TATAR GÖREVİ NEDEN VERMEDİ?
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman hükümeti kurma görevini perşembe günü iade etti. Tatar ertesi gün üç, cumartesi de yine üç partinin başkanıyla görüştü. Ama hükümeti kurma görevini birine vermedi.
Dün pazardı, dün de vermedi.
Acaba neden?
Akla iki ihtimal geliyor: Birincisi, ‘hükümeti kurabilecek birini bulamadı’, o yüzden görevlendirme yapamamış olabilir.
İkincisi de ‘birileri yeni hükümeti gayrı resmi dizayn ediyor’, bu yüzden ‘işaret’ bekliyor olabilir.
Oysa ‘acelesi’ vardı Tatar’ın, ‘bir an önce hükümet kurulmalı’ diyordu.
Öyle ya, memlekette sorunlar dağ gibi…
İşler yürümüyor.
Bürokrasinin yetkisi dışında adım atılamıyor.
Bütçe de kaldı.
Güya ‘çok acelesi’ vardı hepsinin de…
‘Elini taşın altına koyma’ meraklıları sıraya girmişlerdi.
‘Görev aşkı’ ile tutuşuyorlardı.
‘Hemen, derhal, acilen’ kurulmalıydı yeni modeli hükümet.
Daha ‘Ankara’dan para istenecek’ti.
Dedi ya Gülşah hanım “Kim para alabiliyorsa o kursun hükümeti” diye…
Siyasetin geldiği nokta bu…
O yüzden hemen kurulmalı, toplum yeni bir seçime sürüklenmemeliydi.
Öyle diyorlardı.
Fakat Tatar’ın acelesi yok anlaşılan…
Ya da acele etmekten vazgeçti.
* * *
Bana sorarsanız ‘dizayn çalışmaları’ sürüyor da ondandır bu gecikme.
Ersan Saner daha görev Erhürman’a verilir verilmez “Tekrar bana versin, ben kurarım hemencecik” demiyor muydu?
Her konuşmasında “Hade tekrar bana gelsin top da gol atayım” diye ellerini ovuşturmuyor muydu?
Bildiği, güvendiği bir şeyler var mıydı, yoksa Sucuoğlu ve Taçoy’un ‘gurva’da beklediklerinin farkına varıp psikolojik üstünlük kurmak mıydı niyeti?
Hepsi de mümkün…
Ancak muhtemel ‘dizayn çalışması’nda perde arkasında UBP ile HP’nin ‘paylaşım kavgası’nın yattığını tahmin etmek güç değil.
Siyasette ‘kilit’ rolü numarası yapan HP’nin ‘daha fazla makam’ talep etmesi çok normal.
Saner’in ‘bir an önce Başbakan olma’ hevesi, Tatar’ın ‘bir an önce Başbakan olma’ hevesine benziyor.
4’lü sürerken ‘Cumhurbaşkanlığı ortak adaylığı hayali’ kuran Kudret Özersay’ın yaptığı pazarlıktan dili yanmıştı HP’lilerin.
Şimdi ‘yoğurdu üfleyerek’ yiyor olabilirler.
Kuşkusuz UBP ile birlikte olmanın her hal ve karda ‘zarar’ ile sonuçlanacağını biliyorlar ama en çok korktukları da şu: Erken seçime gitmek…
UBP de bunu biliyor.
Aslında UBP-HP hükümetinin eli kulağındadır ama hem Saner, hem de Özersay zor durumdaki siyasal kariyerlerini biraz daha sağlamlaştırmanın peşinde ve bunun pazarlığındadır an itibarıyla…
Karşımıza çıkacakları model de ‘seçim’ değil ‘icraat’ hükümeti olacak muhtemelen…
Bu ‘ikili’den işaret bekleniyor şimdi.
Yoksa Tatar dünden hazır zaten UBP-HP nikahına ‘şahitlik’ etmeye…