TDP ile TKP Yeni Güçler birleşti
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Yeni Güçler “Toplumcu Demokrasi Partisi” adı altında birleşti.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) Yeni Güçler “Toplumcu Demokrasi Partisi” adı altında birleşti.
Partilerin birleşme kararı kapsamında TDP’nin adı, TKP’nin de logosu kullanılacak.
Birleşme dolayısıyla bugün Merkez Lefkoşa’da yer alan basın toplantısında, TDP Genel Başkanı Mine Atlı ile TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı birleşmeyi ilan etti, tüm partililere tek çatı altında birleşme ve mücadele çağrısı yapıldı.
TDP ile TKP, tam birleşme için tüzük kurultaylarını Belediyeler seçimleri öncesinde tamamlayıp, seçimlerine bütün olarak katılmayı hedefliyor.
Özkunt: “Bugünden sonra daha güçlüyüz”
TDP ve TKP’ye başkanlık yapan, hizmet veren partililerin katılımıyla gerçekleştirilen basın toplantısında açılış konuşmasını yapan TDP Genel Sekreteri Nevzat Özkunt, Ülkenin özgürleşmesi, Kıbrıs’ın barış ve refaha ulaşması için çalıştıklarını söyledi.
Özkunt, bu çerçevede Sosyal demokratların ve solun bir çatı altında birleşmesinin ülke için, gelecek için gerekli ve önemli olduğuna işaret ederek, bu bütünleşmenin önemine dikkat çekti.
Özkunt, “bugünden sonra daha güçlüyüz” ifadelerini kullanarak, “toplum için siyaset” amacıyla çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak, halkın refahını sağlamak, savaş tamtamları duymadan bir yaşam hedefiyle çalışmaya devam edeceklerini de vurgulayan Özkunt, Kıbrıs Türk halkının Uluslararası hukuk içinde yer alması için çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Özkunt, Türkiye’nin ülke demokrasisi ve seçimlerine, kültürüne, sosyal yaşamına, iradesine müdahalelerde bulunduğunu, muhaliflerin Kıbrıs Türk Halkını sindirmek için seyahat özgürlüğünü engellediğini savundu, hükümete ve Türkiye’ye yönelik eleştirilerde bulundu. Özkunt, ülkede, yurtsever, ülkesini insanını seven, ekonomi, eğitim, sağlık alanlarında halkın beklentilerine cevap verecek, Türkiye ile iyi ilişkiler kurabilen, kendi kendine yeten, iradesini ortaya koyabilen bir yönetimin artık iktidara gelmesi gerektiğini kaydetti.
Atlı: "Toplum için siyaset anlayışı galip geldi"
TDP Genel Başkanı Mine Atlı da, 1976 yılında kurulan, Kıbrıslı Türklerin kendi kendini yönetme erkine duyduğu saygıyla evrilen bir geleneğin parçası olduklarını belirterek, Kıbrıs Türk tarihinde tutarlı ve istikrarlı olarak her zaman dışa bağlamlılığın ortadan kaldırılmasını ve kendi kendine yeten bir toplum yapısının ortaya çıkması için katkı koyduklarını söyledi.
Atlı, kimsenin makamlarda kalıcı olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bugün sizlerle ve sizin vasıtanızla, topluma bu geleneğin yeniden bir arada olduğunu, iki parti’nin de parti meclislerinin bütünleşme sürecini olumlu oyladığını, toplum için siyaset anlayışının galip geldiğini açıklamak adına burdayız.
Bütünleşmiş bir Toplumcu Demokrasi Partisi olarak, yarından itibaren çalışmalarımızı birlikte sürdürüp, ülkemizin tüm öncelikli ihtiyaçlarına yönelik beraber hareket edeceğiz.
Ülkemiz ve coğrafyamızda savaş naraları atılırken, biz barış sürecini güçlendiren etkinlikler ve diyaloglar gerçekleştireceğiz.
Gerek Kıbrıs'ın güneyi, gerekse de Türkiye’deki siyasi örgütlerle her zaman sağlıklı bir diyalog yoluyla Kıbrıslı Türklerin kendi topraklarında, güven içinde, özgür ve kendi iradesine sahip yaşam sürmesini sağlamak adına politikalarımızı devam edeceğiz.
Sesimizin diyalog yoluyla dinlenmediği, çarptırıldığı ve mesajlarımızın hedef gösterildiği zamanlarda da eylemliliğimizi tüm paydaşlarla ortaklaşarak devam ettireceğiz.
Kıbrıslı Türkler ne kendi ülkesinde azınlık olmayı, ne de başka bir ülkenin tahakümü altında yaşamayı kabul eder. Bu mesajı sizlerin de desteği ile sadece ülkemizde ve Türkiye’de değil, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve sesimizi duyurabileceğimiz tüm mecralara taşımayı ve bununla birlikte çözüm iradesini ortaya koymayı ana hedefimiz olarak kabul ederiz.
Bununla birlikte, çözüm ve barış için çaba ve çalışmalarımızı sürdürürken, yarın çözüm olacakmış gibi, tüm kurumlarımızı ve toplumumuzu Avrupa Birliği standartlarında yaşam sürdürmeye hazır etmek de görevimizdir.
Kıbrıslı Türklerin iradesinin gasp edilmesine engel olan nüfus politikaları, bizi doğru ve kesin bir rakama ulaştıracak nüfus sayımı ve vatandaşlık gibi önemli bir konuyu –
Bakanlar kurulunun takdir yetkisinden çıkaracak yasal reform üzerinde
çalışmalarımız öncelikli olacak.”
Atlı, bunun yanında ülkenin barış kültürü içerisinde çok kültürlü yapısının külfet değil zenginlik olmasını sağlayan politikaların da hedefleri olduğunu kaydetti.
