Talat’tan, YENiDÜZEN’e çarpıcı açıklamalar
CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat’tan, YENiDÜZEN’e çarpıcı açıklamalar: ‘CTP partidir, fikir kulübü değil, disiplin kovuşturmaları başlayacak’
• “Parti içi konuların sosyal medyada tartışılması son derece yanlış, olmamalıdır. Bu disiplinsizliktir. Bu açık ve net. Disiplin kovuşturmalarının başlayacağını söyledim. Bunu da muhakkak yapacağız.”
• “Ya partiyiz ya da fikir kulübü. İsteyen, CTP’yi fikir kulübü zanneden partinin dışında olmalıdır. Parti içi meseleleri ulu orta tartışmak kabul edilemez”
• “Bir zaman CTP ile ilişkisi olmuş, eski sıfatlarıyla CTP ile ilgili olumsuz yorumlar yapılıyor. Eğer şimdi akil adamsa birisi, partiye yardımcı olur, ona yol gösterir, yerde yere vurmaz”
• “Böylesine pamuk ipliğine bağlı, sınırda bir hükümet çok yaşamaz. Biz 2004’te 26 ile hükümet olmuştuk, 3 ay sonrada azınlığa düşmüştük.”
“CTP su konusunda her şeyi kabul etseydi, mali protokol konusunda istenen her şeyi kabul etseydi, hükümet devam edecekti.”
• “Adaylık konusunda ben şahsen geniş bir istişare yapmadan kendim için bir karar vermem, öyle bir alışkanlığım yoktur, hiç de olmadı”
• “Gençler de, orta yaşlılar da, yaşlılar da siyasetin içinde olacak. Gitsin torunlarına baksın gibi aşağılayıcı yaklaşımlar sadece çirkinliktir”
“CTP çok temiz bir hükümet dönemi geçirdi. Hiçbir şaibeye fırsat vermedi.”
Fayka ARSEVEN KİŞİ
“Hükümet bozuldu ya. Leş kargaları azdı! Malum, akbabaların Kıbrıs'ta nesli tükendi. Ama yağma yok... Dişinize göre bir şey bulamayacaksınız!” sosyal medya paylaşımı ile bir anda gündeme gelen ve kime ne mesaj verdiği tartışılan CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, “Mesajım kendini orada gören herkese” dedi.
Talat,“Hükümetin bozulması ile CTP’lilerin yasal olmayan veya etik olmayan işler yaptıklarıyla ilgili bir sürü dedikodular ortaya atılmaya başlandı. Onlara verdiğim bir cevaptı bu” açıklamasını yaptı.
Parti içi konuların sosyal medyada tartışılmasının son derece yanlış olduğunu da ifade eden Talat, “Bu disiplinsizliktir. Bu açık ve net. Ben bu konuda Parti Meclisi’nde arkadaşları uyardım. Disiplin kovuşturmalarının başlayacağını söyledim. Bunu da muhakkak yapacağız” şeklinde tepkisini ortaya koydu.
Bir sürü CTP uzmanının türediğini de dile getiren Talat, “İşte bir zaman CTP ile ilişkisi olmuş, CTP’nin bir kurumunda yer almış, eski sıfatlarıyla CTP ile ilgili yorumlar yapılıyor ve bunlar olumlu yorumlar değil. Eğer şimdi akil adamsa birisi, partiye yardımcı olur, ona yol gösterir. Ama partinin yaptıklarını uzman edasıyla basında akil insanlar, yerde yere vurmaz” dedi.
YENiDÜZEN’e konuşan Talat, birçok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
• Geçen hafta yaptığınız “Hükümet bozuldu ya. Leş kargaları azdı! Malum, akbabaların Kıbrıs'ta nesli tükendi. Ama yağma yok... Dişinize göre birşey bulamayacaksınız!” paylaşımınız çok konuşuldu. Kime ne mesajıydı?
