TAVUKTUR SUÇLU
TAŞ ocağında işçi ölür.
“İş güvenliği yoktur” denir…
“Araştırılacak” denir…
CEK’le CAK’la kalır!..
ÖLENDİR suçlu (!)
***
Eski bir bakan, ıslak imza, resmi mühürle partizanlık yapar…
“Soruşturulacak” denir…
İstifaya çağrılır, öfke kusulur...
CEK’le CAK’la kalır!..
Ayıplanır!..
Hepsi bu!..
İŞSİZ insanlardır suçlu (!)
Torpilsiz insanlar!..
ÖYLECE kalır…
***
İnşaat çöker şehrin göbeğinde!..
‘İşçi güvenliği’ unutulur...
Kimi ‘malzemeden’ çalar...
Kimi yanlış kurar ‘kalıbı...’
“Gel, geç” hanıdır ülke…
Ne ‘nitelik’ aranır, ne de ‘standart’…
“Denetlenecek” denir…
CEK’le, CAK’la kalır…
Hastanede kolunda serum yatan, yaralı işçidir suçlu (!)
Bir sonuç çıkmaz kolay kolay…
***
Mezar kazılır, ‘kafatası’ çalınır!..
Birkaç manşet..
Üç beş isyan!..
Kafatasıdır suçlu (!)
***
Kız çocuğunu, hem de 14 yaşında ‘hamile’ bırakır birileri...
‘Tecavüz’ bile denmeye utanılır...
“Sokaklarda gezmesin” denir!..
“Olacağı buydu” denir...
Neredeyse çocuk çıkar suçlu...
‘Cek’le, ‘Cak’la avutulur insanlık...
***
Belediye batar...
Başşehir çöker...
‘Aşırı istihdam’ denir...
‘Partizanlık’ denir...
‘Sorumsuzluk’ denir...
Kimse ‘yargılanmaz’ bile...
Cek’le Cak’la unutulur ‘dün’...
Bugüne bakılır...
Kapanın yanına kalır...
Yurttaştır suçlu (!)
***
Ne yediğimiz içimize siner…
Ne içtiğimiz!..
Dönerler ‘soya’ ile şişirilir…
Tavuğun ‘içine’ edilir…
Ucuz iş gücü sevilir...
Sapıklık, iğrençlik yürür gider…
“Bakılacak”, “edilecek” denir…
CEK’le, CAK’la kalır…
Tavuktur suçlu (!)