Tavsiyeye değil desteğe ihtiyaç vardır
Artık sonuç getirecek adımlara ihtiyaç vardır. Saman alevi gibi kısa süreli umut pompalamasından bıktık. Artık, ne olacaksa olmalı ve Kıbrıs Türk gençliği de önünü görüp, ne yapacağına karar vermelidir.
Futbolda başlatılan temasların ne durumda seyrettiğini, gelişmeler varsa hangi boyutta olduğunu bilmek istiyoruz. Bilmek istiyoruz ki mücadelemizi ona göre sürdürebilelim.
Kıbrıs Türk halkının ağzına bir kaşık bal çalarak zamana oynamanın modası geçmiştir. Yıllardır bu halk umutlarını yüksek tutarak bir sonuç çıkacakmış gibi yaşamaktan bıkmıştır. Her konuda bizlere umut pompalayıp sonra da işi zamana bırakmanın artık geçerli bir sebep olmadığına inanıyorum. Hedefe varmak istiyorsak hep birlikte mücadele ederek varmalıyız.
Yıllardır tanınmışlık ve kabul görme uğruna yapmadığımız ve çalmadığımız kapı kalmamıştır. Sonuç maalesef ortada. Bir arpa boyu yol bile ilerleyemedik. Ne ülkemizdeki tesisleri uluslararası bir boyuta getirebildik, ne de gençliğin önünü açacak hamleler yapabildik. Sadece saman alevine benzer parlamalar yapıp, küllerimizin üzerine oturduk.
Çalıdığımız her kapı zamanla yüzümüze kapandı. Hep umutla başladığımız girişimler hüsranla noktalandı. Yine de yılmadık ve mücadeleye devam ettik.
Ne de olsa umutlarımızı hep canlı tutmamız ve asla yılmamamız gerektiği bilinci beynimize çok iyi kazınmıştı. Yani mücadeleye devam aşısı çok iyi tutmuştur.
Gerek ülkemizdeki yetkili pozisyonunda olan kişiler ve gerekse ülkemize çeşitli sebeplerden dolayı gelen konuklar, morallerimizi yüksek tutmamız açısından gerekli tavsiyeleri bizden esirgememişlerdir.
Tıpkı Türkiye’nin deneyimli spor yazarlarından Milliyet Gazetesi Spor Müdürü Tayfun Bayındır ve Vatan Gazetesi Spor Müdürü Lütfü Özel’in gazetemize yaptığı açıklamalar gibi. Ne demiş Bayındır ve Özel, “Sürecin sancılı geçmesi normaldir” ve “ambargolar bir gün yıkılacaktır”. İkisi de dogru ve bildiğimiz konuları söylediler. Yani cek, caklarla dolu bir sürü tavsiyeler.
Bizler yıllardır bu sancıyı ve ambargoları yaşıyor ve hissediyoruz. Mücadele ruhu, İLİKLERİMİZE kadar işlemiştir. Bizim tavsiyelere değil icraatlara ihtiyacımız vardır. Sizler bizler için ne yapabilirsiniz, ülke gençliğinin önünü nasıl açabiliriz onu söyleyin de bilelim. Yoksa tavsiye konusunda inanın ki sizlerden daha tecrübeli ve deneyimliyiz. Çünkü dışlanmışlığı ve sancılarını bizler yaşıyoruz.
Sizler bize, Türkiye basınında Kıbrıslı gençler için ne yapabileceğinizden bahsediniz. Yıllardır bu toplumun ambargolar altında ezilen bir gençliğinin olduğunu bilmiyormusunuz. Biliyorsanız ki bildiğinizden eminim, yardımcı olmanız gerekmiyor mu?
Sürecin sancılı geçmesi normaldir diyorsunuz da, bu sancı nereye kadar devam edecek söyleyemiyorsunuz.
Artık bizlerin tavsiyelere ihtiyacı yoktur. Sonuca ve dünya insanları ile kaynaşmaya ihtiyacı vardır. Futbol Federasyonu’nun başlatmış oldugu bu girişime ne kadar yardımcı olacaksınız, sürece nasıl destek vereceksiniz onu söyleyin. Yoksa, ağzımıza bir kaşık bal çalmakla bu işler olmuyor.
Kendi çapımızda kırk yıldır mücadele ediyoruz. Belli ki desteğe ihtiyacımız vardır. Eğer bizlere yardımcı olmak ve gençliğin önünü açmak istiyorsanız, sözde değil, özde yardımcı olmanız gerekiyor. Yoksa sadece Kıbrıs’a gelindiği zaman, hatırlayıp bu konuda demeçler vermekle bu gençliğin önü açılmaz.
Türkiye büyük bir devlettir. Artık, dünya sporunda da söz sahibi olabilecek bir noktaya gelmiştir. Birçok branşta dünya şampiyonlukları yaşayan bir ülke konumundadır. Ayrıca bir çok uluslararası federasyonlarda etkili ve yetkili kişiler sahiptir. Yardım etmeyi düşünüyorsanız, bulunduğunuz kurum veya kuruluşlarda hakkımızı savunmalısınız. Kırk yıldır mağduriyet yaşayan bu hakın önünün açılması için yardımcı olmalısınız... Yardımcı olun da bu sancılı süreci birlikte atlatalım...