BM genel sekreteri Guterres tarafları 27-29 Nisan 2021’de Cenevre’de toplanacak gayrıresmi 5+BM toplantısına davet etti.

Böylece Ekim ayında tamamlanan KKTC cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra toplanacağı konuşulan gayrı resmi 5+BM zirvesi için artık elimizde bir tarih var.

Bu nedenle Kıbrıs’a ilgi de arttı. BM yetkilileri, garantörler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den sonra Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell bugün adaya geliyor.

Türkiye ve KKTC cumhurbaşkanlığı ile hükümet bu zirveye giderken ciddi bir politika değişikliği yaptığını ve artık Federal çözüm görüşmeleri yapmayacaklarını bunun yerine egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm taleplerini masaya getireceklerini açıkladı.

Rum tarafı ve Yunanistan ise bu fırsatı iyi değerlendirerek federal çözüme bağlılıklarını ilan ettiler. BM’ye de Temmuz 2017’de Anastasiadis’in masayı terkettiği Crans-Montana’da kalınan yerden devam etmeye hazır olduklarını açıkladılar.

Bu durumda BM ve dünya bu konuya nasıl yaklaşıyor buna bakmak gerekir. Ersin Tatar yabancı devlet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerden sonra kamuoyuna yaptığı açıklamalarda “egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm tezimizi anlattım, bizi çok iyi anladıklarını gördüm” diyor.

Kuşkusuz bu sayın Tatar’ın kendi değerlendirmesi. Ama görüştüğü kişiler Kıbrıs’tan ayrılmadan önce kamuoyuna “BM zemini temelinde iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm” diyorlar.

Tatar muhtemelen bugün ya da yarın AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile görüşecek. Borrell adaya gelmeden önce Kıbrıs Haber Ajansı’na konutu. Kıbrıs sorununa nasıl bir çözüm öngördüğü sorulan Borrell “Kıbrıs sorununa çözüm dışardan gelemez. Bir çözüm bulma sorumluluğu her şeyden önce Kıbrıslıların kendilerinindir” dedi.

Borrell devamla “AB, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyumlu, AB kuruluş ilke ve değerleri ve muktesebatı çizgisinde, Kıbrıs sorununa adil, kapsamlı ve yaşayabilir bir çözüm bulunması taahhüdüne bağlıdır. BM Güvenlik Konseyi’nin 29 Ocak 2021’deki 2561 sayılı kararı, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon esasında, adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm elde edilmesinin önemini” hatırlattı.

Son günlerde BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri ABD, İngiltere, Fransa ve Rusya yetkilileri de Kıbrıs sorununa “siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli, iki toplumlu federal çözüm” öngördüklerini açıkladılar.

UBP milletvekili ve Ersin Tatar’ın müzakere heyeti üyesi Oğuzhan Hasipoğlu geçen gün bir TV programında BM Genel Sekreteri Guterres’in taraflara gönderdiği davet mektubunda “bu kez farklı olacak” dediğini, bunun da “artık federal çözüm değil başka alternatifler konuşulacak” anlamında olduğunu iddia etti.

Özetle hem Tatar, hem de müzakere heyeti üyeleri duymak istediklerini gerçekmiş gibi bize anlatıyorlar.

Ama gerçek tam da onların duymak istediklerinden çok farklıdır. BM ve dünya, Kıbrıs’ta hala federal çözümün tek gerçekçi çözüm modeli olduğunu ve başka çözüm modellerinin gerçekçi olmadığına inanıyor.

Yalnızca inanmakla da kalmıyor. Bu yönde çaba da harcıyorlar. Bu nedenle 5+BM gayriresmi zirve toplantısına giderken dünya ile aynı dili konuşmak çok önemlidir. Aksi bizi bir kez daha yalnızlaştıracaktır.