Yabancı vatandaşların insan ticareti ve sömürüye maruz kalmadığı, Irkçılık ve ayrımcılığın olmadığı bir dünya hayaliyle, yerelde çalışmalarını sürdüreceklerini ifade eden Atlı, “Oryantason politikaları geliştirerek kendi kültürümüzü muhafaza ederken, Kıbrısa olan aitlik duygumuza paydaşlarımızı arttırarak, Dünya vatandaşı olarak yetişen çocuklar için eğitim ve kültür projelerimizi bütün adaya birlikte anlatacağız” dedi.
Ülkeye kimliklerine çevreye, hayvana ve insana saygıyı temel alan politikalar üretmeye devam edeceklerini ifade eden Atlı, şunları kaydetti:
“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ni ön planda tutup Bu uğurda politikalar üreteceğiz. LGBTQ hakları ve sair azınlık haklarını siyasetimizin merkezine koyup bu uğurda mücadelemizi güçlendireceğiz. Ülkemizi denizimizi, sahillerimizi, ormanlarımızı ve yeşil alanlarımızı koruyan siyaset üretmeye devam edeceğiz. Kıbrıslı Türklerin ekonomik refah düzeyini arttıran ve koruyan politikaları desteklemeye, kayıt dışı ekonomiye dikkat çekmeye, doğru denetim ve sağlıklı vergi sistemleriyle sosyal adaleti sağlayan hizmetlerin gerekliliğini ve emek sömürüsü olmadan sağlıklı bir ekonominin erişebilirliğini topluma anlatmaya devam edeceğiz. KIBTEK gibi kurumlarımızın şeffaflık ve hesapverebilirlik ilkeleriyle hareket eden kurumlar haline gelmeleri için yol haritaları çizmeye ve aktarmaya devam edeceğiz. Tam gün eğitim için, ücretsiz, kaliteli ve erişebilir sağlık sistemi için atılacak adımları tek tek toplumumuza açıklayacağız. Belediyeler ve paydaşlarla, kültür, sanat ve tasarım alanlarında ufkumuzu genişletecek tüm alanları destekleyip teşvik etmeye devam edeceğiz. Topluma yeniden bir nefes, bir umut olmaya devam edeceğiz.
Birbirimizi kabul ederek, tolere ederek, saygı ve hoşgörü ile yolumuza devam edeceğiz.
Özgürlüğe inanan, özgür insanların partisi olarak elbette ki aramızda ihtilaflar olacak. Bizler biat kültüründen uzak, ‘tek adam’ zihniyetine isyan eden, demokratik kültürü hücrelerimize kadar hisseden, ifade özgürlüğümüze son derece düşkün insanlar topluluğuyuz.”
Atlı, ülkede “Külliye” gibi yerleşkelere ihtiyaç olmadığını ifade etti, çözüm sürecinin, ülke kurumlarının ve toplumun kendilerine en çok ihtiyaç duyduğu bu zamanda, tüm yoldaşlarına bu anlamlı bütünleşmeye koydukları katkı için teşekkür etti.
Atlı, yeni yönetime desteğini sağlamaya devam eden eski TDP Başkanı Cemal Özyiğit’e, bütünleşme süreci boyunca yapıcı ve birleştirici tutumuyla destek veren TKP başkanı Mehmet Çakıcı’ya, bu geleneğin kurucuları Alpay Durduran, Fuat Veziroğlu, Turgut Mustafa (Afşaroğlu), Mustafa Akıncı, Burhan Nalbantoğlu, Fatma Sezer (Azgın), İsmail Bozkurt, Erbil Refik, Şengül Şaban, Ergin Birinci, Mehmet Türker, Mahide Ergün, Mehmet Ayder, Ekrem Ural ve Mustafa Erbilen’e teşekkür etti.
Gençlere, arkadaşlarına, katkı sağlayan herkese teşekkür eden Atlı, “Bütünleşmiş ekibimizle yürüyeceğimiz yol, bu ülkeye, insanına ve sosyal demokrat geleneğe vereceğimiz hizmet beni çok heyecanlandırıyor. Bu ülkede iktidar olamayabiliriz belki ama yönetimin parçası olacağımıza inancım tam. İyi ki bu mücadele var. İyi ki bu toplumun böylesi bir umudu var” diye konuştu.
Çakıcı: "Bugün ayrılık bitti"
TKP Yeni Güçler Genel Başkanı Mehmet Çakıcı da, iki partiye de kurucu başkanlık yaptığını, aynı arkadaşlarla yola çıktığına işaret etti, bugünden itibaren geleceğe baktıklarını, bugün ayrılığın bittiğini söyledi.
Çakıcı, artık yeni bir yapı olduğunu, devir teslim olarak bugünü gördüğünü, bu çerçevede bütün TDP ve TKP’lileri bu yeni bayrak altında bir araya gelmeye, mücadeleye çağırdı.
Bundan sonraki dönemde hedefin bu mücadeleyi daha da büyütmek olduğunu işaret eden Çakıcı, desteğe her zaman devam edeceğini vurguladı.
Çakıcı, birleşmenin sol için önemine işaret ederek, daha önce birlikte seçimlerde çok büyük başarılar elde ettiklerini, Cumhurbaşkanlığı, milletvekilliği, belediye başkanlıkları kazandıklarını anımsattı. Yeni dönemde de ülke ve toplum için yeni bir umut olacaklarını ifade eden Çakıcı, bundan sonra da bu hedefle çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Ülkede ekonomik anlamda yaşanan sıkıntılara da işaret eden Çakıcı, bu birleşmenin ülke için yeniden bir umut olduğunu kaydetti.