TC hibelerinin etkisi konuşuldu
TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, etkinliğin açılış konuşmasında, Türkiye’den KKTC bütçesine yönelik kaynak aktarımı hakkında bilgi verdi.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi tarafından düzenlenen “Hibe Programlarının KKTC Ekonomisine Etki Analizi” konulu bilgilendirme toplantısı bugün Lefkoşa Golden Tulip Hotel’de gerçekleştirildi.
2011-16 döneminde hibe programlarınca desteklenerek gerçekleşen yatırımların toplamı 87,9 milyon TL olurken, 39,7 milyon TL’si sanayi, 25,3 milyon TL’si tarım ve 22,9 milyon TL’si turizm sektörlerinde ortaya çıktı.
Toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, bazı milletvekilleri ve yetkililer katıldı.
Toplantının açılış konuşmalarını ise Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay ile Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali yaptı.
Etki analizi sonuçlarını değerlendiren Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Kanbay, 2011-16 yılları arasında hayata geçirilen hibe projeleri ile firmaların üretim kapasiteleri ve çeşitlerinin geliştiğini ve ekonomi için çok önemli yeni istihdam sağlandığını, üretim artışına rağmen enerji tasarrufu sağlandığını, çevresel atıkların azaldığını, sürdürülebilir kalkınma için azımsanmayacak bir katkı sağlandığını ifade etti.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay da, hibe programlarının genç girişimcilere ve girişimciliğin artırılmasına dönük bir çerçevede var olan çalışmalara eklenmesinin ülke ekonomisinin gelişmesine kaktı sağlayacağına inanç belirtti.
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, tarımla en fazla meşgul olunan bölgelerde hibe desteklerinden yararlanma düzeyinin beklenen düzeyde gelişmediğini, tarım kesiminin program yazma, proje geliştirme, bu tur programlara başvurabilme kapasitesini artırmanın, etkili sonuçlar ortaya çıkarılması bakımından elzem olduğunu kaydetti.
Toplantının başında hibe programlarından yararlanan işletmecilerin çalışmalarına da yer veren bir video izlendi.
Açılış konuşmalarının ardından Doğu Akdeniz Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Balcılar ve Doç. Dr. Kamil Sertoğlu sunum yaptı.
“HİBE PROGRAMLARININ KKTC EKONOMİSİNE ETKİLERİ”
Çalışma, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi katkıları ve KOBİGEM koordinatörlüğünde üç bakanlık tarafından yürütülen 2011-16 hibe programlarının yarattığı etkileri analiz ederek sonuçlarının ortaya koymayı amaçlıyor.
2011-16 döneminde hibe programlarınca desteklenerek gerçekleşen yatırımların toplamı 87,9 milyon TL olurken, 39,7 milyon TL’si sanayi, 25,3 milyon TL’si tarım ve 22,9 milyon TL’si turizm sektörlerinde ortaya çıktı.
Bu yatırımların yarısı olan 44 milyon TL Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilirken diğer yarısında yatırımcının öz sermayesi kullanıldı.
KOBİGEM’e başvurusu yapılan 674 projeden 281 proje desteklenmeye hak kazanırken, desteklenecek projeler, Çukurova Kalkınma Ajansı bağımsız değerlendiricilerinin teknik yardım ve gözetimi ile belirleniyor.
Projelerin kazanma oranı yüzde 42 olurken, 281 projenin 254 tanesi başarıyla tamamlandı, projelerin tamamlanma oranı yüzde 91 olarak açıklandı.
Uygulanan programların KKTC ekonomisi üzerindeki mikro etkileri 10 başlık altında incelendi.
Çalışmanın bulgularını destekleyen makro düzeydeki sektörel büyümelere bakıldığı zaman özellikle sektörel katma değer artışın oranlarında medyana gelen yıllık gelişimin dikkat çektiği kaydedildi.
Bu doğrultuda 2000-2010 yıllarında sanayi sektöründe yaratılan katma değer artışı yıllık ortalama yüzde 1,6 iken hibe imkanlarının olduğu 2011-2015 yıllarında bu oranın yıllık yüzde 7,7 olarak gerçekleştiği görüldü.
Bu oranın aynı zaman aralığında turizm sektöründe yüzde 4,7’den, yüzde 10,7’ye, tarım sektöründe ise yüzde 3,4’ten yüzde 6,4’e yükseldiği belirtildi.
KANBAY
Toplantının açılış konuşmasını yapan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, 2010 sonrasında KKTC aktarılan kaynağın bütçe açığına katkıdan altyapı ve reel sektöre kaydırılmaya başlandığını söyledi.
Kanbay, 2011 yılından itibaren her yıl Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi finansmanı, Çukurova Kalkınma Ajansı teknik desteği ve KOBİGEM Koordinatörlüğünde ilgili bakanlıkların gözetiminde tarım, turizm ve sanayi sektörlerinde kısmi hibe destek programları yürütüldüğünü ve bunun devam edeceğini söyledi.
