1. YAZARLAR

  2. Sami Özuslu

  3. TC YARDIM HEYETİ’NE ÖNEMLİ İTİRAZ
Sami Özuslu

Sami Özuslu

TC YARDIM HEYETİ’NE ÖNEMLİ İTİRAZ

A+A-

 

KKTC hükümetlerinin ‘değişmez ortağı’ olması yetmezmiş gibi, ülkedeki her türlü siyasi krizde de ‘aktör’ olmaya başlayan TC Yardım Heyeti’ne bir önemli itiraz da Türkiye’de faaliyet gösteren Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan (TEPAV) geldi.
TEPAV adına Emin Dedeoğlu ile Emre Koyuncu tarafından hazırlanan ‘KKTC’de neler oluyor’ başlıklı bir değerlendirme notunda ilginç tespitlere yer veriliyor. Metinde ‘CTP-UBP hükümetinin bozulmasının ardında Türkiye’den gelen taleplerin oynadığı rol’e dikkat çekildikten sonra şu ifadeler kullanılıyor:
“(…) 2016-2018 yapısal dönüşüm programında yer alması nedeniyle koalisyonun dağılmasına yol açtığı iddia edilen su dağıtımı, elektrik dağıtımı, liman işletmesi, telekomünikasyon hizmetlerinin, kamu özel ortaklığı modeliyle işletilmesi gibi konular bizce genel olarak KKTC’de yapılması gerekli kamusal reformların önceliği, odak noktası, olmazsa olmazı değil. En azından 2016-2018 döneminde değil…”
Neymiş?
Yardım Heyeti’nin dayattıkları 'reformlar'ın ‘önceliği’ de değilmiş, ‘odak noktası’ da değilmiş, ‘olmazsa olmazı’ da değilmiş!
Kim söylüyor bunu?
Merkezi Ankara'da bulunan TEPAV…

***

TEPAV 2001-12 döneminde ‘KKTC Devletinin Kurumsal ve Fonksiyonel Gözden Geçirilmesi-KKTC FOKUS’ adı altında bir proje gerçekleştirmiş, sonrasında hazırlanan TC-KKTC ekonomik anlaşma metinlerinin büyük kısmı da bu çalışmaya dayandırılmıştı.
Bir başka deyişle TEPAV, KKTC’de devlet ve ekonomik yapının protokollerde öngörüldüğüne benzer bir dönüşüm sürecine en açık destek veren kurumlardan biri…
Ankara’dan KKTC için ‘elbise’ biçilirken, yani ‘toplum mühendisliği’ çalışması sürerken, AKP hükümetlerine 'danışmanlık' yapıyor bir tür...
İşte bu TEPAV’ın hazırladığı/hazırlattığı raporlarda da KKTC’ye ve Kıbrıslı Türklere dönük tespitlerde ciddi yanlışlıklar var, ama bugünkü yazının konusu –en azından ağırlıklı olarak- bu değil.

***

‘KKTC’de neler oluyor’ başlıklı raporundan alıntıladığım bölümden de anlaşılacağı üzere, ‘içerik’ konusunda değilse de ‘yöntem’ konusunda TEPAV bile TC Yardım Heyeti’nden şikayet ediyor.
Elbette bizim gibi ‘sözünü sakınmaksızın’ söylemek yerine, uygun ifadeler seçerek, kibarca yapıyor bunu…
Bu mesajın adresi çok açıktır: TC hükümeti...
Ankara’ya diyor ki TEPAV, “KKTC’yi dönüştürmek lazım, evet, haklısınız. Lakin oradaki Yardım Heyeti bir çuval inciri berbat ediyor. Farkında mısınız?”
Raporun tamamında TEPAV 'bu işleri zorlamayla, tepeden inme şeklinde değil, usturuplu yapın yapacaksanız’ mealinde mesajlar veriyor, reformları biraz zamana yaymayı, buradaki siyaseti, siyasetçiyi ve bürokrasiyi ‘dönüştürmeyi’ yöntem olarak öneriyor.
Yani biraz da “Acele etmeyin, zamanla zokayı yutacak ahali” demeye getiriyor. Buradaki 'ahali' Kıbrıslı Türkler tabii!..
TEPAV adına yazılan metinde 'reform’ adı verilen protokol içeriklerinin neden bu kadar reaksiyon gördüğüne ilişkin tespitler çok sığ kalıyor. Zira konuya sadece ‘AB uyumu’ ya da ‘kamuda dönüşüm’ gözlüğüyle bakılıyor, buradan da tarihsel-sosyal-hukuki mevzular fazla önemsenmiyormuş havası çıkıyor. Tipik 'Kıbrıslı Türkleri yok sayma' halleri, böyle davrananların eleştirildiği metne dahi sinmiş durumda!..

***

Kimi sığ ve eksik tespitlere rağmen TEPAV’ın bu dönemde böylesi bir ‘itiraz raporu’ yayımlamasını ciddiye almak lazım.
Başta Türkiye’nin Kıbrıs’a ‘bakmak’la görevli birimleri olmak üzere, buradaki TC Büyükelçiliği ve giderek her konuda ‘son söz sahibi’ olmaktan keyif aldıkları izlenimi yaratan Yardım Heyeti yetkilileri bu mesajı iyice okumalı…
Ama aynı zamanda TC Yardım Heyeti’nin her lafına “Haklıdırlar, zaten biz de değişmek zorundayız” diyerek balıklama dalan ve ‘kral ötesi kralcılık’yapan ‘bizimkiler’ de o mesajdan nasibini almalı…
Zira bu toplumda 'kralcılık' artık bir ‘meslek’ haline geldi!
Yaşanan ‘omurgasız’ siyasetin, arkası kesilmez krizlerin müsebbipleri, toplumsal onuru rencide eden ilişki biçimine onay verenlerden başkası değil…
Bir TEPAV kadar olsalar, yüreğim yanmayacak!

Bu yazı toplam 3398 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar