1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. Tatlısu sera üreticilerinden yetkililere çağrı: “Sesimizi duyun!”
Tatlısu sera üreticilerinden yetkililere çağrı: “Sesimizi duyun!”

Tatlısu sera üreticilerinden yetkililere çağrı: “Sesimizi duyun!”

Sera üreticileri sebzelerin market fiyatlarının pahalı olmasının kendilerine göre “nedenlerini” anlattı,“Biz ürünü ucuza veriyoruz, bir bakıyoruz markette ürün pahalı”

A+A-

Sera üreticileri sebzelerin market fiyatlarının pahalı olmasının kendilerine göre “nedenlerini” anlattı, “Onlar oturduğu yerden para kazanırken, biz üreticiler o kadar uğraşmamıza rağmen onların kazandığı paraları kazanamıyoruz. Ürünü ucuz fiyata veriyoruz, bir bakıyoruz markette ürün pahalı” dedi.

Hüseyin ÖZBARIŞCI

Tatlısu’da seracılık yapan üreticiler sebzenin üreticiden çıkış fiyatının makul olduğunu ancak markette satışa gidene kadar fiyatların yükseldiğini ifade etti.

Kış mevsiminde üretimin az olduğunu aktaran üreticiler, bunun fiyata yansıdığını söyledi, pahalılığın bir nedenini de ürün azlığına bağladı.  

Ürettikleri ürünün marketlerde pahalı olmasının bir nedenini de tüccar ve marketlerin ayrı ayrı kar marjı olduğunu savunan seracılar, “Üretici ürünü üretmek için cefa çekiyor, üretiyor ama en az kazancı üretici elde ediyor” dedi.

 

Üreticiler ne dedi?

t1-182.jpg

Mithat Kargı: “Ne denetim var, ne sistem var, ne de bizleri dinleyen var” 

“Gelinen aşamada maliyetler oldukça yüksek. Biz söylüyoruz ama boşuna söylüyoruz. Çünkü karşımızda biz üreticileri dinleyen birileri yok. Dolar şu anda geçtiğimiz haftaya göre değer kaybetti ama fiyatlar aynı. Hükümet üreticiyi gözden çıkarmış durumda. Ürünü ucuz fiyata veriyoruz, bir bakıyoruz markette ürün pahalı. Aradaki bu miktar nasıl oluşuyor peki? Ne yazık ki ne denetim var, ne sistem var, ne de bizleri dinleyen var.” 

Adem Çil: “Böyle devam ederse üretim yüzde 70 oranında azalacak”

“Bizim en büyük sıkıntımız maliyetlerin çok yüksek olmasıdır. Fiyatlar geçen yıla oranla 3 katı denilebilecek rakam kadar arttı. Bu rakamlar böyle devam ederse bırakın kilosu 25 TL’yi, seneye halk salatalığı 35-40 TL’ye yiyecek. Üretimde de yüzde 70 azalma olacak. Çünkü artık üreticilerin dayanacak gücü kalmadı. Hükümet yetkilileri ne yazık ki bu sorunları görmezden geliyor. Öncelikle Hal Yasası dediğimiz yasa yürürlüğe girmesi lazım. Bu yasanın yürürlüğe girmesi demek, tüccar istediği gibi bir fiyat belirleyemez demektir. Yani işleyiş daha sistemli gider demektir. Biz konuşuyoruz ama maalesef ki sesimizi duyan yok. Üzülerek söylüyorum ki seçimden seçime gelip derdimizi dinliyorlar.” 

Seyfettin Yalçın: “Tüccar ve market oturduğu yerden para kazanıyor”

“Girdilerimiz yüksek ve geçen yıl 300 TL’ye aldığımız gıdayı şu anda 500-600 TL’ye alıyoruz ama sebzeyi satmaya geldiğimizde ucuza vermek zorunda kalıyoruz. Çünkü fiyatları tüccar belirliyor. Devletten destek de görmüyoruz. Bizim tüccara verdiğimiz ürün şu anda 11-12 TL’dir. Bunun içerisinden yüzde 20-23 komisyon kesilince kilosu 8-9 TL’ye geliyor. Bu fiyata hem tüccar, hem de market karını koyup tüketiciye öyle satıyor. Onlar oturduğu yerden para kazanırken, biz üreticiler o kadar uğraşmamıza rağmen onların kazandığı paraları kazanamıyoruz. Aslında salatalıkta her yıl fiyatlar böyle olur. Çünkü bu dönemde salatalık pek bulunmaz, salatalık sera içerisinde güneş görmesi lazım. Kış aylarında olduğumuz için ürün az çıktı. Ürünün az çıkmasının diğer sebebi de maliyetlerin yüksek olmasından dolayı ekim yapan üretici daha az ürün ekmiş olmasıdır.”

