1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Taslak mı kasnak mı!
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Taslak mı kasnak mı!

A+A-

Haftaya başlarken yine ‘su’ konusuyla başlamak nasipmiş! diye girmek istiyorum konuya…

Su’da tartışmalar uzun zamandır sürüyor. Nisan 15’te Türkiye’nin verdiği taslağa Aralık 15’te yapılan tartışmalarla karşılık verilmeye çalışıldı. Şubat 16’da ortaya çıkan taslak modelleri ile Türkiye’ye gidildi, “görüştük, olumlu bir hava oluştu, iş imzalara kaldı” gibi açıklamalarla gelindi. Basında bir taslak yayınlandı, baktık, okuduk ama bu taslağın kamu-özel ortaklığı içerdiğini söylemek en azından okuduğumuza göre söylemek mümkün değil.

Taslağın bir maddesindeki cümlede “Kamu kurum ve kuruluşları ile Uygulama Sözleşmesi kapsamındaki Belediyelere ait mevcut tesis ve şebekeler Uygulama Sözleşmesi ile İşletmeciye tahsis edilir ve İdare tarafından İşletmeciye teslim edilir” der. Ellerinde suyla ilgili bir tesis kalmayan belediyelerin sisteme katılımı hangi aşamada aktif role dönüşür anlamadım!

Başka bir maddede “İhaleler, KKTC Merkezi İhale Komisyonu tarafından yapılır. İhaleler, ön yeterlilik uygulaması yapılmak suretiyle, sadece gerekli uzmanlığa sahip teklif sahiplerinin katılımı ile gerçekleştirilir” cümlesi de var.

Acaba KKTC Merkezi İhale Komisyonu’nun ihaleyi yapacak olması bu maddeye göre bizim iş insanımızın, şirketimizin de ihaleye katılımını sağlar mı! Bu konuda yeterlilik hangi şirketimizde olabilir ki! Daha önce böylesine su dağıtımı ülkemizde yapıldı mı! Maddeye uygun bir şirketimiz ortaya çıkar mı! Yoksa burada da Ercan’ın denetlenmesinde olduğu gibi “güvenilir şirketler” tekliflerini elden mi verecekler!

Devam edelim, bir maddeye daha bakalım; “KKTC ve işletmeci arasında Uygulama Sözleşmesi’nin uygulamasından, yorumlanmasından ve sonlandırılmasından doğacak uyuşmazlıklar İstanbul Tahkim Merkezi çerçevesinde tahkim yoluyla çözümlenir” de der. Bu nasıl bir mantıktır veya nasıl bir hukuksal anlayıştır. İş KKTC’de, su KKTC’de dağıtılıyor, uyuşmazlık KKTC’de çıkıyor ama uyuşmazlığa başka bir ülkenin kurumu bakıyor!...

***

Bir de alım garantisi… Niye alım garantisi verildiğini anlayamıyorum… Yani ihtiyacınız yoksa da tüketimi artırmak zorundasınız çünkü alım garantisi verdiğiniz miktarı tüketmediğiniz takdirde o miktar KKTC Maliyesi tarafından işletmeye ödenecek. Yani yine vatandaş, hem de sisteme girmeyen belediyelerin bölgesindeki vatandaşlar da o farkı ödeyecek… Öyle anlaşılıyor ki bu alım garantisi işletmeyi alan şirket veya şirketlerin acilen maliyetlerini karşılamak, bir an önce o şirket veya şirketleri kâra geçirmek için anlaşmaya konmuş bir madde olarak görünüyor.

Bunun üzerine ben de merak ediyorum; Alım garantisine karşılık ‘veriş’ garantisi isteyecek miyiz? Yani elektrik konusunda AKSA’ya da alım garantisi vermişiz ama ‘veriş’ garantisi almamışız… Çeşitli nedenlerle elektrikler gidiyor arasıra… Burada da çeşitli nedenlerle su gelmezse ‘alım’ garantimiz devam eder mi!

