Kıbrıs Türk Ticaret Odası'nın (KTTO) bu yıl 8'incisini hazırladığı 'Rekabet Edebilirlik Raporu'nu farklı açılardan değerlendirmekte fayda var.
KKTC ekonomisi 'rekabet edebilirlik' bakımından 145 ülke içinde 121'inci sırada yer alabildi. Bu 145 ülkeyi 50'şerlik gruplar halinde 5 ayrı lige ayırsak, 5'inci ligin ortalarındayız demektir.
Nerede 'Süper Lig'b 'La Liga', 'Bundesliga' ya da 'Premier League'!..
Türkiye'deki BAL Ligi'nin de daha altında bir düzeyimiz var ekonomik rekabet alanında...
İyi değiliz yani...
Kötü durumdayız.
Haritadaki yerini bile bilemediğimiz, adını duyduğumuzda dudak büktüğümüz, beğenmediğimiz bir çok 'gelişmemiş' ülkenin de gerisindeyiz.
Oldukça 'başarısız' bir noktadayız yani ve bununla ciddi ciddi yüzleşmemiz gerekiyor.

***

Kuzey Kıbrıs ekonomisinin 145 ülke içinde 'çok iyi' olduğu alanlar da var!
Mesela 'ilköğretime kayıt oranı'nda dünya birincisiyiz!..
'AIDS hastalığının yaygınlığı'nda da öyle...
Bunlar iyi özellikler kuşkusuz.
Sıtma ve verem de az ülkemizde, lakin son yıllarda artış göstermiş, puanımız biraz düşmüş. Dikkat etmek lazım...
'Çok iyi' olduğumuz birkaç alan daha var...
Örneğin 'cep telefonu kullanmak' bizim işimiz!..
Bu 'önemli' alanda 145 içinde 4 numarayız. Bravo...
5 numara olduğumuz alan ise 'üniversiteye kayıt'...
Her gün yeni bir okul açıyor, sürekli kayıt yapıyoruz çünkü...
Bu nedenle başarılıyız(!)
Birileri dedi ya "Hedef 100 bin öğrenci" diye...
'Sektör' gözüyle bakıyoruz ya yüksek öğretime...
Sürekli kaydediyoruz, her geleni!..
Bir de 'internet kullanıcı sayısı' bakımından iyiyiz. Teknolojiyi pek severiz ya, 6'ncı sıradayız, liderliğe oynuyoruz.

***

Bu 'pek başarılı' alanlara karşın 'dipte' yer aldığımız bölümler de var yazık...
'Devlet borcu' bakımından 137'nci sıradayız mesela...
Borç paçadan akıyor adeta!..
'Her Türk asker doğar' misali, gırtlağına kadar borçlu doğuyor çocuklarımız...
'Şirket kurmak için gereken prosedür sayısı'nda da dibe yakın bir yerde, 14 numarada duruyoruz.
Bürokrasi dendi mi, üstümüze yoktur zaten...
Gelen evrak, giden evrak arasında 'bitmeyen kırtasiye ve imza' hikayelerimiz pek meşhurdur ezelden beri...
Bir başka 'dip' notumuz da 'Kadınların İşgücü Piyasasına Katılımı'na dair... Bu mecrada işgal ettiğimiz mevki 126'ncılık...
'Gayri Safi Yurt İçi Hasıla'da 137'nci, 'Yerel Piyasa Büyüklüğü Endeksi'nde 135'inci, 'Yabancı Piyasa Büyüklüğü Endeksi'nde 134'üncü sıradayız.

***

Tümü toplandığında 145'te 121 ediyor, raporu hazırlayan ekonomistlere göre...
Geçen yılla kıyaslandığında 7 basamak birden gerilemişiz üstelik...
Yani 'iyi'ye doğru bir gidiş yok.
Daha global bakıldığında, en yakındaki AB üyesi ülke (Yunanistan) ile aramızda 40 ülke var!
Yani 'AB Ligi'ne bizi 'top toplayıcı' kılığında bile almazlar bu halde!..
Peki ama neden geldik biz bu hale?
Bu sorunun yanıtını uzun yıllar 'ambargo'lara bağladık durdu bizi yönetenler...
Oysa o gün de, şimdi de bu ülkenin ekonomisine aynı 'merkez' karar veriyor.
"Kıbrıslı Türkler kendi ekonomisini yönetiyor" diyebilir misiniz?
Nesini?
Parayı mı?
İşgücü piyasasını mı?
Finans hareketlerini mi?
Enflasyonu, devalüasyonu, borsayı mı?
Yatırım alanlarını mı?
Altyapı, ulaşım sektörlerini mi?
Hangisini biz, yani bizim seçtiklerimiz yönetiyor bunların?

***

KTTO raporu bir 'karne' ise, bu karne sınıfı geçmez.
Kimse kusura bakmasın ama, bu karnenin gerçek sahibi ortaya konulmadan, kendi kendimizi kandırmaya devam edeceğiz.
Parmağının arkasına saklananlar, gerçekleri sakladıklarını zannederler ama gerçek ortadadadır.
O karnenin gerçek sahibi TC Yardım Heyeti'dir!..
145 ülke içinde 121'inci sıradaysak eğer bunca 'paket'e, onlarca 'protokol'e, her daim 'dayatma' ve 'şantaj'lara rağmen, mal meydandadır.
TC Yardım Heyeti mantığıyla ekonomi idaresi ile buraya kadar işte...
Ona biat edenlere ise selamlar, sevgiler!..