• M.A TALAT: Kendini orada gören herkese... Yani CTP çok temiz bir hükümet dönemi geçirdi. Hiçbir şaibeye fırsat vermedi. Doğabilecek herhangi bir şaibeyi de engelledi. CTP münhalsiz istihdam yapmadı. Usulsüz iş yapmadı. Ama hükümetin bozulması ile CTP’lilerin yasal olmayan veya etik olmayan işler yaptıklarıyla ilgili bir sürü dedikodular ortaya atılmaya başlandı. Onlara verdiğim bir cevaptı bu. Şunu söyledim; kullanabileceğiniz bir şey bulamayacaksınız. Bunda gayet iddialıyım.
• Siz her zaman parti disiplinini ifade ettiniz, önem gösterdiniz. Ancak parti içi disiplinin sağlandığını söyleyemeyiz. Neden olmadı?
• M.A TALAT: Disiplinin sağlanabilmesi için kolektif anlayışa sahip olmak lazım. Eğer kendini her konunun uzmanın gören insanlar varsa ve sorumluluk hissetmezlerse tabi böyle durumlarla karşılaşırız. Şu an olan budur. Yani; parti içi konuların sosyal medyada tartışılması son derece yanlış, olmamalıdır. Bu disiplinsizliktir. Bu açık ve net. Ben bu konuda Parti Meclisi’nde arkadaşları uyardım. Disiplin kovuşturmalarının başlayacağını söyledim. Bunu da muhakkak yapacağız.
“Fikir kulübü zanneden partinin dışında olmalı”
• Bu disiplin kovuşturmaları ne zaman başlayacak?
• M.A TALAT: Çalışmalar bir süredir var. Yani ya partiyiz ya da fikir kulübü. İsteyen, CTP’yi fikir kulübü zanneden partinin dışında olmalıdır. Partinin içinde olup, öte yandan da parti içi meseleleri ulu orta tartışmak kabul edilebilecek bir şey değildir. Ama bu konu her zaman böyleydi, geçmişte de şimdi de, gelecekte de olacaktır. Bakın fikir söylenebilir, herkes istediğini söyleyebilir, yazabilir ama parti içi meseleleri tartışamaz. Mesele budur. Tabi sadece sosyal medyada değil basında da…
Şimdi bir sürü CTP uzmanı türedi birden bire. İşte bir zaman CTP ile ilişkisi olmuş, CTP’nin bir kurumunda yer almış, eski sıfatlarıyla CTP ile ilgili yorumlar yapılıyor ve bunlar olumlu yorumlar değil. Eğer şimdi akil adamsa birisi, partiye yardımcı olur, ona yol gösterir. Ama akil insanlar partinin yaptıklarını uzman edasıyla basında yerde yere vurmaz. Konu budur ve hep bu böyle dönemlerde olur.
Hükümet bitti ya hem parti dışında hem partinin çevresinden bazı insanlar devreye giriverir. Kimileri kendilerine göre hesap sormak için kimisi ‘ben söylediydim işte filandadır kabahat’ gibi, sanki de kabahat varmış gibi ortada…
Hükümetten çekilen, kaçan UBP’dir, bu hükümetin bozulması CTP yüzünden olmadı ki…
CTP su konusunda her şeyi kabul etseydi, mali protokol konusunda istenen her şeyi kabul etseydi, hükümet devam edecekti. Ama hiç kimse mali konuda da su konusunda da Türkiye’den gelen metinlerin olduğu gibi kabul etmeliydiniz demiyor. Ama bunu diyen ve bundan dolayı da UBP’nin çekilmesini doğuran gelişmelerin ardından parti eleştiriliyor. Bu ne biçim bir mantık ne biçim akıldır.
• Hükümet döneminde parti tabanından uzaklaştığınıza, ya da dışlanmalar yaşandığına yönelik eleştiriler oldu. Bu eleştirilerin haklılık payı var mı?
• M.A.TALAT: Kim dışlandı ki? Belki tabanla Genel Başkan ve Genel Sekreter düzeyinde çok fazla temas edemedik. O da hükümet faaliyetlerindeki yoğunluktan dolayı oldu. Zaten şunun şurası işte 8 ay… Benim parti başkanlığına gelişim 1 yılı tamamlamadı.
