‘Taşıya taşıya’ taştı!
Çok gereksiz bir “kalabalık” var ülkede.
Bir yanda laf kalabalığı, bir yanda insan!
Evler de araçlar da bir o kadar fazla...
Sığışamıyoruz!
“Daha fazla nüfus” azgınlığı başımıza ne işler açtı, halen görmüyoruz.
Güneyle yarışmak istiyoruz.
Orada “nüfus” daha fazla...
Ama bir farkla, “taşıma” değil!
Türk sözü üstelik:
Taşıma suyla değirmen dönmez.
Az olsun da öz olsun!
Bana kalırsa kuzeyde “kapasite” aşıldı.
Ama elimizde bir “hesap” yok.
* * *
Nüfus sayımı yapılacak.
Birkaç önemli soru var.
Bu ülkenin “sağlık sistemi” ne kadar bir nüfusun ihtiyacını karşılayabilir?
Doktoruyla, hemşiresiyle, altyapısıyla...
Yüz binden fazla öğrenci var, sadece!
İlkokulları, lisesi, derslikleri?
Peki, “kanalizasyon” sistemi?
Oto parkları, yolları, yeşil alanları?
Cezaevi dahi doldu, taştı.
Tümü hesaplanmalı!
Öyle sadece nüfusu saymak da yetmez.
* * *
KIBRIS’ın sürmanşetinde dün yan yana iki haber vardı, ilk değil!
Biri: “Sahte kimliği kapan geliyor.”
Türkiye’ye ihraç edilmiş, yine gelmiş.
Yine suç işlemiş!
İkincisi, “Turist geldi, hırsız olarak kaldı.”
Gemiden indikten birkaç saat sonra dört beş iş yerini soymuş birini anımsarım.
“Kalacak yerim yok” demişti.
* * *
Bu kötülüğü niye yapıyoruz?
Hem adaya, hem “ana”ya!
“Muhaceret Tüzüğü uygulansa yeter” dedik kaç kez!
* * *
Umarım bu HÜKÜMET istikrarlı olur.
İyi başladılar.
En azından “şeffaflık”la anlatıyorlar.
Adanın kuzeyinde “dertler” de kalabalık.
Çözüm tek günde üretilmiyor.
Ama iyi başladılar, çünkü bir yandan denetimler var, diğer yandan üretim...
Her yeni hafta, yeni projeler açıklanıyor.
Elbette eleştireceğiz.
Ama sabırla izlemesini de bileceğiz.
Tek dokunuşla bu ülke düzelmedi, düzelmeyecek.
Kokuşmuşluk fazla, çürümüşlük çok...
İnsanlar, arabalar, binalar kadar...