1. HABERLER

  2. SİYASET

  3. TDP Tüzük Kurultayı yapıldı
TDP Tüzük Kurultayı yapıldı

TDP Tüzük Kurultayı yapıldı

Özyiğit: “Seçim hükümetinde yer almayı tartışırız”

A+A-

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Tüzük Kurultayı dün yapıldı. Genel Başkan Cemal Özyiğit, TDP’nin gerçek anlamda değişim ve dönüşümün adresi olduğunu vurguladı.

Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde saat 11.00’de ‘hep birlikte; yeniden, daha yeniye’ sloganı adı altında yapılan kurultay, saygı duruşuyla başladı.
Kurultayda divan başkanlığına oy birliğiyle Hüseyin Angolemli, yardımcılığına ise Sinem Görüş seçildi.
Kurultay daha sonra TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’in konuşmasıyla devam etti.
Ardından parti tüzüğünde yapılacak değişiklik önerilerinin üyelerce görüşülüp oylanmasına geçildi.
Tüzük kurultayına, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Genel Sekreter Suphi Hüdaoğlu, LTB Başkanı Mehmet Harmancı, TDP Milletvekilleri Hüseyin Angolemli, Mehmet Çakıcı, Zeki Çeler ile parti üyeleri katıldı.

Özyiğit: “TDP, toplum tarafından benimsenen, onay gören güçlü bir siyasi yapı konumunda”

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ile Barış ve Demokrasi Hareketi’nin (BDH) birleşmesiyle oluşan Toplumcu Demokrasi Partisi’nin (TDP) toplumcu düşünce, ilerici, tutarlı duruş ve gerçekçi öngörülerle halk iktidarını hedeflediğini ifade etti. Özyiğit, partinin izlediği politikaların bugün toplum tarafından benimsenen ve onay gören güçlü bir siyası yapı konumunda olduğunu vurguladı.

Göreve geldiği Kasım 2013’ten itibaren mevcut parti meclisi ile birlikte kolları sıvayarak bir yandan biriken borçları öderken öte yandan örgütlenme çalışmalarına ağırlık verdiklerini belirten Özyiğit, ardından değişim siyasetine gönül veren diğer yapılarla işbirliği yaparak yerel seçimlerde 28 yıl aradan sonra Lefkoşa Belediye Başkanlığı yanında tüm beldelerde belediye meclis üyeliği sayısını üç katına çıkardıklarını kaydetti.

“Akıncı ile Harmancı’nın seçilmeleri izlenen politikaların geniş tabandan onay görmesinin açık göstergesi”

Yerel seçimlerdeki başarının ardından toplumun değişim iradesine gerçek anlamda yanıt vereceğine inandıkları eski parti başkanları Mustafa Akıncı’yı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde destekledikrini ifade eden Özyiğit, Akıncı ile Harmancı’nın seçilmesinin; geleneklerinin oluşturduğu politikaların geniş bir tabandan onay görmesinin açık göstergesi olduğunu söyledi.

“30 yıldan sonra Lefke’de Örgüt Binası açtık”

TDP’nin politikalarının toplum tarafından sahiplenilerek onay bulmasının kadrosal anlamda genişlemeye de yansıdığını belirten Özyiğit, bu kapsamda 30 yıldan sonra Lefke’de örgüt binası açtıkları; Lefkoşa, Gazimağusa, Güzelyurt, Girne ve İskele ile köylerde örgütlendiklerini kaydetti.
Ülkede her sektörde ‘kaos’ yaşandığı; ‘sivilleşme ve demokratikleşme’ alanlarında ilerleme kaydedilmediğini savunan Özyiğit, “İnsan hakları, hayvan hakları, eşitlik, adalet, iş, işçi güvenliği konularında haklar geriletildi; sosyal devlet anlayışına ters icraatlara imza atıldı” diye konuştu.

“Gerçek anlamda değişim ve dönüşümün adresi TDP”

Çarpık düzeni yaratan ve savunucusu konumuna gelenlerin değişimin adresi olamayacaklarını ileri süren Özyiğit, değişimin; isim ve renkle değil, yenilikçi fikir, ilerici adım ve gerçek anlamda siyasi irade ile mümkün olacağını ifade ederek, TDP’nin gerçek anlamda değişim ve dönüşümün adresi olduğunu vurguladı.

“Erken seçim olmazsa olmaz”

Son yapılan iki seçimde toplumun meclisin mevcut yapısına güvenmediğini gösterdiğini ileri süren Özyiğit, bu durumda halkın iradesinin yeniden önce Meclis’e, sonra da Hükümete yansımasının kaçınılmaz olduğuna işaret ederek; “Erken seçim olmazsa olmazdır” dedi.

“Seçim hükümetinde yer almayı tartışırız”

Özyiğit, TDP’nin, halkın iradesi ile Meclis yapısı yeniden şekillenmeden oluşturulacak bir “İcraat Hükümeti”nde yer almayacağını ancak erken seçim tarihinin belirlendiği, Seçim ve Halkoylaması Yasası, ‘Göç Yasası’nın kaldırılması gibi temel bazı yasaların geçirilerek ülkeyi salimen seçime götürecek bir “Seçim Hükümetinde” yer almayı tartışmaya hazır olduğunu açıkladı.

