İmzalandı, gizli gizli...
Pek bir mahcup, uzaktan uzağa...
Ne yazıyor “Ekonomik Program”da...
“KIB-TEK'in fonksiyonlara göre ayrıştırılması 2017 Haziran'ına kadar yapılacak...”
Özelleştirme öncesi ilk adım bu...
“Haziran 2018'e kadar elektrik dağıtım sistemi işletme hakkı devredilecek...”
Niçin?
"Hizmet kalitesi yükseltmek" için !
Öyle yazıyor.

***

CTP bunu reddetmişti.
Maaş ödeyememiş, gitmişti.
Üst gelir grubu ‘üç gün’ gecikmeli almıştı tam maaşlarını.
Ve böylece anlamıştık ki “tasarrufa önce yukarıdakilerden başlayınız” lafları da samimiyetten uzakmış pek çokları için!.

***

İyi de, sadece “dağıtım”ı özelleştirerek nasıl artacakmış hizmet kalitesi?
“Yatırım” olmadan !..
Çünkü dağıtım epeyce “kârlı” değil mi?
Biz aptallar kuruş kuruş cebimizden ödeyecek, santral yapacağız, işleteceğiz, birisi de gelecek parasını toplayacak.
Oh be...
Ahali de diyecek ki, “Ama ne yapalım elektrik pahalı?”
“Su” ucuzlayacak ya (!)
Sırada “elektrik” var şimdi (!)

***

Ercan’ı verelim... Limanları verelim...
Su dağıtımını verelim... Elektriği verelim...
Sanayi Holding’i... KTHY’yi...
Eğitim mi kalmış, sağlık mı yoksa...
Kamunun nesi varsa “talan” edince ne yapacak bu toplum peki?
Seçtikleri ne yapacak?

***

O kadar stratejik noktalar ki bunlar...
Kaç para deseler, eliniz mahkum.
Suyu mu reddedeceksiniz? Elektriği mi?

***

Diyeceksiniz ki, bunları yazıyorsun da, kamuyu ya da sendikaları niye bu kadar çok eleştiriyorsun peki?
Tam da bunun için!
Kimselere “gördünüz mü, özelleştirmek şart” fırsatı yaratmamak için!.
Üretimin kamunun hizmetinde olması gerektiğine inandığım için!..

O nedenle hantallığa, verimsizliğe, emeği ya da üretimi değil de  “ödeneği” mutlaklaştıran zihniyete karşıyım işte...

Dünya kadar “amirlik” yaratan ve yandaşlarına makam üleştiren siyasete de öfkem bu...
Toplumsal adalete aldırmadan ve hizmeti gözetmeden ha bire “istemek” ve “bağırmak” odaklı sendikacılığa da...