınlar Birliği ile birlikte ileriki yıllarda Kadınlar Platformu’nun nasıl oluştuğunu, farklı siyasi gelenekten gelen kadın örgütleri ile nasıl bir araya geldiklerini de anlatan Oya Talat, Federal Çözüm İçin Kadın Hareketi’ni, SEDAV’ın oluşumunu aktardı. Konuşmasında, CTP’de yapılan kota mücadelesine de yer veren Talat, Aile Yasası’nda yapmaya çalıştıkları değişiklikle ilgili süreci, Kadın Platformu olarak Meclis’ten Ulusal Kota talepleri gibi çalışmaları olduğunu da belirtti. Oya Talat, konuşmasının sonunda kota tartışmaları ile ilgili dünyadan örnekler de verdi.

Kişi: Laf değil politika üretelim

CTP Girne İlçe Başkanı Mehmet Kale Kişi de katılımcılara seslenerek Girne Söyleşileri dizisi başlattıklarını, amaçlarının gündemde olan konuları gerek halk ile gerekse üyeler ile tartışmak olduğunu belirtti. Siyasetin fikirlerin tartışması ile ortaya çıktığını vurgulayan Kişi, “Ancak bizim halkımızda artık siyaset biraz dedikodu kültürü ile yapılmaya başladı. Biz bunu tersine çevirerek olması gerektiği hale getirmek için çalışıyoruz. Laf değil iş üretmeliyiz. Siyaset tartışmalı, politika üretmeliyiz” dedi. Panele yönelik konuşan Kişi, kota konusunda uzun zaman yapılan bir mücadelenin sonucunda çeşitli iyileştirmelerle partide tüzüksel değişiklikler yapıldığını birçok farklı platformda bu konunun tartışılır hale geldiğini vurguladı. “Aslında bu çok büyük bir mücadelenin sonucudur. Ben bugün erkek katılımcıların daha çok olmasını beklerdim. Çünkü kimi zaman bu konuda belli serzenişler olduğunu görüyorum. Ciddi bir katılımımız var ancak erkeklerin katılımını istenilen düzeyde sağlayamadık” dedi.