Tatar: “Temsil ettiğim siyasetin ne olduğu iyi biliniyor”
Temsil ettiği siyasetin ne olduğunu ‘iyi bilindiğini’ söyleyen Tatar, hep iki devletli siyaseti sürdürdüğünü, Cumhurbaşkanlığı seçimine de bu siyasetle girdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Meclis Genel Kurulu’ndaki olağanüstü birleşim sonrası açıklamalarda bulundu. Temsil ettiği siyasetin ne olduğunu ‘iyi bilindiğini’ söyleyen Tatar, hep iki devletli siyaseti sürdürdüğünü, Cumhurbaşkanlığı seçimine de bu siyasetle girdiğini ifade etti.
Tatar’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
-Cenevre öncesi Meclis'e gelmem mümkün olmadı. COVID koşullarından dolayı gelemedim. O günlerde ertelendi, şimdi gelebildim. Cumhurbaşkanlığı'nda heyetleri çağırdım, Bakanlar Kurulu'na da bilgi vermiştim.
-Savunduğum siyaset; iki devletli esas alan bir kişiydim. Cumhurbaşkanlığı seçimine girerken de bunu söyledim.
-Bu siyaseti yaparken, Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteğini aldım. Pandemiden dolayı gayri resmi görüşmeler gecikti. Bu siyaseti aktardım, kayıtlara geçirdim. Gerekçeleriyle birlikte federal anlaşmanın neden olamayacağını, bundan sonra da olmayacağını izahat ettim.
-Sizin de bana egemenlik çıtasının yükseltilmesinde destek olmanız gerekir. CTP'nin Danışma Kurulu’nun kararı da olmasına karşın bu toplantıya katılmamasını yadırgadım. Demokrasi, hoşgörü bu değildir.
şey gizlemedim. Gizleme niyetim de olmadı. Bütün dünyaya siyasetimizi de duyurmanın gururunu yaşıyorum. Bu sürece 1-2 günde gelinmedi. Uzun bir çalışmanın sonucu olarak bu noktaya gelinmiştir.
-Süreç devam ediyor, edecektir de. Muhaliflerin söylediği gibi masayı devirmemiz söz konusu değildir. Bütün dünyaya seslendirebilmek bana göre bir başarıydı, bir aşama daha kaydedildi.
-Biz her türlü işbirliğine varız. Yeter ki insanlar bundan yarar görsün. Karşı tarafın bir takım konuşmaları oldu, onlara da cevap verdik. Bir kere siz iyi niyetliyseniz, bu izolasyonları kaldırın. Ama maalesef bu izolasyonlar ve ambargolar devam etmektedir. Bunları söyleye söyleye hakkımızı almak durumundayız.
-Kıbrıs Türk Halkı’na aşı konusunda da haksızlıkların yapıldığını görüyoruz. Bunu da paylaşıyoruz. Bu işte beceriksizlik değil haksızlık var, bu haksızlığı da AB’ye sormak lazım.