“Tam bir YIKIM”
Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybı, arkası kesilmeyen zamlar ve bir anda artan COVID-19 vakaları ülkede bir kaos ortamı yarattı, vatandaşlar gelinen noktayı ‘ciddi bir yıkım’ olarak değerlendirdi.
Derya ULUBATLI
Türk Lirası’nın yabancı para birimleri karşısındaki değer kaybı, arkası kesilmeyen zamlar ve bir anda artan COVID-19 vakaları ülkede bir kaos ortamı yarattı, vatandaşlar gelinen noktayı ‘ciddi bir yıkım’ olarak değerlendirdi.
TL’deki erime ve zamların yol açtığı alım gücü sıkıntısı Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan birçok kişiyi ekonomik darboğaza soktu, YENİDÜZEN’e konuşan vatandaşlar, ülkenin içinde bulunduğu durumun sadece ekonomik değil, psikolojik sıkıntılara da yol açtığını savundu.
Gelinen noktadan geri dönüş olmadığını vurgulayan bazı vatandaşlar, “artık herkes kendini kurtarmaya bakacak ve akıl sağlığını korumaya çalışacak” ifadelerini kullandı.
“Dövizle alınan borçlar üçe katlandı”
Birçok giderin dövizle bağlantılı olduğunu ve dövizle alınan borçların bir anda üçe katlandığını söyleyen vatandaşlar, TL’deki erimenin artarak devam edeceğini ve mevcut durumda borç ödemenin imkansız hale geldiğini belirtti. Sokaktaki halk, insanların günden güne fakirleştiğini ve yetkililerin bu duruma bir an önce çözüm getirmesi gerektiğini savundu.
“Akıl sağlığımızı korumak giderek zorlaşıyor”
Yaşanan sıkıntıların tek boyutlu olmadığına dikkat çeken vatandaşlar, bu şartlarda insanların akıl sağlığını korumasının imkansız hale geldiğini ve Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşamanın her geçen gün daha da zorlaştığını anlattı. Gelinen durumun tam anlamıyla bir ‘rezalet’ olduğunu dile getiren halkın bir bölümü, “her yönden bir kaos ortamının içindeyiz” dedi.
Yurttaş ne dedi?
Aysel Şen: “Gelinen durum tam anlamıyla rezalet…”
“Ülke olarak geldiğimiz durum tam anlamıyla rezalettir. Baştaki herkes güya bir şeyler için uğraşıyor ancak kendi özel hayatı dışında halkı düşünen kimse yok. Halkın psikolojisi de yıpranmış durumdadır. Baştakiler ne halkı, ne de esnafı düşünüyor. Kiralar sterlin üzerinden, zamlara her gün bir yenisi ekleniyor, marketlerde her gün yeni bir fiyat etiketi var. Bu durumun halkı isyana götüreceğini düşünüyorum ama bu da bir şeyleri değiştirir mi bilmiyorum. Böyle geldi böyle gidecek gibi duruyor. Bu durum kimsenin umurunda değil…”
Mehmet Salih Atagül: “Bu ülkede yaşamak günden güne zorlaşıyor”
“Vatandaşın Allah yardımcısı olsun demek istiyorum… Döviz borcu olanlar çok zorlanıyor ve bu ülkede geçinmek günden güne zorlaşıyor. Korona vakaları da artışa geçti ve kışın girmesiyle vakaların daha da yükseleceğini düşünüyorum. Gerçekten büyük bir ekonomik kaos var ve bu durum bizim psikolojimizi de olumsuz etkiliyor. Para birimimiz Türk Lirasıdır ve biz bu para birimine bağımlı olduğumuz müddetçe bu değer kaybını ve ekonomideki çöküşü frenleyemeyeceğiz”.
Münüre Çetiner: “Burada yaşayan kişiler acınacak halde”
“Ben Avustralya’dan geldim ve dolar kazanıyorum ancak burada da ailem akrabalarım var ve burada Türk Lirası kazanan insanların durumuna gerçekten çok üzülüyorum. Akrabalarımın da Sterlin üzerinden borçları var, bu pahalılık içerisinde onları ödemeye çalışıyorlar. Burada yaşayan kişiler gerçekten acınacak halde. Bu duruma çok üzülüyorum. İnsanlar giderek fakirleşiyor ve her şey ithalat olduğu için, ihracat olmadığı için bu da durumu iki katı zorlaştırıyor. Umarım bu durum bir an önce düzelir”.
Cemal Macila: “Halk fakirleşti, ekonomi çöktü”
“Bu gidişat hiç iyi değildir… Halkımız fakirleşmiş, ekonomi çökmüş durumdadır. Kafamda hiç güzel düşünceler yok ve bir iyileşme olabileceğini de düşünmüyorum. Artık herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor. Eskiler ‘ekmek aslanın ağzında’ derdi ama artık aslan bile aç. Bu gidişat artık çok kötüdür. Yapılacak tek şey artık lüks sayılan şeyleri tamamen kesip sadece temel gıdalara ve benzine, yaşamak için gerekli olan şeylere para harcayabileceğiz. Artık bizim konuşmamızın bir şeyi değiştirebileceğini sanmıyorum. Vakalar da arttı ama bunun da bizi bir kapanmaya götüreceğini düşünmüyorum. Zaten artık kapanma söz konusu olmamalı, insanlar artık koronayı değil cebini düşünüyor. En azından ben öyle yapıyorum”.