Mevlüt Yalçın: “Geçen yıl da fiyatlar yüksekti ama daha ucuza üretiyorduk”

“Türk Lirası döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte geçen yıla göre her şeyin maliyeti 3 katı civarında arttı. Geçen yıl bu dönemde salatalık fiyatı şimdiki kadar olmasa da, yine yüksekti ama geçen yıl ürünümüzü daha ucuza üretebiliyorduk. Aslında bütün sorun buradadır. Kısaca söyleyecek olursak artık bu iş yapılmaz. Çoğu arkadaşımız yapamadığı için üretimden koptu. Sistem öyle bir sistem ki, üretici de mağdur oluyor, tüketici de mağdur oluyor.”

t2-169.jpg

Orhan Pamuk: “Tüccar bizden daha fazla kazanıyor”

“Üretici olarak bizim en büyük sıkıntımız maliyetlerin yüksek olmasıdır. Ürettiğimiz üründe elde edilen karın yarısı tüccara gidiyor. Markete daha yüksek fiyat verirken, bize daha düşük fiyata veriyor. Bize verdiği düşük fiyata bir de komisyon koyuyor. Yani işin gerçeği tüccarlar bizden daha fazla kazanıyor. Bu sistemde hem üretici, hem de tüketici mağdur oluyor. Biz bunları yıllardır söylüyoruz ama ne yazık ki sesimizi duyuramadık. Denetim yok. Böyle giderse üretim yapan üretici bulamayacaklar çünkü bu üretici bu kadar olumsuzlukla baş edemiyor. Öyle bir gücü kalmadı.”

Olga Çelik: “Biz ürünü ucuza veriyoruz, hem tüccar, hem de market karını koyuyor”

“Marketlerde fiyatların bu şekilde olmasının sebebi serada bulunan ürünün güneş görmemesinden dolayı küflenip bozulmasıdır. Dolayısıyla şu anda piyasada pek fazla ürün yok. Biz ürünümüzü ucuza veriyoruz, tüketici ürünü pahalıya alıyor. Bu nasıl oluyor peki? Çünkü hem tüccar, hem de market karını koyuyor. Dolayısıyla fiyat bu iki sebepten dolayı yükseliyor. Bir an önce yapılması gereken ilk şey Hal Yasası meclisten geçirilmeli. Hal Yasası yürürlüğe girdiği zaman tüccar istediği fiyat belirlenemeyecek. İşimiz daha sistemli bir şekilde ilerleyecek. Bizim bugün maliyetlerimiz yüksek. Geçen yıl aldığımız ürün bu yıl 3 katı pahalı oldu. Bizler de hem daha az üretim yapmak, hem de işçi ödeyemediğimiz için işçi çalıştırmamak durumunda kaldık. Birileri artık bizim sesimizi duymalı.”

Hamza Uysal: “Mağdur olan kesimler hem üretici, hem de tüketiciler”

“Biz üreticileri denizin içerisine attılar. Yüzme bilen kurtulacak, yüzmeye bilmeyen boğulup gidecek. Geçen yıl 1,40 TL’ye aldığımız fide bile bu yıl 3,00 TL oldu. Bunun gıdası var, mazotu var, emeği var, kısacası her şeyi var ama günün sonunda ürün ucuza gidiyor. Şu anda salatalığın pahalı olmasının nedeni üreticiler değil. Bunu halkımız bilmeli. Ürününün pahalı olmasının en büyük nedeni ürünün az olmasından dolayıdır. Bir de pazarlamacı ile marketin ayrı ayrı kar koymasından dolayıdır. Burada mağdur olan iki kesim vardır. Yüksek maliyetlerle üretim yapan üretici ve cebine üç kuruş giren, ürünü de marketten pahalıya alan tüketici… Yetkililerin buna bir ‘dur’ demesi lazım. Artık bu Hal Yasası’nın bir an önce yürürlüğe girmesi lazım. Bu yasa yürürlüğe girmeli ki, her şey daha sistemli olsun.”

Ahmet Begeç: “Üretici ürünü üretmek için cefa çekiyor, üretiyor ama en az kazancı üretici elde ediyor”

“Ben yıllardır bu topraklarda üretim yapıyorum ama bu dönemden daha kötüsünü görmedim. Marketlerde fiyatlar yüksek. Bunun en büyük sebeplerinden biri hem ürünün bu dönemde fazla olmaması, hem de tüccar ve marketlerin fiyatlara ayrı ayrı kar elde etmesidir. Baktığımız zaman biz üreticiler ürünü ucuza veriyoruz. Ben üretici olarak ürettiğim ürünü halkın pahalı tüketmesini istemem. Üretici ürünü üretmek için cefa çekiyor, üretiyor ama en az kazancı üretici elde ediyor. Ne yazık ki denetim yok, ilgilenen yok. Bir yetkili gelip de halimizi sormuyor. Sadece seçim döneminde gelip oy istiyorlar.”

 

yd-destek-gorseli-2-493.jpg

 

 

 

Bu haber toplam 1141 defa okunmuştur
Etiketler : ,