1. YAZARLAR

  2. Meltem Sonay

  3. Tamam da, kablolar neden ısındı?
Meltem Sonay

Meltem Sonay

Tamam da, kablolar neden ısındı?

A+A-

BİR SORU…

mek-001.jpg

Hastanede felaketi yaşadık geçtiğimiz günlerde… Ardındansa yaşananlar ve halen süre gelen tam bir kaos.

Sağlık Bakanlığı ısrarlı sorular üzerine sık sık ama ‘yetersiz’ açıklamalar yaptı, yapmaya da devam ediyor. Ama özellikle ‘yangının nedeni’ne ilişkin açıklama çok geç geldi ve yine tatmin etmedi.

Sağlık Bakanı Ali Pilli geçtiğimiz akşam yaptığı açıklamada, Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde meydana gelen yangının çıkış sebebine ilişkin ön raporun eline ulaştığını söyledi ve Başbakan Ersin Tatar’ın ilk andan itibaren ‘neden’ olarak gösterdiği ifadeleri kullandı: KABLOLAR ISINDI.

Açıklamanın devamı da ‘detay’ veriyor gibi görünse de, durum tespitinden öte değil aslında...

Yangına neyin yol açtığına ilişkin tespit, ‘neden’ olduğu sorusuna yine yanıt vermiyordu.

Şöyle ki; Ön Rapora göre yangının çıkış sebebi, ameliyathane, anjiyografi ve yoğun bakım bölümlerinin bulunduğu ikinci katta yer alan kesintisiz güç kaynağı (UPS) sistemine ait akülerin, aşırı ısınması.

Kısa bir süre önce hastaneye yeni bir anjiyo cihazı kazandırıldığını biliyoruz… Filiz Besim’in Sağlık Bakanlığı döneminde alınan ama Ali Pilli’nin bakanlığı döneminde ihale süreci tamamlanarak hastaneye gelen yeni anjiyo cihazı, 2. Anjiyo cihazı olarak hastaneye kurulmuştu.

Ve hatta, bu yeni anjiyo cihazının kurulumunun ardından, yakın geçmişte Kardiyo Vasküler Cerrahi Servisi’nde bir tadilat işlemi daha yapıldığı da elde edilen bilgiler arasında.

Hastane’nin tam da bu bölümünde, ‘aşırı yüklenme’den çıktığı belli olan yangın, akıllara birçok soru düşürüyor…

- Kesintisiz güç kaynağı (UPS) sistemine ait aküler neden aşırı ısındı?

- Yeni anjiyo cihazı kurulurken gerekli ölçümler yapılmış mıydı?

- Mühendis veya teknik uzmanlar yeni anjiyo cihazının hastanenin elektrik altyapısına uyum sağladığına ilişkin ‘uygunluk’ verdi mi?

- Hastane’nin elektrik altyapısının bu yükü kaldırabileceği belgelendi mi?

- Kardiyo Vasküler Cerrahi Servisi’nde yapılan tadilat çalışmalarının Planlama ve İnşaat Dairesi’nden onayı var mı?

-Bu cihazların bağlı olduğu alt yapı en son ne zaman kontrol edildi?

Kanımca, Sağlık Bakanlığı’nın açıklama olarak ‘kablolar ısındı’ demesinden öte, bu ve bunun gibi daha birçok soruya yanıt vermesi gerekiyor…

 


 

BİR EŞİTSİZLİK

 

Makam kullanma yarışı (!)

aday-002.jpg

‘Bol adaylı’ Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ne ilişkin takvimin 1 Mart itibarıyla başlamasıyla, süreç de hız kazandı.

Diğer adayların yanı sıra, hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan, hem de Başbakan Yardımcısı’nın ‘ADAY’ olduğu yarışta, makamların ve olanaklarının sonuna kadar kullanıldığına da tanık oluyoruz.

Hükümet ortağı Cumhurbaşkanı Adayları Başbakan’la Başbakan Yardımcısı’nın, seçim yasaklarının son anına kadar dağıttığı ‘yurttaşlıklar’, yaptığı ‘istihdamlar’, verdiği ‘izinler’ hakeza, ‘yurt dışı ziyareti’ hamleleri dikkat çekmeye başladı…

‘Son dakika’ dağıtılan yurttaşlıkların, istihdamların ‘kimin hanesine oy olarak döneceğinin şaşmaması’ için özel önlemler olduğu da konuşulanlar arasında öte yandan…

Şöyle ki, ‘Temiz toplumcu’ Hükümet ortağının, yurttaşlık verdiği isimleri, cep telefonlarına attığı mesajlarla ‘parti üyeliğine çağırdığı’ dahi görüldü ne yazık ki…

Cumhurbaşkanı adayı mevcut Cumhurbaşkanı ise, istediği televizyonlarda, istediği isimlerle ve hatta ‘ortak yayınlarla’ propaganda yapabilmekte…  Tüm hepsi için devletin makamlarının ‘personelini’, seçim bürosu personeli gibi kullanılmasını saymıyorum bile…

Başbakan Türkiye’de il il, Başbakan Yardımcısı da Türkiye televizyonlarında kanal kanal gezerken, ‘Türkiye’nin adayı’ olma yarışına da hız verdi görünen o ki şu günlerde.

Bu yarışta elinde tutukları makamları ve olanakları sonuna kadar kullanma yarışındakilerin, ‘esas yarış’ için ciddi endişe ve telaş içinde oldukları çok da belli değil mi?..


BİR ALINTI:  MOBESE ucubeleri basınınızda bolca yer buldu. Aslında benim seslenişim estetik bir hayat için. Kentler bizim yuvalarımız. Bu kalıcı bir çalışma ve bu denli rezil görüntüyü kentlerimiz de halkımız da hak etmiyor. (Ferhat ATİK)

 

Bu yazı toplam 3010 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar