1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. TAM BİR TRAJEDİ 'Arada' 107 gün
TAM BİR TRAJEDİ  'Arada'  107 gün

TAM BİR TRAJEDİ 'Arada' 107 gün

Kuzeyden güneye geçerek sığınma talebinde bulunan 3 Kamerun vatandaşı ara bölgede mahsur kaldı. Talepleri Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edilmeyen 3 genç ülkelerine geri dönmek istemiyor, ‘sığınma’ onayı bekliyor, ara bölgede çadırda yaşıyor.

A+A-

Derya ULUBATLI

Kuzeyden güneye geçerek sığınma talebinde bulunan 3 Kamerun vatandaşı ara bölgede mahsur kaldı. Talepleri Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından kabul edilmeyen 3 genç ülkelerine geri dönmek istemiyor, 107 gündür ‘sığınma’ onayı bekliyor.

26 Mayıs 2021’de kuzeyden güneye geçerek siyasi sığınma talebinde bulunan 3 Kamerunlu genç güney geçiş noktasında polis engeline takıldı.

34 yaşındaki Greys, 20 yaşındaki Daniel ve 33 yaşındaki Emin, yaklaşık 4 aydır yaşamlarını ara bölgede bulunan Dayanışma Evi bahçesindeki iki çadırda geçiriyor.

YENİDÜZEN’e konuşan gençler adaya Şubat 2021’de öğrenci olarak geldiklerini ancak yeterli maddi imkanları olmadığı için okula devam edemeyerek Mayıs ayında iş bulmak için güneye geçmeye çalıştıklarını söyledi. Şu an kendileriyle Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün ilgilendiğini belirten gençler, yemek ve su ihtiyaçlarının ise farklı kurumlar tarafından karşılandığını belirtti. Gençler, sığınma taleplerinin kabul edilmesini istediklerini de sözlerine ekledi.

 

Kuzey’deki ilgili dernekler ne yorum yaptı?

Mülteci Hakları Derneği temsilcisi Deniz Altıok, durumu sonradan öğrendiklerini ve bu süreçten itibaren ara bölgede kalan kişilere yardımcı olmak için çabaladıklarını aktardı. Bu kişilerin ülkelerine geri dönmek istemediğini belirten Altıok, “Ara bölgede zor şartlarda yaşam sürdürmeye çalışıyorlar” dedi.

Öte yandan ‘Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi’ Koordinatörü Hilmi Tekoğlu, bu kişilerin ülkelerindeki çatışma ortamından dolayı geri gönderilmek istemediğini ve güneydeki sığınma mekanizmalarının bir an önce ara bölgede kalan 3 gence yardım etmesi gerektiğini dile getirdi. Ara bölgeye geçildiği için kuzeyden müdahale edemediklerini de söyleyen Tekoğlu, “güney bu konuda daha fazla gecikmemelidir” şeklinde konuştu.

Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı eski Başkanı Emine Çolak ise sığınmacı kabulü için belirli kriterler olduğunu ve bu kişilerin bu kriterleri karşılaması halinde mutlaka güneydeki otoriteler tarafından kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Çolak, kriterleri karşılamayan kişilerin ülkeye kabul edilmeme ihtimali olduğunu da sözlerine ekledi.

 

BM ve güneydeki yetkililer ne dedi?

Politis Gazetesi’ne açıklamada bulunan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği yetkilisi Emilia Strovolidu, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bu kişilere siyasi sığınma sürecinde destek sağlaması ve sürecin devam ettiği süre boyunca Purnara’daki kabul merkezine taşınmasına olanak tanıması gerektiğini söyledi. 
Strovolidu, “Uluslararası ve Avrupa yasaları temelinde tüm kişilerin, yasal veya illegal yoldan ülkeye giriş yapmasından bağımsız olarak,  siyasi sığınma prosedürü hakkına sahiptir” dedi. Yine aynı habere göre Kıbrıs İçişleri Bakanı Nikos Nuris güneydeki tüm merkezlerin dolu olduğunu ve daha fazla sığınmacı kabul edilemeyeceğini ifade etti.


Mülteci Hakları Derneği temsilcisi Deniz Altıok:

“Destek için elimizden geleni yapıyoruz”