Etki analizi sonuçlarını değerlendiren Kanbay, 2011-16 yılları arasında hayata geçirilen hibe projeleri ile firmaların üretim kapasitelerinin, çeşitlerinin geliştiğini ve ekonomi için çok önemli yeni istihdam sağlandığını, üretim artışına rağmen enerjide tasarruf gerçekleştiğini, çevresel atıkların azaldığını, sürdürülebilir kalkınma için azımsanmayacak bir katkı yapıldığını ifade etti.
Konuşmasında hibe almaya hak kazanan bazı projelere de yer veren Kanbay, örnek olarak 2017 Hibe Turizm Programı’nda dördü Lefkoşa Suriçi, üçü Gazimağusa Kaleiçi olmak üzere 7 projenin hibe almaya hak kazandığını söyleyerek, KKTC ekonomisinin güçlendirilmesi amacıyla kısmı hibe programı yanı sıra faiz destekli kredi programlarının da finansmanının sağladıklarını kaydetti.
Kanbay, genç girişimcilerin, yeni iş fikirlerinin desteklenmesi amacıyla 2016’dan itibaren KKTC Girişimcilik Projesi’nin hayata geçirildiğini, genç ve kadın girişimcileri destekleyen istihdam dostu projelerin hayata geçirilmesi, kalkınmada öncelikli bölgelerdeki küçük işletmelerin desteklenmesi ve bireylere hitap edecek projelerin geliştirilmesi amacıyla KKTC makamları ile eşgüdüm içinde çalışmaların devam ettiğini belirtti.
ULUÇAY
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, ülkenin ekonomik gelişmesinde son 10 yılda bir yol kat edildiğini söyleyerek, Türkiye Cumhuriyeti ile oluşturulmuş protokol ve yürütülen çalışmalarla birlikte başarı elde edildiğini belirtti.
Eksikliklerin de bulunduğunu söyleyen Uluçay, Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın hazırladığı Rekabet Edebilirlik Raporu’nda ortaya çıkan verilerin net yön çizdiğini, bugünkü sunumda da elde edilecek bilgiler ışığında ülke ekonomisinin durumunun ortaya konacağını kaydetti.
Uluçay, 106 milyon TL tutarındaki yatırımın Gayri Safi Milli Hasıla’da da büyük bir yansıma ortaya çıkardığını söyleyerek, hibe programlarının ihtiyaç duyulan kalkınma hamlesinin temellerini oluşturduğunu, üretimin artmasını sağladığını, ekonomiyi geliştirecek programlar olduğunu vurguladı.
Hibe programının genç girişimcilere dönük ve girişimlerin artırılmasına dönük bir program çerçevesinde var olan çalışmalara eklenmesinin ülke ekonomisinin gelişmesine kaktı sağlayacağına inanç belirten Uluçay, reel sektör kaynakları ve reform destek kaleminin çok daha etkin bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Uluçay, proje bazında ayrılan kaynakların yüzde 60-65’inin gerçekleştirilebildiğini, yeni dönemde ve bundan sonra mevcut kaynakların daha etkin ve verimli kullanabilmek adına bu rakamın daha yukarı çekilebilmesi için çalışılması gerektiğini belirtti.
ŞAHALİ
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, başladığı günden bugüne 53 milyon TL tutarında bir destek ve buna bağlı 106 milyon TL’lik yatırım yapıldığını belirtti.
Hibe desteklerinden yararlanma durumuna bakıldığında bütçedeki coğrafyayla ve o coğrafyadaki ihtiyaçlar ve uğraşlarla değerlendirildiğinde yayılımın söz konusu olmadığının görüldüğünü söyleyen Şahali, tarımla en fazla meşgul olunan bölgelerde hibe desteklerinden yararlanma düzeyinin beklenen düzeyde gelişmediğinin bir tespit olarak çalışmada yer aldığını kaydetti.
Şahali, bakanlıkların danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve kullanıma arz edilmesi yönünde çaba ortaya koyması gerektiğini söyleyerek Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın bu yönde çalışma başlattığını belirtti.
Şahali, tarım kesiminin program yazma, proje geliştirme, bu tur programlara başvurabilme kapasitesini artırmanın etkili sonuçlar ortaya çıkarılması bakımından elzem olduğunu kaydetti.
Yararlanma verilerine bakıldığında, proje hazırlığı, projeye başvurabilme kabiliyetinin gereken düzeyde olmadığının bu konuda belli bir mali güce ve işletme disiplinine sahip olan işletmelerin çok daha avantajlı bir pozisyonda olduğunun görüldüğünü dile getiren Şahali, bunun tarımsal danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesine ihtiyaç olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.