1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Tatar ve hükümetin halka verecek hiçbir şeyleri kalmadı”
“Tatar ve hükümetin halka  verecek hiçbir şeyleri kalmadı”

“Tatar ve hükümetin halka verecek hiçbir şeyleri kalmadı”

4 Soru, 4 Cevap’ın yeni konuğu Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu: "Bu hükümet ve Sayın Tatar’ın, halka verecek hiçbir şeyleri kalmamıştır. İstifa edip seçimlerin önünü açmalılar.”

A+A-

Serap ŞAHİN

4 Soru, 4 Cevap’ın yeni konuğu Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa Milletvekili Şifa Çolakoğlu’ydu. Şifa Çolakoğlu, ülkedeki güncel 3 sorundan ekonomik yıkım, yolsuzluklar ve Kıbrıs sorununa dikkat çekti, çözümlerinden bahsetti. Sorunların çözümsüz kalmasının nedenini UBP-DP-YDP Hükümeti olduğuna işaret eden Çolakoğlu, “Hükümetin halkın sorunlarını çözmek için bir çaba ortaya koyacağına hiçbir inancım yoktur. Aksine sorunların çözümsüz kalması ve daha da büyümesinin esas nedeni bu yamalı bohça hükümettir” şeklinde konuştu. Halkın siyasete bakış açısını da değerlendiren Çolakoğlu, “Kıbrıs’ta çözümsüzlük ve ekonomik kriz varken halk günlük işlerini çözmek ve ekmek parası kazanmanın peşindedir. UBP-DP-YDP Hükümeti’nin ve Sayın Tatar’ın politikaları halka güven vermiyor. Karın doyurmuyor. Halkımıza özellikle de gençlerimize umut vermiyor” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanının söylemleri ve attığı adımlarla ilgili de konuşan Şifa Çolakoğlu, “Sayın Tatar çok pasif bir siyaset izliyor. Çözümü hem 2004 Annan Planı referandumunda ve hem de 2017 Crans Montana’da reddeden ve AB ve BM nezdinde çözüm istemeyen taraf olan Rum tarafını deşifre edip çözüme zorlamak yerine BM Güvenlik Konseyi kararlarına ters tezler ileri sürerek Rum tarafının elini güçlendiriyor” dedi.


1: Ülkedeki güncel sorunlardan 3’ünü önem sırasına göre sıralayabilir misiniz?

“En önde gelen sorun ekonomik çöküş”

“Ülkemizde şu anda en önde gelen sorun ekonomik çöküştür. Temel tüketim maddeleri başta olmak üzere tüm ihtiyaç maddeleri ve hizmetler çok pahalı oldu. Enflasyon aşırı yükseldi. Halk geçinmekte zorluk çekiyor. Elektrik, gaz, akaryakıt, gıda, eğitim ve sağlık giderleri aşırı derecede pahalılaştı. Halk enflasyon altında eziliyor. Sosyal Sigortalardan indirimli ilaç alınan sistemin, Çalışma Bakanı ve hükümet eliyle kaosa sürüklenmesi nedeniyle insanlar ilaca ulaşamıyor. Bu da ekonomik krizin etkisini daha da artırıyor. Ekonomi ile ilgili olarak vergi adaleti sağlanmalı. Her şeyin temelinde sistemdeki adalet mekanizmasının çalışmamasıdır. Vergiler adil toplanmıyor. Kayıt dışılığı mutlaka önlememiz lazım. Bunlarla ilgili düzenlemeler yapmalıyız. Bizim en baştan beridir ve geçen sürenin de gösterdiği şekli ile hemen hemen her sektörde çalışmaya başlan Euro endeksli muhasebe birimi ile ilgili belli alanlarda buna geçişin sağlanması ekonomiyi rahatlatacaktır. En azından temel gıda ile ilgili, özellikle açlık sınırında yaşam süren insanların alım gücünü bir nebze artıracak KDV’lerin aşağı çekilmesi belki de sıfırlanması gerekiyor. Bunu yaparken de vatandaşa da yansıyabilecek oranda bir düzenlemeye gidilmeli. Bugün de KDV’lerin belli oranlarda indirilmişliği vardır ama halkın cebine ve alım gücüne yansımıyor. Her zaman söylediğimiz gibi, kendi ayaklarımızın üzerinde duran bir ekonomiyi yaratmak durumundayız. Biz bunu dörtlü hükümet döneminde gerçekleştirdik. Asgari harcamalar da dâhil 387 Milyon TL artı ile o seneki bütçemizi kapattık. Bu çok önemlidir ve şunu gösteriyor ki doğru politikalarla gemi en azından belli bir düzeyde ve rahatlıkta yüzdürülebilir. Doğru politikalar, doğru icraatlar ve bu işleri yönetecek de becerikli, öngörüsü olan, bunun gailesini çeken bir hükümetin olması gerekiyor.”

