Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Seçim için 12 Nisan bana göre anayasal açıdan sorunlu” dedi, hükümeti eleştirdi.

Erhürman ayrıca bütçe onaylanırken “Dolar yükselmeyecek, petrol yükselmeyecek” ön görülerinde bulunan hükümete hatırlattı: “TC’den yağmur gibi kaynak yağacak diyordunuz.”

“2020 ekonomik ve mali açıdan hiç de öyle parlak yıl gibi görünmüyor” diyen Erhürman, kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi için “işbirliği yaparak, birlikte çözüm üretme” önerisi yaptı.

Gazeteci Pembe Paşaoğluları’nın BRT’de yayınlanan Birinci Boyut programına katılan Tufan Erhürman’ın sözlerinde öne çıkanlar…

“12 Nisan sorunlu”

“12 Nisan’da seçimin yapılması ile ilgili o madde bana göre Anayasal açıdan sorunlu. Hiç olmazsa muhalefet partileri ile görüşülmüş olsaydı ki; biliyorsunuz Meclis’ten Anayasa Değişiklik Önerisini geçirebilmek için Meclis tam sayısının 3’de 2’sinin oyuna ihtiyacınız var. Yani muhalefetin de oyuna ihtiyacınız var. Peki niye muhalefetle görüşmüyorsunuz? Yani bizim karşı olduğumuz bir şey olduğunu mu düşündünüz o metnin içerisinde ve bizimle görüşmeden bunu sundunuz. Üstelik 12 Nisan bana göre Anayasal açıdan sorunlu. Çünkü Anayasada Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl olarak belirlenmiş. Cumhurbaşkanının ve belediye başkanlarının görev süresi anayasal olarak bellidir. Cumhuriyet Meclisi’nin görev süresi erken seçimden dolayı değişebilir. Dolayısıyla Anayasada da süreler belli olduğu için tarihi belirleyip açıklayacak olan Yüksek Seçim Kurulu’dur. Bunu yasa ile yapmanız söz konusu değildir. İki defa yasa ile yapılmış. Biri 1995 de diğeri de 2000 de cumhurbaşkanının tarihi yasa ile belirlenmiş. Ama onun bir gerekçesi var. Gerekçe ne? 23 Nisan’a denk geliyormuş gün. 23 Nisan’a denk geldiği için resmi tatile ve törenlerin olması dolayısıyla seçim tarihi değiştirilmiş. Peki şimdi gerekçe ne? Eğer gerekçe gerçekten bu anayasanın uygulamasına göre 12 Nisan’da bu seçimin yapılması gerekir hukuki gereklilik budur gerekçesi ise bu yorumu yapacak olan Yüksek Seçim Kurulu’dur, Meclis değildir. Gerekçe o değilse o zaman da siz başka bir tarih belirleyemezsiniz. Çünkü anayasa zaten görev süresini belirlemiştir. Bu yapılan iş ya Anayasaya aykırıdır ya da Meclis’in değil Yüksek Seçim Kurulu’nun yapması gereken iştir. Dolayısıyla burada yine hukuki bir keşmekeş yaratıldı. Ve bu bizimle hiçbir temas yapılmadan yaratıldı”….

“Başbakan ekonomide sıkıntı olduğunu kabul ediyor”

“Ekonomi ile ilgili çok uzun süreden beri yapmakta olduğumuz uyarılar dikkate alınmıyor ve dikkate alınmayan uyarılar sonucunda şimdi nihayet Sayın Başbakan verdiği cevapla ortada bir sıkıntı olduğunu kabul ediyor. Tabi bu da umut verici bir şey. En azından sıkıntı olduğu konusunda hepimiz hemfikir isek hep birlikte bir şeyler yapmamız gerektiğinin de farkına varırız. Ben uzun süreden beridir toplumsal seferberlik ihtiyacından bahsediyorum. Şimdi nihayet bu hükümet kanadı tarafından da görülmeye başlandı. Bu beni en azından olumlu anlamda etkiliyor. Ama uzun bir süredir biz şunu söylüyoruz. Bu bölgede ciddi bir kargaşa var. Bu bölgede yaşanan kargaşa eğer arzu etmediğimiz sonuçlar doğurursa ki maalesef doğurmaya başladı. Döviz kurlarında yükselme olma ihtimali var. Petrol fiyatlarında ciddi yükselme olma ihtimali var. TC bu sıkıntılı bölgenin içerisindedir ve bu sıkıntılı bölgede aktör olmak için çaba içerisindedir. Dolayısıyla TC’den gelen dış kaynakla da ilgili olarak sıkıntılar yaşamamız mümkündür”…

“Kafa kafaya verelim, çözüm üretmeye çalışalım”

“Sayın Başbakan diyor ki artık bütçe geçti kelime oyunları yapıyorsun. Tamam da bütçe geçerken siz şunu söylüyordunuz. Dolar yükselmeyecek, Petrol yükselmeyecek diyordunuz. TC’den yağmur gibi kaynak yağacak diyordunuz. Üçü de gerçekleşmedi. Üçünün de gerçekleşmediği koşullarda şuandaki öngörünüz demek ki sizin 2020’de yollar, sağlık, eğitim konularında hiçbir yatırım yapmama öngörüsü. Böyle bir öngörü olamaz ki bir şey yapmak zorundayız. Ve gerçek verilerle bu söylenenler tutmuyor. O yüzden de buradan tekrarlıyorum. Geçmiş dönemde ana muhalefetin bize karşı yürüttüğü muhalefet gibi değil yürütmeye çalıştığım. Meclis olarak hepimizin sorumluluğudur. Ve yapıcı ve sorumlu muhalefet anlayışı ile buna katkı koymaya hazırız. Yeter ki kafa kafaya verelim ve bunları düşünelim. 2020 ekonomik ve mali açıdan hiç de öyle parlak yıl gibi görünmüyor demiştim. Şu anda anladığım kadar ile Başbakan da sıkıntı olduğu tespitini yaptı o nedenle kafa kafaya verelim ve Meclis’te bunun için çözüm üretmeye çalışalım. Bu böyle muhalefet, iktidar bilmem ne kapışması Sarayönü kavgası meselesi değildir. Bu halkın 2020’yi atlatması meselesidir. Ve kendi ayakları üzerinde duran ekonomi yaratma vizyonuna uygun adımları şimdi bu sıkıntılı dönemde atmaya başlaması meselesidir”…