‘Öneri Türkiye’ye sözlü sunuldu, kabul edilmedi’
• UBP ile hükümet bozulmadan önce yaptığınız açıklamada ‘iletişimsizlik’ yaşandığına dair açıklamalarınız olmuştu. Ancak öncesinde ve sonrasında yapılan açıklamalarda Başbakanlık yapan Ömer Kalyoncu ile bakanlar arasında parti yetkililerinin de özellikle ekonomik protokol hakkında farklı açıklamalar yapıldığı görüldü. CTP ile Başbakan Kalyoncu arasında da iletişimsizlik var mıydı?
• M.A.TALAT: Yoktu. Protokol zaten bizim doğrudan konumuz değildi. Biz ekonomik protokolle parti çerçevesinde ilgilendik, iş hükümetin işiydi. Yani biz protokolü en ince ayrıntısına kadar inceleyip, parti tavrı filan belirlemedik. Bizim yaptığımız; parti politikaları açısından hassas olunabilecek noktaları gördük, görüştük o kadar. Şimdi bu kastettiğiniz bizden mi gitti, nerden gitti meselesi bir gazetenin ne amaçla yaptığını bilmiyorum belki özel bir maksadı yoktur kimseyi suçlamamak lazım ama nidayı bulmuş havasıyla işte ‘bakın bu gitti buradan’ gibi yaptığı bir yayın üzerine tartışma zeminine çıktı. Aslında olan şuydu; Türkiye ile Mali Protokol bizim DPÖ’nün hazırladığı kamu ve örgütlerle paylaştığı orta vadeli ekonomik program zemininde, Türkiye ile yapılan görüşmeler, onların hassasiyetleri, bizim hassasiyetlerimizin toplamından oluşan bir metindi o… Yani bizim kabul edebileceğimiz, tolere edebileceğimiz hususları içeren ama Türkiye’nin de istediklerini içeren bir metindi. Mesela dikkat ederseniz orada elektrik yoktur. Çünkü elektrikte Türkiye’nin yaptığı öneriyi kabul etmedik. Ama orada yargı vardı, biz kendi kabul edebileceğimiz şeklini yazdık. Orada kaçan bir DPÖ meselesi var. Ben onu doğru bulmadım, CTP parti olarak doğru bulmadı o önerinin yapılmasını. O öneri doğrudur, metinde vardı. O metinde o önerinin varolduğunu gördüğümüz andan itibaren biz Sayın Başbakan Kalyoncu ile temas ettik ve DPÖ’nün lağvedilmesi yerine yeniden yapılandırılması biçiminde düzenlenmesinin daha doğru olacağında anlaştık ve Kalyoncu da o öneriyi sözlü olarak sayın Türkeş’e iletti, o da ekibine iletti. En son gelinen nokta ise hükümetin bozulacağı gün henüz bu öneriyi kabul etmediler. Bu kadar. Zaten ben söyledim DPÖ’nün lağvedilmesinin bizden çıktığıyla ilgili iddialar duydum ama ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum diye konuşmuştum. Sonra öğrendim ki buradan çıktı. Niçin çıktı bu? İşte Dünya Bankası ile yapılan görüşmeler sonunda bu çıkmış.
• CTP-UBP hükümetinde parti olarak kendinize ne gibi eleştirilerde bulunabilirsiniz?
