TATAR BİNDİĞİ DALLARI KESİYOR
Temaslı takım maçlarında faul yapmak normaldir. Futbolda, basketbolda, hentbolda ve diğer branşlarda neyin faul olduğu bellidir. Cezası vardır, yapan onu çeker.
Ancak işin içine ‘kasıt’ girerse, ceza artar. O yüzden hakemler harekete de bakar ama aynı zamanda niyeti de okur, ona göre cezayı verir.
Futbolda mesela kasti faul varsa, mutlaka kart çıkar. Bazen sarı, bazen de oyundan atılma anlamına gelen kırmızı kart…
Şimdi…
Eğer siyaset arenasını bir futbol sahası, Ersin Tatar’ı da oyuncu olarak kabul edersek ve son birkaç ayda yaptıklarına bakarsak, en az 3-4 kez oyundan ihraç edileceğini görürüz.
Zira sürekli ‘faul’ yapıyor. Üstelik bazıları ‘kasti’ fauller ve direkt kırmızı kart gerektiriyor.
***
Mesela dün Başsavcılık’ın arkasına saklandı Tatar ‘Başbakanlık makamını neden devretmediği’ eleştirilerine cevaben…
Sormuş da Savcılık “Vekalet veremezsin” demiş.
Bilmem böyle bir hukuki mütalaa verdi mi Başsavcılık… Ama Tatar bir aydır böyle bir görüş aldığını söylemedi. Düne kadar sakladı demek ki…
Oysa alenen Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Şefik “3 gün içinde iki makamdan birini tercih edeceksiniz” demişti Tatar’a seçildikten sonra…
‘Bu işin müsebbibi sistemdir’ diyor Tatar… Yağ gibi suyun üstüne çıkmaya çabalıyor.
Kendisine eleştiri yöneltenleri de ‘siyaset yapmak’la suçlamayı ihmal etmiyor. Sanki siyasilerin görevi siyaset değil de pasta yapmakmış gibi!..
Oysa bal gibi de kendisi yarattı bu karmaşayı. Yaptığı faullerle ülkeyi hükümetsiz ve Başbakansız bıraktı. Partisini de Başkansız...
Hakem olsa anında basardı kırmızıyı…
***
Peki ya son faule ne demeli?
Bir demeç yayınlandı Tatar adına geçenlerde…
Ne dedi?
“BM kararları halkın iradesinden üstün değilmiş…”
Hamasetin geldiği son nokta olabilir bu söz. Ama hukuk ve diplomasi bilgisinin de sonunu getirir.
Hele Kıbrıs sorununda…
Hele KKTC gibi tanınmamış bir entite için…
‘Toplum Lideri’ sıfatının neşet ettiği örgüt için ‘kararları önemsizdir’ diye bir cümle nasıl kurulabilir ki?
Tatar farkında değil ama, Ankara hükümetinin müdahaleleriyle getirildiği o makamın BM nezdindeki ismi ‘Kıbrıs Türk Toplum Liderliği’dir. Cumhurbaşkanı değil…
Ve eğer BM bir şekilde bu uygulamasından vazgeçerse, dünyayla olan bütün teması sıfırlanır.
BM üyelerinden biri çıkıp “Bizim halkımızın iradesi daha önemlidir, bundan sonra Kıbrıs’ta toplum lideri falan yoktur” derse ne olacak?
Cevap?
Cevap yok tabii…
Zira bindiği dalları birer birer kesiyor Ersin Tatar.
Aha bir ay olmanda halkın birliğini, demokratik yapısını, siyasi dengeleri bozdu. Partisini dağıttı. Anastasiadis’in elini rahatlattı. Şimdi de BM ile uğraşmaya başladı!
Neyse ki Ankara’dan uyarılmış olmalı ki ertesi gün Maraş’ı bahane ederek “BM kararlarının dışına çıkmıyoruz” dedi.
Ama yarın hangi dalı kesecek, hangi faulü yapacak bilinmez…