TDP: “Külliyeye değil, eğitim ve sağlığa yatırım yapılmalı”
Toplumcu Demokrasi Partisi, ülkede yaşanan ağır ekonomik kriz ve toplumun yaşadığı yapısal sorunlara işaret ederek, kaynakların, külliye binasına değil, eğitim ve sağlık başta olmak üzere toplumun ihtiyaçlarına kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), ülkede yaşanan ağır ekonomik kriz ve toplumun yaşadığı yapısal sorunlara işaret ederek, kaynakların, külliye binasına değil, eğitim ve sağlık başta olmak üzere toplumun ihtiyaçlarına kullanılması gerektiğine vurgu yaptı.
TDP Basın Bürosu’ndan verilen bilgiye göre, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve bazı milletvekili adayları, Metehan bölgesinde, yeni Cumhurbaşkanlığı (Külliye) ve Meclis Binası ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Özyiğit, bu sabah Kıbrıs açıklarında gerçekleşen ve tüm Kıbrıs’ın yanı sıra bölge ülkelerinde de hissedilen depreme değindi, Kıbrıs ile depremin etkilediği tüm bölgelere geçmiş olsun dileklerini iletti. Depremde can kaybı olmamasının sevindirici olduğunu belirten Özyiğit, “Bu deprem herkese afet ve acil durumlara karşın her zaman hazırlıklı olunması gerektiğini hatırlatmıştır” dedi.
TDP Genel Başkanı Özyiğit, ülkede külliye yapımı için ayrılan 586 milyon TL’lik kaynağın; “Kıbrıs’ta yoksullukla mücadele edilmesi, okul, hastane, alt yapı yapımında kullanılması için aktarılması gerektiğini” vurguladı.
Özyiğit, “TDP olarak, ister hükümette isterse muhalefette olalım biz bu amacını aşan projeye destek olmayacağız” dedi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, burada okuduğu açıklamada, külliyenin “biat kültürünün sembolü” olacağını iddia etti.
Kıbrıs Türk halkının tarih boyunca bu adada kendi kültürü, kendi kimliği ile özgür ve eşit olarak var olma mücadelesi verdiğini ifade eden Özyiğit, şöyle devam etti:
“Bu mücadele içerisinde çok acı olaylar yaşanmıştır. Kıbrıs Türk halkının bu mücadelesinde Türkiye’nin maddi ve manevi desteği yanımızda olmuştur. Ancak 1974 sonrası Türkiye ile olan ilişkiler zaman içinde maalesef bir alt üst, emir alan - emir veren ilişkisine dönüşmüş, nihayetinde bugün mutlak bir biat ilişkisine ulaşmıştır. Bu ilişki biçiminin oluşmasında hem Türkiye hükümetlerinin hem de bizim hükümetlerin hataları büyüktür.
Son dönemde Türkiye’de AKP hükümeti ve adada Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve UBP’li hükümetler bu biat ilişkisini maalesef Kıbrıs Türklerinin demokrasisinin sembol değerleri olan Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binalarına taşıma noktasına gelmiştir.”
Özyiğit, TDP olarak yeni yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesi projesine neden olduklarını şöyle açıkladı:
“Cumhurbaşkanlığı binasının ihtiyaçlara yeterince cevap veremediği doğru olabilir. Ancak böyle olsa bile böyle bir ihtiyacın karşılanması bizim şehir plancılarımızla, bizim mimarlarımızla bizim mühendislerimizle, bizim müteahhitlerimizle ve bizim kültürel değerlerimizi, bu toprakların kimliğini yansıtan bir proje ile olmalıdır. Kıbrıs Türk halkı demokrasisinin sembolü olan bu binaları kendi gücü ile kendi kültürü ile kendi kimliğini ve mütevazı değerlerini yansıtacak şekilde tasarlamalı ve inşa etmelidir. Söz konusu külliye projesi öngörüldüğü şekilde yapılırsa, ortaya çıkacak şey biat kültürünün sembolü haline gelecektir ki bu demokrasimize kabul edilemez en büyük darbe olacaktır. Bu hatadan en erken zamanda dönülmelidir.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs çok ağır bir ekonomik krizden geçmektedir, halk yoksullaşmıştır. Türkiye’nin yoksul insanları ucuz ekmek alabilmek için uzun kuyruklarda beklemektedir. Bu tablonun diğer tarafında ise her yere lüks saraylar yapma derdinde olan bir siyasal kültür ortaya çıkmıştır. Bu siyasal kültürün biat ilişkisi ile Kıbrıs’a da taşınmasına izin verilmemelidir. Söz konusu 586 milyonluk kaynağın Kıbrıs’ta yoksullukla mücadele edilmesi için ve/veya, okul, hastane, alt yapı yapımında kullanılması için aktarılmasına bir itirazımız olmaz; bunu Türkiye vatandaşlarının bizimle bir dayanışması olarak görürüz. Ancak bu kaynağın, ihtiyacın çok ötesinde, tıpkı Türkiye’deki örneklerde olduğu gibi, kocaman lüks sarayların yapımı için kullanılmasına itirazımız var.”
“TDP toplumun vicdan sesidir”
Özyiğit, bu konuda kullanılacak kaynağın kendi kaynakları olmadığını, ancak bu kaynağın Kıbrıs Türk halkı için kullanılacağı “iddia ediliyorsa” söyleyecek sözlerinin olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu paranın buralarda birilerine görkemli saraylar yapılması için kullanılmasına biz sessiz kalmayacağız. Bu isyan bizim vicdanımızın sesidir. Bu isyan sesi sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de de yıllardır yükselmekte olan bir sestir. Bu sesin sadece Kıbrıs’ta değil, Türkiye’de de duyulmasını istiyoruz: ‘Kıbrıslı kardeşleriniz vatandaşlarınızın kısıtlı kaynakları ile buralarda saraylar yapılmasına karşıdır.’ Birileri biat ettikleri kişilerin emirleri karşısında sesiz kalabilir, yerel destekçileri ve işbirlikçileri olabilir. Ancak TDP bu toplumun vicdanın sesidir. Öyle olmaya da devam edecektir.
Bizler TDP olarak, bugün, buradan, Kıbrıs’tan isyan ederken, Türkiye’deki aydın kesimlerin de bu isyana destek olması bekliyoruz. Bilinsin ki TDP olarak, ister hükümette olalım isterse muhalefette olalım biz bu amacını aşan projeye destek olmayacağız.”