1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. Talim, terbiye ve tiksinmek
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

Talim, terbiye ve tiksinmek

A+A-

Gırtlağına kadar batmış bir “Ulusal” hükümet var.
Hani “bir parti var” diyorlardı ya!
Rezil bir parti var maalesef…

***

Yüz kişiye sorunuz, “Bu hükümet kimin kuklasıdır, adanın kuzeyine müdahale eden kimdir” diye.
Bir tek kişi farklı yanıt veriyorsa eğer…
O tek kişi ya Ersin Tatar’dır ya Ünal Üstel.

***
Kıbrıs Türk siyasetinde “Faiz vakası” tam bir demokrasi ve irade yıkımı olarak tarihe geçmiştir.
Kendisini bu kadar küçültmek için bir insanın nasıl bir açığı, korkusu, güvensizliği olabilir?
Binlerce insan oy verecek, partinize başkan seçileceksiniz ama Başbakan olamayacaksınız.
Parti başkanı da kalamayacaksınız.
İstifa edeceksiniz.
Sizin yerinize zorla oluşturulan hükümete onay vereceksiniz.
“Otur” diyecekler oturacaksınız, “kalk” diyecekler kalkacaksınız.
Hem kurultayda, hem genel seçimde en yüksek oy oranına ulaşacak ama hep devrileceksiniz.
Niçin?

***

Ya “tehdit” var ortada!
İnsanı ancak “canıyla” sınarsanız bu kılığa girer.
Ya da büyük bir açık…
Bilgim, bulgum, kanıtım yok ama sezgim var.

***

İnsan tuttuğu partiden tiksinir mi” diye kendi kendine soruyor, “Ulusal” siyasete gönül vermiş bir yurttaş…
“Tiksinir” diye de yanıt veriyor.
Sosyal medyadan yazıyor açık açık…
Yine bir istihdam rezaletini anlatıyor ardından…

***

Hükümet ve Başbakan istifa etmeli önce!
Parti başkanı değil…
Hatta Cumhurbaşkanı istifa etmeli…
Haysiyeti kalmadı siyasetin!
Kendilerinin…
Partilerinin…
Kimsenin…
Bu kadar anayasa ihlaline, hukuksuzluğa ve rezilliğe, kirliliğe, köhneliğe sebep oldukları için hemen istifa etmeleri gerekiyor.
Kendilerinin değil sadece kendilerine oy veren insanların da yüzlerini kızartıyorlar.
Bir ülkeyi rüsva ettiler, daha ne olsun?

***

“Anayasa’ya bağlılık” yemini edenler yargı önünde daha ne kadar mahcup olacak?
Yüzsüzlük de bir yere kadar iş bilmezlik de!
Kimse yok mu bu partide “yeter” diyecek?

***

İşte böyledir, eğer bir göreve haksızca gelirseniz, seçilmeden, eğilerek…
Utanca dönüşür varlığınız!
Hep itaatle, hep biatle, hep talimatla bu kadar…

***

Bir siyasi partide 6 bin 762 üyeden 575 üyenin onayını alan kişi belirleyici oluyorsa eğer...
En az oyu alan!
Son söz denizin ötesinden söyleniyorsa ve yüzde 60 çoğunluk işe yaramıyorsa...

"Kurultay" nedir sorarım size?
"Parti" neyse "devlet" de o!
"Devlet kurmakla övünmek" de...
Hepsi ucube!

***

Bir yargı kaldı güvendiğimiz…
Bir de muhalefet…
İllaki köklerini sımsıkı bu topraklara geçiren temiz insanımız bir de…
Nerede, ne kadar kalmışlarsa…

Bu yazı toplam 1475 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar