Başbakan Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC), Kovid-19’la başarılı bir mücadele verildiğini  belirterek, 25 gündür ülkede herhangi bir vaka görülmediğine dikkati çekti.

Başbakan Tatar, ikinci bir salgın tehdidi olması durumunda  hem hükümet  hem de halk olarak virüse karşı daha hazırlıklı olduklarını  kaydetti.

Tatar, Kovid-19’la mücadele ve ekonomiyi kalkındırma çabalarıyla ilgili BRT özel yayınında değerlendirmelerde bulundu.

“GÜVENLİ BİR NOKTADAYIZ”

“Eğer ikinci bir dalga geldiğinde halledebiliriz düşüncesindeyim” diyen Tatar, “artık çok daha güvenli bir noktadayız” şeklinde konuştu.

Başbakan Tatar şu ifadeleri kullandı:

“Birinci dalga oldu mu ki, ikinci dalga olsun? Kaldı ki pek çok şeyi yaptık bu süreçte. Devlet hastanemizde 170 tane pandemi için yatak hazır. Bunun yanında Girne Amerikan hastanesi satın alındı. 160 yatağı var. Projesi hazır. İhaleye çıkma noktasında. 3-4 aya kadar modern yatağa sahip olacak. Pandemi hastanesi de olabilir. Türkiye tecrübe kazandı. Öyle bir dalgada Türkiye yanımızda olacak. Takviyesi olur. Önceden bu kadar rahat değildim. Tamamen yalnızdık. Cumhurbaşkanlığının konuşmaları ve o dönemde uykusuz geceler yaşadık. Çok daha güvenli noktadayız. Öyle bir dalga geldiğinde halledebiliriz düşüncesindeyim.”

PİLE VE CENAZELER KONUSU

Başbakan Tatar  Pile ile ilgili de değerlendirmelerde bulunarak Bakanlar Kurulu’nun Pile ile ilgili henüz  net bir karar üretmediğini ifade etti.  Bölge halkının Rum tarafı ile temas halinde olmasından dolayı bulaş riskinin yüksek olduğunu dile getiren Tatar,  Pile ile ilgili çok ciddi düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti.

Başbakan Ersin Tatar şunları söyledi:

“Şimdi Pile meselesi var. Oradaki insanların feryatları bizi ilgilendirir. Ciddi düzenlemelerle açılım olabilir. Şakası yok. Takvim yok ama tartışma devam ediyor. Orası, Rum tarafına açık bir yer.

Bizim yerimiz ama Rum tarafına gidebiliyorlar. Orada azalma olsa da var. Buraya geldiklerinde bulaş riski var mı, ölçmek lazım. Üzerinde çalışma var. KKTC’yi izole etmeye çalışıyoruz. Kendi vatandaşlarımızı bile taşıdık. Karantina süreçleri. 2000 den fazla insanlarımızı getirdik. Şu anda hala daha 1000 e yakın vatandaşımız artık yeter bizi ülkemize getirin diyor. Bu da 1 Haziran’dan sonra gündeme gelecek. Kalın diyemeyiz. Cenaze meseleleri var. Burayı da riske almak istemiyoruz. Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulundan gelen bilgiler çok enteresan; Virüs ölenin cesedinde yaşar mı belli değil. Yaşayabilir. Bunlar bile konuşuluyor.”

EKONOMİYİ CANLANDIRMA ÇALIŞMALARI VE TÜRKİYE

Başbakan Tatar  hükümetin ekonomiyi canlandırmak için çalışmalarının sürdüğünü de belirterek, hükümetin bugüne kadar aldığı tedbirler, Türkiye Cumhuriyeti ile yaptığı temaslar ve Merkez Bankası’nın piyasaya süreceği bir buçuk milyar  ile ekonominin canlanabileceğini düşündüğünü ifade etti.

Tatar, “bizim  bütçeye bağlı kalmamız lazım. Bir takım kaynak arayışlarımız var. Şu anda sürecin nasıl gideceğini bilmiyoruz ama ben inanıyorum ki Haziran ayından sonra toparlanma olacaktır, bir takım yol haritaları belli olmaya başladı. İç borçlanma yöntemiyle bu süreci yöneteceğiz” dedi.

PROTOKOL ÇALIŞMALARI

Başbakan Tatar Türkiye ile 2020 yılı için ekonomik ve mali protokol çalışmalarının devam ettiğini de belirti.

Tatar, “bizim Türkiye ile ilişkilerimiz gayet iyi 750 milyon TL kaynak gelmiştir şimdi 2020 yılının protokolü için çalışmalar devam ediyor. Kamu maliyesine, alt yapı, reel sektör,  savunma giderlerine katkı var . Protokol  için henüz bir tarih vermek  mümkün değil, çalışmalar sürüyor” ifadesini kullandı.

KESİNTİLER GERİ ÖDENECEK

Kapalı olan işyerlerinde çalışanlara 1500 TL ücret desteğinin devam edeceğini de belirten Başbakan Tatar bu süreçte işverenden işten durdurmama yönünde talepte bulunduklarını kaydetti.

Başbakan Tatar yapılan kesintiler  konusunda ise geri ödeme konusunda net bir tarih vermenin zor olduğunu ancak kesintilerin kesinlikle iade edileceğini söyledi.

TÜRKİYE VE AK PARTİ İLE İLİŞKİLER

Başbakan Ersin Tatar “sizin Türkiye politikanız nedir? AK Partiyle paralel bir siyaset izlemek mi?” şeklindeki bir soruya ise şu yanıtı verdi:  

“Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda özgür ve egemen olarak var olması için Türkiye ile iyi ilişikliler içinde olmamız, Türk kamuoyu ile iyi bir diyalog kurmanız lazımdır. Benim Genel Başkanı olduğum UBP,  her zaman için Türkiye ile oradaki hükümetin yapısına bakmaksızın iyi ilişkiler içinde oluyoruz.  Buna önem veriyoruz.

Türkiye halkı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçtiyse biz de buna saygı duymak onlarla çalışmak durumundayız.

Buranın sıkıntılarını oraya aktarmak, sorunların aşılması,  buranın refahın artması için Türk hükümeti ve sivil toplum örgütleriyle, kurum kuruluşlarıyla iyi diyalog içinde olmak gerekir.

Ama bu talimat alırız demek değil. Bu iddia doğru değildir.

Ben KKTC’nin güçlenmesi için, bağımsızlığımızı devamı için bu topraklarda güçlenebilmemiz için Türkiye ile iyi münasebetlerde olmamız gerektiğine inanıyor bunu savunuyorum.”

KÜÇÜK , DENKTAŞ VE EROĞLU

“Tarihin şanlı sayfalarına baktığınızda da söylem aynıdır” diyen Tatar, “Doktor Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, Eroğlu da bunu söyledi, ben de söylüyorum.  Yıllar itibariyle devletimiz kökleşmektedir. Son 25-30 seneye baktığımızda söylemlerimizin ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı” ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği’ne (AB) eleştiriler de yönelten Tatar, cerilen sözlerin yerine getirilmediğini hatırlattı.

Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kıbrıs’ta iki ayrı devletin olduğunu ve sürecin bu şekilde yönetilmesi gerektiğini artık daha iyi anlamış durumdayız.

Artık Mavi vatan var. Doğal gaz konusunda yaşananları değerlendirdiğimizde Türkiye ile diyaloğun ne kadar önemli olduğunu daha iyi kavrarız.

Bana sorarsanız bu Kıbrıs meselesi artık çok uzun zaman gündeme gelmez. Buna ne dünyanın takati, ne zamanı var. Bizim ödevimiz KKTC’yi güçlendirmektir. Tabi ki Türkiye ile sıkı temasta olacağız. Diğer ülkelerle olduğu gibi Türkiye ile de temaslarda olacağız. Bizi tek tanıyan ülke Türkiye’dir. Türkiye Cumhuriyeti ile iyi temaslarla KKTC’nin güçlendirilmesi yönünde, geleceğimize yeni anlayışla devam etmemiz lazım. Burası cazibe merkezi olabilir.”

MARAŞ KONUSU VE NORMALLEŞME SÜRECİ

Başbakan Ersin Tatar açılım süreci ve bundan sonrası ile ilgili olarak da değerlendirmelerde bulundu.

“Hayat devam ediyor. Hayat normalleşmeye başladı. 2 ay Başbakanlıktan çıkmadım. 40’tan fazla Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı” diyen Tatar, artık yeni projelere hazır olunması gerektiğini kaydetti.  

Tatar, “KKTC’yi ekonomik ve sosyal bakımdan geliştirmemiz lazımdır. Bu pencereden baktığımızda Maraş’ı görüyoruz. Başbakanlıkta komisyon oluşturdum. Maraş’ın imarıyla ilgili neler yapabiliriz. Maraş’ın büyük bölümü açık. Kapalı kısımda nasıl adımlar atılabilir. Hükümet olarak ileriki dönemde nasıl adım atılacak.” Şeklinde konuştu.

Korona sonrası daha büyük başarılara imza atmak için politikaların geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Tatar, “Sağlığımızın iyi olduğu ortaya çıktı. Sağlık sisteminin başka salgına hazırlıklı olabileceği KKTC’nin daha iyi anlatılmasıyla dünyadan buraya yeni akımların olabileceği durumu var. İnsanlarımız da biz de artık normale dönmek istiyoruz. İnşallah ekonomik kalkınmayı da başaracağız.” Dedi.