Adanın kuzeyinde bulunan Mülteci Hakları Derneği temsilcilerinden Deniz Altıok ara bölgede mahsur kalan kişilerin önceden dernekle iletişime geçmediğini, derneğin durumu sonradan öğrendiğini belirtti.  Durumu öğrendikten sonra konuyla ilgilendiklerini aktaran Altıok şöyle devam etti: “Durumu öğrenince yardımcı olmaya çalıştık. Arada yemek götürdük, bir ihtiyaçları olup olmadığını sorduk ancak şu an bizim müdahale alanımız dışında oldukları için başka bir şekilde destek olamadık. Şu an neredeyse tüm ihtiyaçları gönüllüler, sivil toplum ve uluslararası kurumlar tarafından karşılanıyor. İki tarafın hükümetinden de herhangi bir yardım almıyorlar. Bunun dışında Lefkoşa Türk Belediyesi dayanışma mutfağı yaptığı yemek yardımıyla, ara bölgedeki ara bölgedeki kurumlar da gerekli desteği sağlamaya çalıştı. Söz konusu kişilerin güneyden sığınma talebinde bulunduklarını ifade eden Altıok, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kendi yasaları, bağlı olduğu uluslararası sözleşmeler ve uluslararası hukuk normları ışığında sığınma başvurularını kabul etmekle yükümlü olduğunu ancak bu vakada kendi bilgileri dahilinde ilk kez başvuruların reddedildiğini dile getirdi. Kıbrıs’ın kuzeyinde ise uluslararası korumaya dair bir yasal çerçeve olmadığından, hayatları ve özgürlükleri tehlikede olduğuna inandıkları için kaçtıkları ülkeye geri gönderilme riski ile karşılaşacaklarından ötürü kuzeye de dönemediklerini anlatan Altıok, “ülkelerindeki çatışmadan dolayı geri gönderilmek istemiyorlar ancak güneye de alınmıyorlar o yüzden ara bölgede, oldukça zor durumda kaldılar.”


 ‘Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi’ Koordinatörü Hilmi Tekoğlu:

“Gecikmeden sığınma hakkı verilmeli”

Uluslararası mülteci hukukuna göre savaştan ve zulümden ötürü ülkelerinden kaçan her insanın sığınma hakkı olması gerektiğini söyleyen ‘Kıbrıs’ta Sığınmayı Güçlendirme Projesi’ Koordinatörü Hilmi Tekoğlu, adanın güneyinde bu kişilerin başvuracağı mekanizmalar mevcut olmasına rağmen insanların halen bekletildiğini, bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını dile getirdi. Sığınmacıların ara bölgede olduğu için kuzeyde faaliyet gösteren bir dernek olarak duruma müdahale edilemediğini belirten Tekoğlu şöyle devam etti: “Kuzeyde mültecilere dair yasal bir çerçeve olmadığı için buraya geldikleri anda ülkelerine geri gönderilme riski altında olabilirler. Öğrenci olarak gelmiş olsalar bile, eğitim sürelerinin tamamlanması veya başka sebeplerle eğitim hayatlarına devam edememeleri yani öğrenci ikamet izinlerini yenileyemedikleri durumlarda burada kalma hakları gidiyor ve böyle durumlarda otoriteler tarafından tespit edilip geri gönderilebiliyorlar ancak bu kişiler çatışma ortamından dolayı ülkelerine dönmek istemiyor”.

Gençlerin yaklaşık 4 aydır oldukça zorlu koşullarda çadırda yaşadığını ifade eden Tekoğlu, en kısa zamanda bu insanlara geçiş ve sığınma hakkı verilmesi gerektiğini vurguladı. Tekoğlu, “biz elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz ancak kuzeyde onları kapsayacak bir yasa ve sığınma mekanizması yok,  güney karar için elini çabuk tutulmalı” şeklinde konuştu


Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı eski Başkanı Emine Çolak:

“Sığınmacı kriterlerine uyuyorlarsa kabul edilmeliler”

Bu gibi durumlarda sığınma taleplerinin belirli kriterler dahilinde kabul edilebileceğini söyleyen Kıbrıs Türk İnsan Hakları Vakfı eski Başkanı Emine Çolak bu kriterlere uyması halinde kişilerin sığınmacı olarak kabul görmesi gerektiğini belirtti. Çolak şöyle devam etti: “Sığınmacı olarak başvuran kişinin döneceği ülkede ayrımcılık, ölüm, savaş gibi tehditler varsa bu kişiler mutlaka korunmaya alınmalıdır. Burada denetlenmesi gereken nokta bu kişilerin bahsi geçen kriterleri karşılayıp karşılamadığıdır. Gerçekten tehlikede olduklarını kanıtlayamadıkları sürece sınırı geçmeleri mümkün olmayabilir ancak eğer bu tehlikelerden kaçma gibi bir durumları varsa adanın iki tarafta da bir kalabilmeleri gerekir”.

Öte yandan Çolak, bu kişilerin sadece öğrenci olarak adaya gelip çalışmak için güneye geçme çabasının da pek mümkün olamayacağını sözlerine ekledi. Her ülkenin kendi kriterlerini belirlediğini aktaran Çolak, “bir ülkeden sığınma talebinde bulunan kişilerin o kriterlere uyduğunu kanıtlaması gerekiyor, aksi takdirde, bu durum bizi çok üzse de ülkelerin bu kişileri kabul etmeme durumları olabilir” dedi.

yd-destek-gorseli-214.jpg

Bu haber toplam 2041 defa okunmuştur