sifa1.jpg

“Hükümet yolsuzluk ve rüşvetin, kayıt dışılığın üzerine yeterince gitmiyor”

“Diğer bir sorun adaletsiz uygulamalar, yolsuzluklar, rüşvet, kara para ve kayıt dışılıktır. Halka ve bütçeye vergi olarak toplanması gereken paralar toplanmıyor ve haksız kazanç olarak bir azınlığın cebine gidiyor. Hükümet yolsuzluk ve rüşvetin, kayıt dışılığın üzerine yeterince gitmiyor. Suçlar artıyor. Ülkede ciddi trafik terörü ve asayiş sorunları var. İnsanlar kendilerini güvende hissetmiyor. Plansız ve kontrolsüz nüfus artışı da çok ciddi bir sorun. Kayıt dışılığı önlemek adına ülkenin ciddi bir nüfus politikasına ihtiyacı var.”

“Kronik sorunumuz, Kıbrıs sorunu”

“Bir de kronik sorunumuz Kıbrıs sorunu var. Rum tarafının isteksizliği ve Kıbrıs Türk tarafının da taraflarca kabul edilmiş BM Güvenlik Konseyi kararlarına ters yaklaşımı nedeniyle Kıbrıs sorunu hâlâ daha çözümsüzdür. Bu nedenle toplum olarak AB üyesi olmanın avantajlarını kullanamıyoruz. Birçok KKTC yurttaşı ve bilhassa karma evlilikten dolayı anayasal hak sahibi olanlar dahi Kıbrıs Cumhuriyeti ve AB vatandaşlık haklarını alamıyorlar. Ürünlerimizi Avrupa’da satamıyoruz. Gençlerimiz uluslararası spora, iş dünyamız uluslararası ticarete katılamıyorlar. Kıbrıs Türk halkı bu konuda daha birçok mağduriyet yaşıyor.”


2: Sözünü ettiğiniz 3 sorunun çözümleri sizce neler?

“Sorunların çözümsüz kalmasının nedeni yamalı bohça hükümeti”

“Hükümetin halkın sorunlarını çözmek için bir çaba ortaya koyacağına hiçbir inancım yoktur. Aksine sorunların çözümsüz kalması ve daha da büyümesinin esas nedeni yamalı bohça hükümettir. Sayın Ersin Tatar ve UBP DP YDP hükümeti ülkedeki kaosun en büyük sorumlularıdır. Derhal istifa etmeli ve hem genel seçimin hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminin önünü açmalıdırlar. Bu hükümet ve Sayın Tatar’ın, halka verecek hiçbir şeyleri kalmamıştır.”

“CTP tek başına iktidara gelmeli”

“Ülkemizin düzlüğe çıkması ve Kıbrıs müzakerelerinde yol almamız için ilk seçimde CTP’nin tek başına hükümet olması ve Genel Başkanımız Tufan Erhürman’ın başbakan sonra da Cumhurbaşkanı olması gerekir. CTP hükümete gelirse halkın üzerindeki enflasyon yükünü kaldırmak için stabil muhasebe birimi olarak Kuzey Kıbrıs Euro’ya geçecektir. Halk nefes alacaktır. CTP hükümeti tarımsal ve sanayi üretimini teşvik edecek ve ihracatın artmasını sağlayacaktır. Toplanmayan vergiler toplanacak, haksız kazançlar vergilendirilip devlet bütçesi kendi kendine yeter duruma getirilecektir. Ülkemizde yollar, okullar, hastaneler ve tüm altyapılara, eğitime, sağlığa ve sosyal hizmetlere ciddi kaynaklar tahsis edilecektir.”

22-035.jpg

“Ciddi bir nüfus ve muhaceret planlaması yapacağız”

“Ciddi bir nüfus ve muhaceret planlaması yapacağız. Çağdaş ve halkımızı koruyan yeni bir yurttaşlık yasası çıkaracağız. Plansız yapılaşmanın ve doğa katliamının önüne geçeceğiz. Kıbrıs müzakerelerinde ilerleme sağlanması amacıyla BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun adımlar atacağız. Kıbrıslı Rum lideri çözüm için zorlayacağız. Eğer çözüme engel olunursa o zaman da Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukukun dışında kalmaması için gereken adımları atacağız. Kıbrıslı Türkler olarak çözüme ulaşmak ve Avrupa Birliği’ne dâhil olmak için seferber olacağız.”


3: Siyasete güvenin azaldığı, halkın politikaya olan bakışında değişimler olduğu tespiti yapılıyor. Sizce yurttaş siyasetten uzaklaştı mı? Ayrıca halkın güncel sorunlara duyarsız kaldığını düşünüyor musunuz?

“UBP-DP-YDP Hükümeti’nin ve Tatar’ın politikaları halka güven vermiyor”

“Kıbrıs Türk toplumu çok bilinçli ve duyarlı bir halktır. Bunu defalarca ispat etmiştir. Kıbrıs Türk halkı çözüm umudu olduğunda ve güven duyduğu siyasetler uygulandığında, her zaman doğru tarafta yer tutmuştur. Kıbrıs’ta çözümsüzlük ve ekonomik kriz varken halk günlük işlerini çözmek ve ekmek parası kazanmanın peşindedir. UBP DP YDP Hükümeti’nin ve Sayın Tatar’ın politikaları halka güven vermiyor. Karın doyurmuyor. Halkımıza özellikle de gençlerimize umut vermiyor. İlk seçimde halkımız CTP’yi Hükümete ve Cumhurbaşkanlığına taşıyacaktır. Buna güveniyoruz. CTP halkla birlikte hem ekonomik hem sosyal sorunları çözecek hem de Kıbrıs’ta çözüm için mücadele edecektir.”


4: Cumhurbaşkanı’nın söylemleri ve attığı adımlarla ilgili ne düşünüyorsunuz? Kıbrıs sorunu konusunda nasıl bir yol izlenmeli?

“Tatar çok pasif bir siyaset izliyor”

“Sayın Tatar çok pasif bir siyaset izliyor. Çözümü hem 2004 Annan Planı referandumunda ve hem de 2017 Crans Montana’da reddeden ve AB ve BM nezdinde çözüm istemeyen taraf olan Rum tarafını deşifre edip çözüme zorlamak yerine BM Güvenlik Konseyi kararlarına ters tezler ileri sürerek Rum tarafının elini güçlendiriyor. Dünyada haklılığımızı tescil etmemiz için BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı kalarak federal çözümü savunmamız gerekir. Böylece ya çözümü sağlarız ya da Kıbrıs Rum tarafı bu defa da çözümden kaçarsa Kıbrıs Türk tarafının aleyhine statükonun değişmesini sağlayabiliriz.”


TEK KELİME, TEK CEVAP

Nüfus: Kontrolsüz

Kıbrıs sorunu: Bitmeyen

Pahalılık: Yıkım

Hükümet: Aciz

Kıbrıslı Türkler: Özgün

Kıbrıslı Rumlar: Muhatap

Türkiye’deki AKP iktidarı: Seçilmiş

Cumhurbaşkanı: Değişecek

Siyaset: Halk

Meclis: Seçim

Bu haber toplam 2265 defa okunmuştur