TATAR’IN ‘ÇAKIL TAŞI’ AÇMAZI
UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı, Başbakan ve parti Genel Başkanı Ersin Tatar İngiliz gazetesi Sunday Express’e verdiği demecin ‘yanlış anlaşıldığını’ açıklamak zorunda kaldı.
Neymiş?
Gazeteci yanlış anlamış.
Neyi?
Tatar’ın ‘toprak tavizi’ ile ilgili sözlerini…
Ne demiş Tatar gazeteye göre?
“Kıbrıslı Türklerin elindeki toprağın yüzde 6’sını vermeye hazırım” demiş.
Yani ‘yüzde 30’a inerim’ anlamında…
Rauf Denktaş 1980’lerde ‘yüzde 29+’ diye önermişti…
Oysa Kıbrıs Türk sağı dışarıda bunu söylerken, içeride hep ‘bir çakıl taşı vermeyiz’ propagandası yapmıştı.
“Kanla alınan masada verilmez” diyorlardı.
Uluslararası hukuk yerine fetih zihniyetiyle, hamasetle yürüdü hep sağ politikacılar…
Amaç mevcut durumun kaymağını yemek, koltuklarını ve statülerini korumaktı.
Bu işler için de ‘vatan, millet, bayrak’ nutukları pek bir işe yarıyordu.
* * *
Oysa –uluslararası boyutu hariç- Kıbrıs sorununun çözümünde formül belliydi: ‘Toprağa karşılık egemenlik ve tanınmışlık.’
Bir tarafın elinde biri, diğerinde diğeri ‘koz’du.
Hala öyledir. Kıbrıs müzakere süreçlerinde masada tartışılan ana konulardan biri de topraktır.
Dolayısıyla o masaya oturan herkesin ‘ne kadar toprak vereceğiz’ sorusuna bir yanıtı vardır, olmuştur, olacaktır.
Rauf Denktaş’ın da, Mehmet Ali Talat’ın da, Derviş Eroğlu’nun da, Mustafa Akıncı’nın da, bundan sonra seçilecek her kimse, onun da…
Dolayısıyla Ersin Tatar da bunu bilmiyor değil. Belki detaylara hakim değildir Kıbrıs sorununda, fakat ‘toprak’ başlığının varlığından haberdardır Tatar da…
Bu yüzden bana öyle geliyor ki, Sunday Express gazetesine verdiği demeçte ‘toprak tavizi’nden söz etmiştir. Belki yüzde 29+’dan geri gitmemek gailesiyle yüzde 30’u söylemiştir. Yani reel politikada olması gerekeni dile getirmiş, ‘toprak tavizi’ vereceğini kabullenmiştir.
* * *
Peki sonra ne oldu da UBP’nin Basın Ofisi tarafından Kıbrıs Türk basınına servis edilen haber Tatar tarafından yalanlandı?
24 saat sonra “gazeteci yanlış anladı, yanlış yazdı” demesinin sebebi nedir Tatar’ın?
Elbette ‘çakıl taşı siyasetçileri’nin baskısı’…
UBP liderliği bir yandan ‘Kapalı Maraş’ı açacağız’ iddiasında bulunur, bölgenin Vakıf malı olduğu iddiasını sürdürür, fetih zihniyeti ve ganimet düzeninin devam edeceği mesajları verirken, diğer yandan Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunan Tatar’ın ‘toprak tavizi’nden bahsetmesi, belli ki birilerini rahatsız etmiştir.
Yoksa İngiliz gazetecinin böylesine kritik bir konuyu ‘yanlış anladığı’ ya da ‘çarpıttığı’ iddiası kulağa pek gerçekçi gelmiyor.
Hoş, Tatar aynı mülakatta ‘Annan Planı’nda Kıbrıslı Türklerin eveti’nden de söz etti. Hani kendisinin ve partisinin şeytanlaştırdığı, karaladığı, savunanları ‘hain’ ilan ettiği Annan Planı’ndan…
Sanki kendisi ve partisi ‘evet’ demiş gibi, yüzde 65’e katkıları olmuş gibi!..
Anlayacağınız o ki, UBP’nin ‘dışarıda başka, içeride başka’ taktiği bitmedi, bitmiyor!