TARTIŞMALI KONFERANS
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer dün gece Larnaka’da katıldığı “Kıbrıs Sorununda Federal Çözüme Giderken... Bizim İçin Ne Anlam İfade Ediyor” konulu açık oturum/konferansta “Kıbrıs sorununa, Kıbr
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer dün gece Larnaka’da katıldığı “Kıbrıs Sorununda Federal Çözüme Giderken... Bizim İçin Ne Anlam İfade Ediyor” konulu açık oturum/konferansta “Kıbrıs sorununa, Kıbrıs’taki liderler arasında yürütülen doğrudan müzakerelerle bulunacak çözümün işleyeceğini kimse garanti edemez” deyince katılımcıların sözlü saldırısına uğradı.
Downer, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara cevap olarak da “İki bölgeli çözüme itirazınız varsa bunu Hristofyas ve Eroğlu’na söyleyin. Müzakerelerin zeminini değiştirmek isteyenler meseleyi Sayın Hristofyas’a ve hükümetinin önüne koysunlar. Bizim işimiz prosedürü kolaylaştırmak, herhangi bir çözüm dayatmak değil” dedi.
Simerini; “Kimse, Çözümün İşleyeceğini Garanti Edemez... Dün Gece Alexander Downer’ın Sözleri Tepkiye Neden Oldu... Sözlü Kavgadan Sonra Larnaka Belediye Başkanı Kalkıp Gitti” başlığıyla yansıttığı haberinde, Downer’ın “Sivil Toplum Örgütlerine Destek Merkezi” tarafından dün gece düzenlenen etkinlikte söylediklerine yer verdi.
Habere göre, panel/konferansta ülkesi Avustralya’da var olan federasyon şeklini anlatan Downer; insanların, federasyonun tam olarak ne anlama geldiğini bilip bilmediklerini sordu. BM’nin Kıbrıs için; merkezi hükümetin yetkilerinin eyaletlerinkinden ayrı olacağı iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü saptadığına işaret eden Downer, Kıbrıs’taki iki taraf arasında yürütülmekte olan müzakereler temelinde merkezî hükümetin; Eğitim, Ekonomi v.b. gibi Anayasa’ya girecek belirli bir paket yetkileri olacağını vurguladı.
Kendisine sorulan bir soru üzerine, Kıbrıs’a politika yapmak için gelmediğini vurgulayan Downer, “BM Genel Sekreteri beni; Kıbrıs sorununa iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü bulunmasına yönelik müzakerelerde iki tarafa yardımcı olmam için özel danışmanı atadı. BM Güvenlik Konseyi de bu çözüme ilişkin kararı benimsedi” dedi.
Alexander Downer, çeşitli sorulara karşılık “Kıbrıslı Rumlar ve Sayın Hristofyas, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması halinde 1960’ta var olan garantilerin olmasını arzu etmiyor, Kıbrıslı Türkler ise bu garantileri istiyor” dedi, şunları ekledi:
“Kıbrıs sorununa bulunacak çözüme bir garanti; çözümün BM tarafından bir kararla benimsenmesidir. Benimsenecek bu karar, çözümün yaşayabilirliği açısından garanti kabul edilecek. Aynı zamanda AB de belki, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi ile Kıbrıs sorununa çözüm olarak başarılacak anlaşmanın güvenli olmasını garanti edebilir.”
Dinleyicilerden biri Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Downer’ı doğrudan; tezler dayatmak ve belirli bir tarafı tutmakla suçladı. Downer, BM’nin hiçbir tarafın yanında yer almadığına vurgu yaparak, “Dimitris Hristofyas bizi çağırdı ve buraya (Kıbrıs’a) müzakereleri kolaylaştırmak için geldik. İnanıyorum ki buradaki rolümüzü yanlış anlıyorsunuz ve burada (Kıbrıs’ta) hoş karşılanmıyoruz gibi görünüyor” dedi.
Bir soruya karşılık, “Kıbrıs çok çirkin bir şekilde bölünmüştür, Ada’da fiili bir durum vardır. Kıbrıs sorununun çözümü ile yaratılacak olan her ne ise fiili durumu değiştirecek” yanıtını veren Downer, başka bir soruya da “Garanti yok, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün işleyeceğini peşinen kimse garanti edemez. BM Güvenlik Konseyi, Dimitris Hristofyas’ın ve diğer siyasi liderlerin sorunun çözümü konusunda söylediklerini dinlemekle ilgileniyor” dedi.
Tartışmanın bir noktasında öfkenin “kabardığını” ve iki bölgeli iki toplumlu federasyona karşı olanlar ile bunu savunanlar arasında sözlü münakaşa başladığını, taraflardan birinin ötekini “hain” olarak nitelediğini yazan gazete, bu olay sonrasında Larnaka Belediye Başkanı Andreas Moiseos ve diğer pek çok kişinin kalkıp salonu terk ettiklerine vurgu yaptı.
Gazete haberin “Kimseyi Savunmuyoruz” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise Downer’ın, kendisine yönelik eleştiriler üzerine verdiği yanıtı şöyle aktardı:
“Ben hiçbir şeyi savunmuyorum ve Kıbrıs sorununa bir çözüm dayatmaya çalıştığımı sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Güvenlik Konseyi, iki bölgeli iki toplumlu federasyonla ilgili bir karar benimsedi.
Dimitris Hristofyas’ın başkanlığa seçilmesinden sonra Mehmet Ali Talat’la başlayan müzakereler Derviş Eroğlu ile sürdürüldü. Bizi çağırdılar, biz de buraya geldik. Birleşmiş Milletler, yürütülmekte olan prosedürü kolaylaştırıyor.
Biz, Kıbrıs’a kendiliğimizden gelmedik. Müzakereler Kıbrıs aidiyetindedir, biz iki lidere ne yapacaklarını söylemiyoruz. İki bölgeli federasyona itirazınız varsa bunu Hristofyas’a ve Eroğlu’na söyleyin. Müzakerelerin zeminini değiştirmek isteyenler meseleyi Sayın Hristofyas’a ve hükümetine götürsünler. Bizim işimiz prosedürü kolaylaştırmak, herhangi bir çözüm dayatmak değil.”