***

Sonuç olarak; Taslakta ‘İdare’ olarak görülen KKTC Su İşleri Dairesi’nin İşletme’ye KKTC’nin ve belediyelerin elindeki kurum ve tesisleri teslim etme yükümlülüğündeki bir organ olmanın dışında hiçbir yetkisi olmadığı görülen bir taslağın imzaya kalması gibi bir yaklaşımdan çok çok uzak olması gerektiğini söylemek isterim.  


--------------------------------------------------------------------------

Şimdi berbat ama daha da berbat olacak!

Girne’de 5 yılda 210 dosya… Bu 210 dosyanın 35’i 10 katlı bina için açılmış. Girne’nin halini Girne inişini inerken herkes rahatlıkla görebilir ve 5-10 yıl öncesini hatırlayanlar da kafalarında bir kıyaslama yapabilirler.

Tabii bu kıyaslama yine insanın bakış açısına göre değişebilir; Yani Girne’nin eski daha yeşil, kırmızı kiremitli, az yoğunluktaki bina yapısını daha güzel ve sağlıklı bulanlarla şimdiki yoğun betonlaşmış, çok katlı, sağlıksız, yeşili az Girne’yi güzel bulanların kıyaslaması farklı olacaktır mutlaka…

Benim ve birçok insanın birinci grupta olduğunu söylemek isterim ancak o grupta olmak veya bir düşünce sahibi olmak yeterli değildir. O düşünceye sahipseniz o düşünceye katkı koymak, yanlışın düzeltilmesi için çalışmak, didinmek de sahip olduğunuz görüşün daha çok sahiplenilmesi ve başarı kazanması için gerekliliktir.

İşte böyle bir sahiplenişin sonunda kat sayısı ve bina yoğunluğu azaltılan bir düzenleme Girne İmar Planı hazırlanan kadar ortaya çıktı. Ancak bu 210 dosyanın daha çok küçük bir oranının bittiğini veya devam ettiğini veya başlamadığını da belirtmek isterim.

Yani Girne’nin bu berbat hali bu geçici düzeltme kararı alınmasına rağmen daha da berbatlaşmaya devam edecek.  

--------------------------------------------------------------------------

BANA GÖRE

Akıncı gereken yanıtı verdi

Cumhurbaşkanı Akıncı’ya sordular; Erdoğan, “10 bin kişi bekliyor, neden vatandaş yapmıyorsunuz dedi Meclis heyetine, siz ne düşünüyorsunuz” diye… Akıncı “ben müzakere masasında görüşüyorum, elimde İçişleri Bakanlığı’nın verdiği vatandaşlık rakamları var, bu rakamlarla görüşme yapıyorum, bunları ikide birde yazboz tahtası yapamam” dedi. Bana göre Akıncı, net ve olması gereken yanıtı verdi. Sessiz kalmadı, “herkesin kendi düşüncesi” gibi ucu açık bir yanıt vermedi. Gerekeni söyledi diye düşünüyorum.


-------------------------------------------------------------------------


TRAJİKOMİKLİKLER

“Elemanımız yok!”

Bir arkadaş Girne Postanesi’ndeki posta kutusunun yıllık kirasını ödemek için birkaç kez gidip posta kutusuna bakmış. Bedelin yazdığı kağıt kutuya bırakıldı mı diye… Ancak her defasında konmadığını gördü. Binaya girip sordu sonunda; “Ödemek istiyorum ama henüz posta kutusuna bildiri konulmadı” dedi. Ücret çıkardılar, süresi geçtiği için cezalı bir miktar söylediler. Arkadaş itiraz etti, “kaç kez gelip baktım ama kutuya atmadınız” dedi. “Elemanımız yok o yüzden kutuya atamadık” dediler. Bilmeyenler için söyleyim; Posta kutuları bina içinde yer alıyor, yani memurun durduğu bankonun dibindeki kutulara elini arkaya uzatıp içeriden zarf atılıyor, dışarıdan alınıyor. İşte dairelerimizin durumu… Eleman yokmuş! Elini uzatıp kutuya zarf atamayan bir devlet dairesi rahatlığı!!!


-------------------------------------------------------------


"Başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkaran insan, en mutlu insandır."

GEOTHE

Bu yazı toplam 2146 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar