1. YAZARLAR

  2. Yücel Vural

  3. Tarih bu projeye yardım eder mi?
Yücel Vural

Yücel Vural

SALAMİS TARTIŞMALARI

Tarih bu projeye yardım eder mi?

A+A-

Projenin adı belli: Kıbrıs’ta bölünmeyi kalıcılaştırmak!

Bu projede ısrar etmenin yaratacağı olumsuz sonuçların neler olabileceğini anlamak için sadece bir saniye bile düşünmeyi reddediyorlar.

Kimileri bunu ideal bir çözüm olarak gördükleri için, kimileri ise çıkarlarının böylelikle korunacağını sandıkları için projede rol almaktadır.

Kimileri ise o otoriteye itaat etmenin ezikliği altında debelenerek bölünme şarkılarını mırıldanıyor.

Ama birileri var ki düşmanlığı kışkırtmayı amaç edinmiş.

Hele arada ulusal, dilsel, dinsel ya da mezhepsel farklılıklar varsa arslan oluveriyorlar!

Belli ki siyasi amaçları var.

Bu sonuncusu küçük bir azınlık.

Bu küçük azınlık, karşısında direnecek birileri olunca türlü taktiklerle yol almayı meşru görüyor.

Bu amaçla her kılığa giriyorlar.

Şiddete başvurmaktan tutun da ateşli nutuklarla halkı galeyana getirmeye kadar çeşitli yöntemleri denemekte ustadırlar.

Karşıtlarını ‘efendice’ muhatap almayı bildikleri gibi, azgın bir küfürbaz olmayı da becerirler.

Ne şiddet ne de ne siyasal yöntemlerle ikna işe yaramayınca, kimliklerini gizleyerek, masum yollar kullanmaya meyillidirler.

Mesela ortada Kıbrıs tarihinde yaşanan acıları gizlemeye çalışan hiç kimse yokken bile, yüksek sesle bu acıların unutulmayacağını her vesileyle hatırlatmak isterler.

Dertleri Kıbrıslı toplumların yaşadığı acıları anmak değil, o acıları kullanarak kendi siyasal amaçlarını gerçekleştirmektir.

Gerekirse TV için dizi hazırlayıp, kendilerini ekranların karanlık tarafına gizlerler.

İşte şimdi senaryosunu uydurdukları ‘bir zamanlar Kıbrıs’ dizisini, toplumlararası düşmanlığı körüklemenin aracı olarak kullanmayı denemektedirler.

Kullanmaya çalıştıkları tarih bu projeye destek verir mi?

İsterseniz, 1971 askeri darbesinden sonra Türkiye’de bir yıldan fazla bir süre başbakanlık yapmış olan Nihat Erim’in Kıbrıs’la ilgili gözlemlerine göz atalım.

Nihat Erim hem Adnan Menderes’le hem de İsmet İnönü’yle birlikte çalıştığı dönemde, 1956-1965 yılları arasında, Kıbrıs sorunu bağlamında Türkiye hükümetlerine, anayasa danışmanı olarak hizmet sunmuş bir isim.

Görevi gereği Kıbrıs’ı o dönemde sıklıkla ziyaret eden ve uzunca sayılacak sürelerle adada bulunan Nihat Erim, Kıbrıs sorunuyla ilgili anılarını 16 Şubat 1975’ten başlayarak Günaydın gazetesinde 49 gün boyunca kesintisiz yayımlamıştır.

Nihat Erim bu anıların 1975 yılında bastırdığı ‘Bildiğim ve Gördüğü Ölçüler İçinde Kıbrıs’ adlı kitabında toplamıştır.

Nihat Erim, danışman olarak göreve başladığı zaman bir İngiliz sömürgesi olan Kıbrıs adasının Türkiye’ye devredilmesi gerektiği düşüncesini savunmaktadır.

Yani Nihat Erim ne solcu ne de barışçı olmayan, ‘Rumculuk’la hiçbir alakası bulunmayan, 5. Kol faaliyetlerine katıldığı kimse tarafından iddia edilemeyecek olan bir isim.

Nihat Erim’in yukarıda bahsi geçen kitabının tümünde anlatılanlar yakın Kıbrıs tarihine ışık tutacak niteliktedir.

Sadece 48-49. sayfalarında anlatılanları nakledelim:

‘Türklerin güvenlik kuvvetlerinde vazifelendirilmesi İngilizlere başka bir bakımdan da fayda sağlıyor:

Tedhişçiler [EOKA – yv]bir Türk polisi [İngiliz sömürge yönetiminde görevli Türk polisi] öldürürse bütün Türk Topluluğu buna karşı çıkma arzusu besliyor. Biz Kıbrıs’ta iken böyle bir olay görüldü. Türk polisinin öldürülmesinden bir gün sonra, Rumların ticarethane ve mülklerinde yangınlar çıktı.’

‘Rumların polis de olsa Türklere saldırısı şimdiye kadar rastlanmayan bir durum yaratıyor.Türkler meşru savunma için harekete geçiyor. Böyle iki toplum arasında gittikçe büyümek eğiliminde tehlikeli bir çatışma havası hasıl oluyor.’

‘İngiliz yönetimi bakımından bu durum belki faydalıdır. Çünkü şiddet kullanınca, şimdi yalnız sömürge idaresiyle çoğunlukta olan toplum [KıbrıslıRum Toplumu -yv] arasında kalmaktan çıkıp, çatışma iki büyük toplum arasında da başlıyor.’

Proje sahiplerini ‘Bir Zamanlar Kıbrıs’ dizisine bir süre ara vererek, Kıbrıs tarihini öğrenmeye ve bu öğrenme sürecini Nihat Erim’ın kitabını okuyarak başlatmaya davet ediyorum.

Böyle yaparlarsa, tarihin de bu projeyi reddettiğini anlayacaklardır.

Bu yazı toplam 1887 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar