Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportuna sahip olduğunu doğrulamış ve “Bir yöntemi varsa iade edeceğim” demiş.

Bir yöntemi varsa şimdiye kadar niye iade etmediniz o zaman!

Bu kadar rahatsız oluyorsaydınız ve Kıbrıslı Türklere Anastasiadis “sevgili yurttaşlarım” deyince bunu hakaret olarak algılıyorsaydınız o zaman Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığını belgeleyen pasaportu neden aldınız?

Eğer varsa, neden iade etmenin yöntemini daha önce araştırmadınız da Anastasiadis’in “sevgili yurttaşları” kapsamına girince aklınıza geldi!..

2000 yılında bu pasaportu alırken ‘küçücüktünüz’ de aklınız mı kesmiyordu?

Şimdilerde bildiğim kadarıyla 61 yaşındasınız… Demek ki pasaportu aldığınızda da 40 yaşındaymışsınız…

Çok da küçük değilmişsiniz yani!..

Çocukluğu ve ergenliği çoktan geçmişsiniz… Hem de epeyi…

Daha kapılar açılmamıştı hem de pasaportu aldığınızda… Epey de erkenciymişsiniz! sayın Tatar…

Bu durumun, yani Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmanın iddia ettiğiniz gibi hakaret edilesi bir şey olduğunu sonradan mı algıladınız peki?

Yaşınız 61 olunca mı farkındalık oluştu sizde!

Kaldı ki 160 bin Kıbrıslı Türk’ün Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik veya pasaportu taşıdığı söyleniyor…

Şimdiki Bakanlar Kurulu’ndaki 9 kişinin de aynı şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti yurttaşı olduğu ellerindeki kimlik ve pasaportlarda belirlenmiş durumda.

Yani Tatar’ın KC pasaportu varken Başbakan Saner’in de varmış bu vatandaşlıktan…

Neden olmasın ki!

Hakları.

Bu kimlik ve pasaportları aldıkları için kimse onları suçlamıyor çünkü 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan kaynaklanan haklarını kullanıyorlar.

160 bin civarındaki diğer insanla birlikte…

Üstelik de bu vatandaşlığı almak için sırada bekleyen, farklı sorunlar nedeniyle alamayan, uzun zaman önce Ada’dan ayrılan Kıbrıslı Türkler, 1974’ten sonra Türkiyeli ile evlenenlerin, özellikle KC vatandaşı olmayan erkekle evlenenlerin çocukları bu haklardan yararlanamadıkları için çeşitli yollar arıyorlar.

Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı olmak için hukuki yollara başvurmayı seçenler de var.

Çok da haklılar… Bu ayırımcılığın sona erdirilmesi ve şoven/milliyetçi bakış açısından kurtulup hakkı olanların haklarının verilmesi yolundaki çabaların desteklenmesi gerekirken şimdilerde Tatar, bu durumu daha da baltalar duruma geldi.

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın dediği gibi; “Pasaport her Kıbrıslı Türk’ün hakkıdır, Anastasiadis’in lütfu değil” ancak KC Anayasası’nın verdiği hakla Cumhuriyet’in pasaportunu ve kimliğini taşıyanlara Tatar’ın tepki göstermesine neden olan Anastasiadis’in “sevgili yurttaşlarım” demesi çok olağan.

Sayın Tatar’ın kendisi de Kıbrıslı Rumlara “sevgili yurttaşlarım” demek istiyorsa ve bu serzenişte ufak da olsa bir ‘kıskançlık!’ varsa Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nde böyle bir olanağın otomatik olarak kendisine de verileceğini bilmesi gerekir.

Tatar da böyle bir olanağı kullanmak isterse, Cenevre’de kendisinin sunduğunu söylediği ve TC yetkililerinin de gelen tepkiler ve garantörlükle ilgili farklı fikirler karşısında Tatar’ın sırtına yüklediği 6 öneriyi iptal etmesinde fayda var!..