Derviş Batural: “Her yönden bir kaos ortamındayız”
“Kurlar yükseldikçe Türk Lirası kazanan kişilerin alım gücü düşecek ve bir döviz bürosu çalışanı olarak söyleyebilirim ki grafiklerde günden güne bir yükselme söz konusu ve yakın zamanda da inecek gibi durmuyor. Bence bu durum daha da kötüye gidecek. TL kazanıp döviz borç ödemek insanları çok kötü etkiliyor. Bu bir iki yıl içinde insanları intiharın eşiğine getirebilecek bir durumdur. Herkes hem psikolojik olarak hem de ekonomik olarak çöküştedir. İnsanların maaşı dövizi karşılayamadığı için döviz borçlanıyorlar ama sürekli eriyen TL ile bu kez maaşları da borçları ödemeye yetmiyor. Bir de bu maaşla aile geçindirmeye, kira ödemeye çalışıyorlar. Yapılan zamları da kötüleyemeyiz çünkü bu artışlar da hayat pahalılığıyla ve dövizle orantılı olarak yapılıyor. İnsanlar bu artışı yapmak zorunda kalıyor. Koronada da artışlar yaşanıyor ancak ben ülke olarak bir kapanmayı daha kaldırabileceğimizi düşünmüyorum. Her yönden bizleri bir kaos ortamı bekliyor”.
Serhan Kumru: “İnsanlar akıl sağlığını koruyamayacak hale geldi”
“Aslında dövizin yükseldiği yok. Türk Lirası günden güne yabancı para birimleri karşısında değer kaybediyor. Az önce baktım, Papua Yeni Gine para birimi bile 2.95 TL’ye denk geliyor ve oranın ne kadar fakir bir ülke olduğunu biliyoruz. Şu an TL’nin seviyesi bu durumdadır. Bir yandan zamlar sürekli artıyor, bir yandan vakalar da artıyor. Artık vatandaş olarak hangisini dert edeceğimizi, hangisine üzüleceğimizi şaşırmış durumdayız. Psikolojimiz de iyice bozuldu. İnsanlar geçimini nasıl sağlayacağından öte artık akıl sağlığını nasıl koruyabileceğini düşünmeye başlamış durumda. Herkes borcunu harcını düşünüyor. 5 bin diye borca girenlerin borçları 14 bine yükseliyor. Artık halk delirmek üzere…”
Dervişe Çeliker: “Bu ekonomik çöküşte hepimiz çok zor durumdayız”
“Hepimiz bu ekonomik çöküşte çok zor durumdayız. Benim borcum yok, çocuğum da yok. İki kişilik bir aileyiz ancak kira vs. gibi masraflarımız olmamasına rağmen bu şartlarda geçinmekte zorluk yaşıyoruz. Özellikle çocuklarının eğitimi olan insanlar, okullara para ödemek zorunda olan insanlar eminim bizden çok daha kötü durumdadır. İnsanlar psikolojik olarak da hiç iyi değil. Özellikle maaşların düşük oluşu ve özel sektörde çalışan insanların korona sonrası işlerindeki azalma tüm toplumu olumsuz etkilemiştir. Hükümetin acilen bu duruma tedbirler alması lazım. Hiç değilse kiraları buna göre düzenlemesi ve ekonomiyi düzenlemek için bazı adımlar atması gerekiyor”.
Hasan Güleç: “Aldığım borç üçe katlandı… Bu şekilde devam etmek çok zor”
“Biz vatandaş olarak elimizden geldiğince kendimizi izole etmeye ve gerekli kuralları uygulayarak koronadan korunmaya çalışıyoruz ancak buna rağmen vakalar giderek artıyor. Bunun dışında ekonomi de çökmüş durumda, döviz başını almış gidiyor ve aldığımız maaşlar bile eriyor. Ben dolar olarak borçlandım, borçlandığım dönem 100 Euro 300 TL iken, şimdi 1000 TL’ye çıktı ve bu artış yükselerek devam ediyor. Kardeşim ev aldı, sterlin borçlandı. O da borçlandığı zaman sterlin 7.5 iken şimdi 14’e çıktı. İki katı bir fark oldu. Temel gıdalara gelen zamlar da hiç durmuyor. Benim üç çocuğum var, dün markete girdim ve biraz temel gıda ürünü, çocuklara da iki-üç şekerleme alarak toplamda 110 TL verdim. Artık her şey ateş pahası. Bu şekilde devam etmek çok zor.”