Talat o günleri anlattı: Askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde hissedildiği günlerdi
“25 yıl önce askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde yaşandığı ve hissedildiği günlerdi. Bu olayda bizim polis teşkilatımızın bağımsız şekilde araştırma yapması son derece zordu… Şimdi bu fırsatı kaçırmamalı ve cinayeti çözmeliyiz"
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kutlu Adalı cinayetinin aydınlatılabileceğini söyledi.
Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü dönemde bu gibi olayların faili meçhul kalmasının adeta zorunlu olduğunu ifade eden Talat, doğru ve sonuç odaklı araştırma yapılmadığını belirtti.
Kutlu Adalı’nın öldürüldüğü 1996 yılında yaşananları anlatan Talat, şöyle devam etti;
“6 Temmuz benim doğum günümdü, o günlerde Başbakan Yardımcısıydım. Girne’ye evime dönecektim. Haber aldım, kulaklarıma inanamadım… Evine ulaştım, bedeni kaldırılmıştı ama hala orada izleri vardı. Bu bizim için çok büyük bir travma olmuştu.
İstifa etmiş bir hükümetin Başbakan yardımcısıydım. 25 yıl önce askeri vesayetin çok yoğun bir şekilde yaşandığı ve hissedildiği günlerdi. Bu olayda bizim polis teşkilatımızın bağımsız şekilde araştırma yapması son derece zordu. Hele ki failler de TC’den geldi diye biliniyorsa… O dönem doğru düzgün bir araştırma yapılmadı.
O dönemde benim evim de bombalandı, orada da düzgün bir araştırma yapılmamıştı.”
“Geçmişte yeterli adli araştırmanın yapılmadığı bulgusu zaten ortada ama bu yeni bir fırsattır”
Ortaya çıkan kayıtlar ve ifadelerle artık daha düzgün araştırma yapılabilineceğine değinen Talat, Kutlu Adalı cinayetinin o yıllarda çok yankı bulmadığını anlatarak, “Çok önemli günlerden geçiyoruz” dedi.
Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi olan Fikri Sağlar’ın söylemleri ve TC İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Adalı cinayetine dair “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir” yorumunu da değerlendiren Talat; “Yeterli adli araştırmanın yapılmadığı bulgusu zaten ortada, bu yeni bir fırsattır, çalışmalar daha ileriye götürülmeli.” yorumunu yaptı.
Böyle fırsatların her zaman ortaya çıkmadığını da anlatan Talat, açıklamalardan hareketle sonuca gitmenin mümkün olduğunu anlattı.
Talat, TC İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Adalı cinayetine dair “Kim yaptıysa bedelini ödemekle mükelleftir” yorumunun ardından ülkedeki makamların hemen devreye girmesi gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs Türklerinin sağcısı veya solcusu, hangi görüşte olursa olsun, iktidardaki siyasilerin hemen harekete geçmesini beklediğini dile getirerek, “Bu fırsatı kaçırmamalı ve cinayeti çözmeliyiz, makamlarımızın hemen harekete geçeceğini düşünüyorum, geçmeli…” yorumu yaptı.
“Birçok isim veriliyor, bunları araştırmak bizim için çok daha kolaydır”
Söz konusu videoda Sedat Peker’in söylediklerinin çok önemli, araştırmaya muhtaç olduğunu buna karşın değerlendirilmesi gerektiğini anlatan Talat, “Birçok isim veriliyor, iddialar ortada, yönleri açıklanıyor, bunları araştırmak bizim için çok daha kolaydır. Türkiye’de kara para aklama araştırması yapan MASAK var, bu makamlarla da işbirliği içine girilebilir. Bu cinayetten ayrı kara para aklama ve uyuşturucu cinayetiyle ilgili işin kolay kısmıdır.” dedi.
“Geçmişte askeri düzeyde müdahaleler vardı, şimdi siyasi düzeyde”
KKTC’nin Türkiye’nin bir parçası ve orada var olan işlerin hesaplaşma alanı olarak görüldüğünü anlatan Talat, özellikle cinayetin olduğu yıllarda ülkenin ‘derin devletin at koşturduğu’ bir nokta olduğunu, buradaki birçok olayda derin devletin izinin bulunduğunu, Kutlu Adalı cinayetinde de derin devletin izinin olduğunu anlattı. Talat özetle şöyle devam etti;
“O dönemde Polis Müdürü’ne soru sorulmuş, Polis Müdür çok mırın kırın etmiş, Başsavcı atılıp ‘ona cevap verme, cevap vermek zorunda değilsin’ demişti. O günlere göre bugün farklı sulardayız. Yine de sıkıntılarımız var ama daha farklı. Türkiye’nin ülkedeki birçok olaya müdahalesi gibi farklı olaylarla karşı karşıyayız… Her şey ortada; geçmişte askeri düzeyde müdahaleler vardı, şimdi siyasi düzeyde müdahaleler var”
Talat, bu açıklamaları Genç TV’de konuk olduğu Nazar Erişkin’in programında yaptı.