• M.A.TALAT: Biz yeterince hızlandıramadık hükümet faaliyetlerini. Bunun da nedeni aslında CTP’den kaynaklanmıyor. Biz çalıştık, ben bile ki görevim olmamasına rağmen hükümete sırf yardımcı olmak için çok yoğun mesai harcadım. YÖDAK’tan, Su Kurumu Yasası’na bir sürü yasayı hazırlamaya çalıştık. Ama gelin görün ki önce UBP Kurultayı sonra su krizi nedeniyle motivasyon düşüklüğü, konuların Meclis’e gidememesi, UBP kanadının işi yavaştan alması gibi bir sürü sıkıntılar bu süreci yavaşlattı, Gerçeğimiz budur. Bu hükümet yaşasaydı ve eğer biz pazartesi Hüseyin Özgürgün ile görüşebilseydik ve bakanları toplayarak bir koordinasyon oluşturabilseydik belki de çok büyük bir hızla ve ivmeyle öngördüklerimizin önemli bir kısmını yapardık. Ama maalesef çok azını yapabildik.
• CTP hükümetteyken çok kısıtlı sayıda atama gerçekleştirdi. Bu bir sıkıntı oluşturdu mu özellikle UBP tarafından atananlar?
• M.A.TALAT: İş yapma açısından oluşturdu, yani çok geniş bir yelpazemiz yoktu içinden seçip görevlere getirebileceğimiz. Hatta bir kısmını değiştiremedik. Bir müsteşarın UBP tarafından atanması ille de UBP’ye hizmet edecek anlamına gelmez. Bir alana en iyisini yapabilecek getirilmelidir. Yeter ki fanatik bir partizan olmasın.
“UBP-DP Hükümeti pamuk ipliğine bağlı” diyen Talat, CTP Kurultayı öncesinde ‘adaylık’ tartışmaları hakkında konuştuk:
“Adaylık için konuşmaya erken”
• UBP-DP hükümetinin geleceğini toplum adına nasıl değerlendirirsiniz?
• M.A.TALAT: Benim gördüğüm böylesine pamuk ipliğine bağlı, sınırda bir hükümet çok yaşamaz diye düşünüyorum. Biz 2004’te 26 ile hükümet olmuştuk 3 ay sonrada azınlığa düşmüştük. Şimdide hükümet çok parçalı oldu. UBP-DP ve bağımsızlar…
• Hükümet bitince CTP içerisinde kurultay hareketliliği başladı, aday olmayı düşünenler, isimler işaret ediliyor. Adaylığı düşünüyor musunuz?
• M.A.TALAT: Kurultay zaten Kasım’a takvimlendirildi. Adaylık için erken diye düşünüyorum. Değerlendirme yapmadan karar vermek çok doğru olmaz. Ben şahsen geniş bir istişare yapmadan kendim için bir karar vermem, öyle bir alışkanlığım yoktur, hiç de olmadı. Ben muhakkak akil insanlara çeşitli noktalarda bulunan samimiyetine inandığım insanlara danışmadan karar vermem.
“Hükümetin düşmesiyle başlaması doğru değil”
• Hükümet bitince hemen bu tip tartışmaların yapılması sağlıklı bir süreç mi?
• M.A.TALAT: Söyledim değil tabii… Kurultaya daha epeyce zaman var. Bu konu kendi içimizde tabi ki görüşülebilir, konuşulabilir, tartışılabilir ama hükümetin düşmesiyle bunun başlaması doğru bir şey değil. CTP hükümette de hükümet dışında da var olacak bir partidir, geçmişte de var olmuştur. Bu toplumu koruyan, kollayan, savunan bir parti olarak iktidarda da muhalefette de görevini yapabilecek kapasitedir.
• Bir de partilerde ‘gençleştirme’ partileri gençleştirme ifadeleri sıklıkla duyuluyor, söyleniyor. Siz bu konuyu nasıl yorumlarsınız?
• M.A.TALAT: Gençler de, orta yaşlılar da, yaşlılar da siyasetin içinde olacak. Birinin tecrübesi, öbürünün dinamizmi gerektiğinde birinden gerektiğinde ötekinden yararlanacaksınız. Siyaset böyle bir şeydir. Bazılarının aşağıladığı gibi gitsin torunlarına baksın gibi tarzında yaklaşımlar sadece çirkinliktir, başka bir şey değildir. Siyasi partilerde gençlere de yaşlılara da yer var. Herkesin yapabileceği bir görev var.