UBP-DP-YDP koalisyon hükümeti aldığı kararlarla tam bir acemiler mangası görünümündedir. Üstelik hemen hepsi daha önce de defalarca bakanlık yapmış milletvekilleridir.

Buna rağmen hem derslerine çalışmıyorlar, hem de en küçük bir tepki gördüklerinde şaşkına dönüyorlar. Anlaşılan yaptıkları işin yanlış olduğunu bile bile yaptıklarından tepkiyi görünce korkuya kapılıyorlar.

Hükümetin son birkaç günlük icraatına bakarsanız durumu net olarak görürsünüz. Önce alkollü içkilere ve elektrik fiyatlarına aşırı zam yaptılar. Halkın tepkisini görünce geri adım attılar. Daha doğrusu bakanlar kurulu sonrası açıklama yapan başbakan bu zamları yeniden gözden geçirdiklerini ve ciddi oranda indirdiklerini açıkladı.

Elektrik fiyatlarında bütün tarifelerde KWh başına 1TL indirim yaptıklarını ve bu ay gelen zamlı faturaların da yeni tarifelere göre yeniden hesaplanacağını açıkladı.

Bunun için Kıb-Tek yönetim kurulunun karar alması gerekiyordu. Böyle bir karar henüz alınmadı. Dahası elektrikten sorumlu bakan Sunat Atun bu düzenlemenin yapılabilmesi için Kıb-Tek bütçesine aylık 180 milyon TL kaynak aktarılması gerektiğini, böyle bir paranın maliyede olmadığını açıklayarak indirim kararının uygulanamayacağını ifşa etti.

Özetle maliye bakanı, bakanlar kurulu kararını tanımadığı gibi başbakanı da zor durumda bırakmaktan çekinmiyor. Açıkça başbakana meydan okuyor.

Bakanlar kurulunun atandığı günden bu yana yaşanan gelişmeler ve dedikodular Ankara’nın hem Faiz beyi, hem de bu kabineyi onaylayan Ersin beyi sildiği yönündedir.

Bunun yerine hükümet kurulduktan sonra AKP’li mevkidaşlarından randevu alabilen iki bakan Sunat Atun ve Tahsin Ertuğruloğlu’nun Ankara nezdinde yıldızının parladığı konuşuluyor.

Bu nedenle Sunat Atun’un elektrik zammının geri çekilmesi konusundaki olumsuz tavrı Ankara’dan aldığı güce bağlıyorlar.

Bu tartışma daha çok sürecek. Ama zamlar ardı ardına açıklanırken sözde reform yapacağım diyerek 28 belediyenin 15’ini kapatmayı aklına koyan hükümet ülkeyi kaosa sürüklemiştir.

Belediyelerini kapattırmak istemeyen belediye başkanları, belediye çalışanları ve belde halkı isyan etmiştir.

Her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran hükümet bu kaos ortamında belediyelerle oynayarak hangi belediye sesini yükselttiyse onu da kapatılmayacak belediyeler arasına alarak sözde reformu yapacağını söylüyor.

Başbakan önce “6 ilçe, 6 bucak toplam 2 belediye kalacak” demişti.  Gönyeli Belediyesi ve halkı isyan edince “tamam 13 olsun” dedi. Sonra Dikmen, Yeni Boğaziçi ve Tatlısu ayağa kalktı, bu UBP’li vekiller komitede “tamam 16 olsun” demeye başladılar. Ardından Esentepe belediyesi de isyana katıldı. Çatalköy belediye çalışanları ve halkı belediye başkanına rağmen ayağa kalkınca durum değişti. Bu kez hade Çatalköy’le Esentepe’yi birleştirelim 17 olsun dediler.

Böyle reform olmaz. Hele seçime günler kala gerçek bir reform yapamazsınız.

Vazgeçin.

Zaten bu hükümet reform yapabilecek bir hükümet değil. Bu hükümetin öyle bir vizyonu yoktur. Bu hükümet her zaman yaptığı gibi sadece zam üstüne zam ve atama üstüne atama yapabilir. Ha bir de arka kapıdan geçici işçi adı altında partizan istihdam yapabilir.

Daha önce de yazdım bu ülke bürokratlarının hazırlamadığı, belediye sınırlarının bile Türkiye’den getirilen uzmanlara çizdirildiği, bu ülkenin kültürüne, gelenek ve göreneklerine yabancı uzmanların hazırladığı sözde reform bu ülkeye uydurulamaz.

Uydurmaya çalışırsanız bugün olduğu gibi başınıza giyersiniz. Sakın unutmayın bu daha başlangıçtır. Yarın bütün halk sokaklara inecek ve siz o koltuklarda oturamayacaksınız.

Talimatla ülke yönetilemez. Talimatla reform hiç yapılamaz.