TC DIŞİŞLERİ'NDEN AÇIKLAMA
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile KKTC arasında Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması'nın bugün New York'ta imzalandığını hatırlatarak, bundan sonraki adımın "KKTC tarafından Ada'nın çevresindeki deniz alanlarında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklı
Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ile KKTC arasında Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması'nın bugün New York'ta imzalandığını hatırlatarak, bundan sonraki adımın "KKTC tarafından Ada'nın çevresindeki deniz alanlarında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na petrol ve doğalgaz arama ve çıkarma ruhsatları verilmesi olacağını" bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Kıbrıs Rum kesiminin sondaj faaliyetlerine 19 Eylül 2011 tarihinde başlandığının açıklanmasının üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu arasında BM Genel Kurulu çalışmaları vesilesiyle bulundukları New York'ta imzalanan anlaşmanın, "Türkiye ile KKTC'nin Akdeniz'deki kıta sahanlıklarının bir bölümünü, uluslararası hukuka uygun olarak ve hakça ilkeler dikkate alınarak belirlenen 27 coğrafi koordinatın birleştirilmesiyle elde edilen bir çizgi ile sınırlandırdığı" kaydedildi.
Kıbrıslı Türklerin, aynen Kıbrıslı Rumlar gibi Ada'nın kıta sahanlığının tümü üzerindeki meşru, eşit ve ayrılmaz haklarını da dikkate alan anlaşmada, Türkiye ve KKTC'nin Kıbrıs meselesine kapsamlı çözüm bulunması çabalarını sürdüreceğinin de açık bir şekilde ifade edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Daha önce kamuoyuyla çeşitli vesilelerle paylaşıldığı üzere, müteakip adım, KKTC tarafından Ada'nın çevresindeki deniz alanlarında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na petrol ve doğalgaz arama ve çıkarma ruhsatları verilmesi olacaktır. Esasen bu konuda iki ülkenin ilgili kurumları arasında gerekli danışma ve eşgüdümde bulunulmaktadır.
Türkiye, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs'ta yıl sonuna kadar kapsamlı bir çözüm anlaşmasına varılması beklentisi doğrultusunda, Kıbrıs Türk tarafının kararlılıkla sürdürdüğü yoğun ve samimi çabalara tam destek vermeye devam edecektir.
Rum tarafının da enerjisini çözüm sürecine zarar verecek şekilde gerginlik yaratmak yönünde sarfetmektense, barış ve uzlaşma yönünde benzer bir irade ortaya koyarak sondaj faaliyetlerini durdurması beklenmektedir. Doğu Akdeniz'in bir barış, istikrar ve işbirliği sahasına dönüşmesini de sağlayacak kalıcı bir uzlaşıya varılması ve Kıbrıs'ın doğal zenginliklerinin Ada'nın ortak sahibi olan iki halk tarafından hakça paylaşılması böylece mümkün olabilecektir."