“TDP geleceğe hazırlanıyor”

Son iki seçimden başarı ile çıkmalarına rağmen, gerek sandığa yansıyan irade, gerekse sandığa gitmeyenlerin mesajını aldıklarını ve tüzük kurultayını bu bağlamda gerçekleştirdiklerini belirten Özyiğit, kurultayın ardından program çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.

Özyiğit konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tüzükle ilgili ilk olarak bir komite kurduk. Komitemiz ortaya konan görüşleri alarak tüzük üzerinde çok yoğun bir çalışma gerçekleştirdi. Ardından ilçelerde düzenlenen kitle toplantılarında siz değerli üyelerimizin katkı koyması sağlandı. Bunun ardından geçtiğimiz hafta sonu, Girne Vuni Palace Hotel’de bir ‘çalıştay’ gerçekleştirerek, tamamen bilimsel yöntemlerle Parti Tüzüğü şekillendi.

“Egemen olan üyedir”
Hafta içerisinde ise MYK ve PM, tüzük üzerinde çalışarak yeni şeklin kurultaya sunulacak hale gelmesini sağladı. Ve işte buradayız, son söz, son karar size aittir. Haziran ayı başında UBP’de de bir tüzük kurultayı yaşandı ve “delege sisteminin kaldırarak üyenin söz sahibi olması” nerdeyse devrim gibi sunularak, bunun bir ilk olduğunu söylendi. Buradan açıkça belirtmek isterim ki, TDP’de kurulduğu günden beridir delege sistemi yoktur ve egemen olan üyedir. Ayrıca TKP’nin 1996 kurultayında da delege sistemi kaldırılmış ve doğrudan üyeler söz sahibi olmuştur. Yani bizim geleneğimizde 20 yıldır doğrudan demokrasi vardır.

Dolayısıyla TDP olarak yeniliği kimseye bırakma niyetinde değiliz. Bu bağlamda Tüzük Kurultayımızı ‘hep birlikte yeniden daha yeniye’ sloganıyla gerçekleştiriyoruz. Tüzük değişikliği ile birlikte hem partiyi günün getirdiği koşullara adapte etmek, hem de teknolojinin getirdiği imkânları da kullanarak, şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirlik temelinde açılımlar yapmak amacındayız.

Aktif üyelik modeliyle tüm süreçlerde üye katılımcılığını artırırken, toplumdaki TDP sempatizanlarının da sürece dâhil olacağı formüller üretirken, ayrıca parti başkanının bazı yetkilerini MYK ile PM’ye devretmek, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkeleri ile yenilikçi çevrecilik ilkelerinin kökleşmesi ve sosyal adalet anlayışı temelinde partiyi günün koşullarına adapte ederek daha ileriye taşımak amacındayız. Din, dil, etnik köken, yaş, cinsiyet ve cinsel yönelim gözetmeksizin, toplumun her kesimi için çalışırken, toplumun kendi kendini yönetebilen, her alanda sürdürülebilirlik ilkesini sahiplenmiş bir siyasal ve toplumsal yapı kurarak dünya ile bütünleşmesi hedefindeyiz. Bu bağlamdaki görev ve sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz, tüzük kurultayı da bunun bir parçasıdır.”
Tüzük Kurultayı’dan sonra olgunlaşan konuları Kasım ayında yapılacak Olağan Kurultay’da değiştirme niyetinde olduklarını da belirten Özyiğit, bu gibi tüzük değişikliklerini, 10 yılda bir değil, parti politikalarının günün değişen koşullarına en uygun adaptasyonu için daha sıklıkla yapma niyetinde olduklarını söyledi.

“Cumhurbaşkanı Akıncı ile müzakerelere tam destek vermeye devam edeceğiz”

Özyiğit, TDP olarak, Cumhurbaşkanı Akıncı ile Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili devam eden müzakerelere tam destek vermeye devam edeceklerini ifade etti ve Kıbrıs sorunun çözülebileceği konusunun Akıncı’nın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle giderek yaygınlaşmaya başladığını vurguladı.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Yarım asırdır devam etmekte olan bu sorun artık çocuk ve torunlarımıza miras kalmaması gerek. Bunu artık Kıbrıs Türkü’ne yaraşır adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözümle taçlandırmak ve dünya ve AB içinde yerimizi almak durumundayız çünkü Kıbrıs Türkü 1983’ten beri uluslarası alandan dışlanmış şekilde yaşamını sürdürme durumunda kalıyor. Ne yazık ki hep ‘ambargo’ diyoruz ama hep kendi kendimize veya bizi tanıdığını söyleyenlerin oluşturduğu ‘ambargo’ları da görmezden geliyoruz. Bu nedenle bu dik ve kararlı duruş uluslararası alan, Türkiye ve Rum Yönetimi ile sürdürülecek. Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu ‘dört boyutlu siyasete’ tam anlamıyla inanıyor, güveniyor, destek veriyoruz. Nitekim seçilmesinin hemen ardından Türkiye ile olan ilişkilerde de ortaya koyduğu kararlı duruş yıllardır partimizin savunduğu kararlı duruştur çünkü biz ‘Ana-Yavru’ edebiyatını reddediyoruz. Eşitler düzeyinde karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler istiyoruz.” TAK

Bu haber toplam 1604 defa okunmuştur