Serkan SOYALAN

   Yeşil sahaların başarılı savunma oyuncusu Hüseyin Taşçı ile yaşamından, sporcu kimliğine kadar içten ve güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

   Süper Lig ekiplerinden Gençlik Gücü’nün yeşil beyazlı formasını terleten tecrübeli futbolcu, ülkemizde spor politikalarının günü birlik olduğunu söyledi.

Biz sizi futbol sahalarından tanıyoruz. Okuyucularımıza kendinizi tanıtmanızı istesek, nasıl anlatırsınız?

Ben Hüseyin Taşçı… Özetle hayatımın spor olduğunu söyleyebilirim. 5 yaşımdan beridir sporun içindeyim. Spora basketbolla başladım. Üniversiteden mezun olana kadar da basketbola devam ettim. Ortaokul ve lise yıllarımda basketbolun yanında futbol oynamaya da başladım. Basketbol oynadığım dönemlerde birçok şampiyonluklara imza attım. Şu an aktif olarak futbol oynuyorum.

Sporumuzun dışa açılamıyor olması, sizleri olumsuz yönde etkiliyor mu?

Mutlaka etkiliyordur. Bu olay tanınmamış bir devlet olmamızdan dolayı kaynaklanıyor. Birçok yetenekli sporcularımız bu olumsuz nedenden dolayı dış ülkelere açılamıyor. Genelde tek tük sporcumuz Türkiye ve Avrupa’da ter döküyorlar. Bu sıkıntının da ortadan kalkması gerekmektedir.

“Tesisler her yerde olmalı”

Ülkemiz siyasetçilerinin spora bakış açılarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir spor politikamızın olmaması büyük bir eksiklik değil midir?

Spor politikalarımız günü birliktir. Uzun vadeli spor politikaları gelmiş geçmiş tüm hükümetler döneminde yapılmamıştır. Bu da büyük bir eksikliktir.

Bir eğitimci gözüyle altyapılarımızı nasıl değerlendirebiliriz?

Ne yazık ki yetersiz olduklarını söyleyebilirim. Ancak 1970’ler ve 1980’lere göre bayağı yol aldığımızı da eklemeliyim. Toprak futbol sahalarından yeşil çim sahalarına kavuştuk. Eskiden spor salonlarımız da yoktu. Şimdi tüm büyük şehirlerimizde spor salonlarımız var. Yağmurda çamurda da buralarda spor yapılabiliyor. Ancak büyük şehirlerin dışındaki yerlerde de örneğin Mesarya’da bir spor salonunun olması, Mesarya köylerinde yaşayan sporcu gençlerimize de salon sporları yapma olanağı sağlayacaktır.

Bilimsel çalışma

Önünüzdeki hedefleriniz nelerdir?

Şampiyonlar Ligi’nde final oynamak(!)

Spor alanında unutamadığınız bir anınızı anlatmak istesek, neler söylersiniz?

Yıldızlar basketbol final maçında 20 sayı geriden gelip maçı kazanıp şampiyon olmak. Ve bir de acı anım var, Urcan Vangöl başkanın tabutunu sırtımda taşımak...

Spora yeni başlayan gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Spora yeni başlayan gençlere kendilerine iyi bakmalarını ve bilimsel olarak çalışmalarını öneririm.

Okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?

Okuyucularımız, sağlıklı kalmaları için, spordan kopmadan, yaşam boyu spor yapsınlar.