Erdinç Gündüz

Erdinç Gündüz

Tarih...

A+A-

 

Tarih’i severim. Ama ‘Resmi’ olanını,  çoğunlukla yalanlarla, hatta aldatmacalarla örtülü olanını değil. Gerçek tarihi severim.  Bilmediklerim, tüm öğrencilik yıllarımızda bize öğretilenlerin dışındaki saklananlara ilgim çok büyük. Karıştırır, ‘doğruyu’  öğrenmek için çırpınır dururum.  Bildiklerim, bu yaşıma kadar bana söylenenler ve öğretilenler dışında bilgilerle karşılaştığımda ilgim, merakım misliyle artar. Bazen şaşkınlıktan apışıp kalırım.  ‘Öğretilenler arasından’ doğrularla karşılaştığımda ise,  bu süpriz karşısında çocuk gibi sevinirim.  

‘Gerçek’  tarihi ile ilgilendiğim ülkelerin en başında, tabii ki, doğduğum, büyüdüğüm bu topraklar gelir. Hele hele, bizzat yaşadığım, tanık olduğum dönemle ilgili ilgim bambaşka...

***

Yaşım 60 küsur... Şöyle bir düşündüm. Binlerce yaşıdımla birlikte,  bu 60 küsur yılda neler yaşamışım ?  Nelere tanık olmuşum bu lanetli  adada ?

EOKA’nın, TMT’nin insanlar korku saldığı dönemi yaşamışım...
Bu dönemde birkaç kurşun, birkaç bomba ile hayatlarını kaybeden insanların (Türk-Rum-İngiliz farketmez)  acılı hikayeleri ile büyümüşüm...
‘Vatan hainleri’nin (!) katledilişine tanık olmuşum...
Tel örgülerle Lefkoşa’nın, İngilizler tarafından ilk bölünüşünü yaşamışım...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna tanık olmuşum...
Aralık 1963’ü ve sonrasını yaşamışım...
Çocuk yaşta , karanlık ve rutubetli mevzilerde, elde silah, ‘düşman’ (!) bekleyen binlerce yaşıdımla,  aynı suyu içmiş, aynı yemeği paylaşmış,  umutları, umutsuzlukları, korkuyu yaşamışım...
1963-1974 arasında, -gençliğimin en güzel döneminde- sıkıntılar çekmişim;  halkımın yaşadığı sıkıntılara tanık olmuşum...
1974 Savaşı’na;  bu savaşla ülkemin iki’ye bölünmesine tanık olmuşum...
Savaşın dehşetine, ölümlere,  büyük göçlere, acılara tanık olmuşum...
Ganimet’in ne olduğunu, ganimetle zengin olmanın ne olduğunu görmüş, yaşamışım...
Kıbrıs Türk Yönetimi, Otonom Türk Yönetimi; Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin  kuruluşuna, ve nihayet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanını yaşamışım...
Annan Planı dönemine; büyük referanduma; sınır kapılarının, uzuuuun bir aradan sonra açılışına tanık olmuşum...
Yarım yüzyıldır ‘çözüm’ (!) için yapılan her görüşmede, ‘umudu’ da, her görüşmeden sonra ise ‘hayal kırıklığı’nı da yaşamışım...
50’li yılların ortalarından bu yana, verdiği yaşam savaşı sonrasında,  bu toplumun, en yakın sandıklarının, ‘hain’, ‘satılmış’, ‘piç’, ‘dinsiz’ gibi yakıştırmalarına hedef oluşunu yaşamışım...
v.s. v.s. v.s.

***

Vayyy beee... Tarih gibi adammışım da farkında değilmişim....(!!!)
BEN mi ? Hayır....’Ben’ değil, BİZ....
‘Resmi Tarih’ de neymiş ? Her Kıbrıslı Türk birer ‘gerçek’  tarih... Ama farkında değiliz galiba..

Bu yazı toplam 2130 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar