TDP'DE İŞLER KARIŞTI!
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) geçtiğimiz hafta Kıbrıs’ın güneyinde çok önemli iki temasta bulundu. AKEL ve DİSİ ile görüşen TDP, AKEL ile ortak çalışma komitesi kurdu. Aynı gün TDP eski Başkanı Milletvekili Mehmet Çakıcı ise, TDP yönetimine parti konul
• “Önemli olan karşılıklı kabul edilebilir noktaya gelmektir. Yani şimdi onlar çok daha fazlasını bekleyebilir biz de çok daha azını vermek isteyebiliriz. Mesele bir orta noktadır. Bizim gözlemlediğimiz, aldığımız bilgiler her iki tarafında birbirine çok yaklaştığını gösteriyor”
• “Temkinli iyimserliğimiz ve umutlarımız devam ediyor. Umut kapılarının ardına kadar açılması Mont Pelerin’de şekillenmiş olacak.”
• “Bilgimiz yoktur demek art niyetli yaklaşımdır. Kaldı ki ortada ciddi bir çaba vardır. Bu çabayı kimsenin göz ardı etme hakkı ve yetkisi yoktur.”
• “Döviz aldı başını gidiyor, önlem yok ama makam arabaları almaya para var. Kendileri lüks ve şatafat içinde yaşamak için ne gerekirse yapıyorlar. Ülkede ciddi bir hükümet boşluğu sorunu vardır.”
• “Ben ilk defa seçimle gelen seçilmiş başkanım. Bu Parti Meclisi kurultaydan yetki alarak geldi onun içinden bir Genel Sekreter ve MYK oluştu. Şimdi Parti Meclisi iradeyi mi değişti? Bize böyle bir şey yansımadı.”
• “Eğer bir değişiklik istenirse bunun konuşulacağı yer kamuoyu, basın değil, konuşulacak yer Parti Meclisi, partinin yetkili organlarıdır. Sayın Çakıcı, partiye mektup göndereceğine yetkili kurullara gelsin, bunları orada konuşalım.”
Fayka ARSEVEN KİŞİ
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Kıbrıs konusundaki müzakereleri sürdüren Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum Liderlere destek vermek için çeşitli girişimlerde bulunurken, parti içindeki sorunlar da yine patlak verdi.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, “Bizim gündemimiz Kıbrıs sorunudur” dese de TDP eski Genel Başkanı, milletvekili Mehmet Çakıcı ise, geçtiğimiz gün TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit’e ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK)’ya ağır eleştirilerde bulundu.
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ile bu hafta hem Kıbrıs konusunu, hem iç siyaseti , hem de TDP’de neler yaşandığını konuştuk.
• AKEL ve DİSİ’ye geçtiğimiz hafta ziyaretler düzenlediniz. Kıbrıs’ın güneyinde Kıbrıs sorununda, hava nasıl ?
• Cemal ÖZYİĞİT: Mont Pelerin’de çok önemli gelişmeler olmuştu. Kıbrıs Türk Toplumu, Akıncı, ortaya çok ciddi dirayet ve kararlılık ortaya koydu. Bu nedenle Kıbrıslı Rumlar yeni bir değerlendirme ihtiyacı hissettiler. Bu çerçevede 1 haftalık ara verildi. Biz bu arayı iyi değerlendirme ihtiyacı hissettik. Bu çerçevede özellikle geçtiğimiz hafta hem AKEL hem de DİSİ ile ayrı ayrı görüşmelerimiz oldu. Burada ihtiyaç olan şey; ortaya kararlılık konmasıdır. Kıbrıslı Rumların 5’li zirveyle ilgili ortaya koyacakları görüşü bekliyoruz. Toprakla ilgili kriterlerde çok ciddi yakınlaşma sağlandı. Bu yakınlaşma artık haritanın şekillendirmesini gündeme getiriyor. Kıbrıslı Türkler olarak beklentimiz 5’li zirvenin de önün açılması, tarihi ve yerinin belirlenmesidir. Bu doğrultuda biz güneydeki iki büyük partiyi özellikle ki yüzde 60 dolaylarında oyları var, onlarla görüşerek, Anastasiadis’i biraz daha cesaretlendirmeleri ile ilgili bir tutum istedik. Yaptığımız temaslarda gördük ki bu kararlılık onlarda da var. Adımlar atmaya hazırdırlar. Hatta AKEL ile ortak bir çalışma grubu oluşturduk, sadece bu konuyla ilgili. Hem bizlere hem liderlere katkı sağlamak için birlikte çalışma yapılacak en azından bu kritik aşamada tartışma konusu olan konularla ilgili nelerin olabileceğini, neler yapılabileceğini birlikte konuşup yeri geldikçe, katkı olarak ortaya koyabilelim.
Dolayısıyla yapılan temaslarda son derece mutlu ve umutluyuz. Onların da desteğini alarak dönecek bir Anastasiadis’in beklenen tavrı ortaya koyabileceğini sayın Akıncı’nın attığı adıma ciddi bir karşılık verebileceğini ve bu 5’li zirvenin önünün açılacağını ve artık haritanın görüşülmeye başlanacağını düşünüyoruz. Mont Pelerin’deki zirvede, artık beklenen adım atılsın ve esas 5’li zirvenin önün açılmasın.
------------------------------------------------------
‘Kıbrıslı Rumlar çoklu zirveden yana’
• Kıbrıslı Rum siyasi partilerin 5’li zirveye yaklaşımları ne yönde?
• Cemal ÖZYİĞİT: Onlar 5’li değil çoklu zirveden bahsediyorlar. Yani Güvenlik Konseyi’nin dahil olacağı hatta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de ayrıca varolacağı şekilde… Ama biz de ısrarla kendilerine şunu söylüyoruz; eğer garantiler konusu konuşulacak, eğer garantilerde herhangi bir adım atılacaksa, bu adım ancak garantörlerle birlikte atılır. Bu nedenle 3 garantör ve 2 toplum liderinin öncelikle konuşması lazım. Zaten bir anlaşma ortaya çıkacaksa bu AB’nin de BM’nin de önüne gelecek. O zaman Güvenlik Konseyi de bilgilenecek ve bir tutum sergileyecek. Ama ilk etapta onlarında şunu anlaması lazım; 5’li zirve olmalı ama 5’li daha sonra çokluya dönüşür mü? Ona da liderler karar verecek.
• Toprak konusunda da ilerleme kaydedildi. Yaptığınız görüşmelerde bu ilerlemeden Kıbrıslı Rumlar tatmin oldu mu?
• Cemal ÖZYİĞİT: Ortaya haritanın çıkmasını bekliyorlar. Nasıl bir harita çıkacak?... Ama kriterlerde çok ciddi bir yakınlaşma vardır. Kriterlerde yakınlaşma sağlandığı için bundan sonra çizginin çekilmesine kaldı olay. Bu konuda bir adım atıldığı takdirde çizgi çekilecek, harita ortaya çıkacak. Bu da herkes tarafından kabul görecek. Başka yolu yok. Önemli olan karşılıklı kabul edilebilir noktaya gelmektir. Yani şimdi onlar çok daha fazlasını bekleyebilir, biz de çok daha azını vermek isteyebiliriz. Mesele bir orta noktadır. Bizim gözlemlediğimiz, aldığımız bilgiler her iki tarafında birbirine çok yaklaştığını gösteriyor. Mesele o arada bu işi bitirmektir. Dolayısıyla kim tatmin olacak kim olmayacak artık ona takılı kalmamak lazım, gerçekten çözüm isteniyorsa.
• İsviçre’de yapılacak görüşmelerde sizin beklentiniz nedir?
• Cemal ÖZYİĞİT: Biz umutluyuz. Yaptığımız temaslarda elde ettiğimiz bilgilerde beklentimiz Akıncı’nin hamlesine karşılık sayın Anastasiadis’in bir hamle ile yanıt vermesidir. Bu 5’li zirvenin önünün açılarak, son noktanın konmasıdır. Temkinli iyimserliğimiz ve umutlarımız devam ediyor. Umut kapılarının ardına kadar açılması Mont Pelerin’de şekillenmiş olacak.
• Sayın Akıncı, Mont Pelerin sonrası Meclis’te temsil edilen siyasi partileri bilgilendirdi. Ancak UBP ve DP’nin her daim yeterli bilgi alamadıkları yönünde eleştirileri var. Ve müzakere heyetlerinde temsil edilmediklerini ifade ediyorlar… Yeterince bilgilenmiyor musunuz? Temsiliyet gerekli mi?
• Cemal ÖZYİĞİT: Onların yok da, bizim var mı? Cumhurbaşkanı seçildiği andan itibaren tarafsız, bağımsızdır. Toplumun yüzde 60’nın desteğini aldı. Dolayısıyla kendine göre bir ekip oluşturdu, bu ekiple bu yapıyı götürüyor. Hükümetin de temsilcileri çeşitli kademelerde yer alıyor. Düzenli olarak da bilgilendirme toplantıları yapılıyor. Rum tarafında siyasi partiler şikayet ediyor Anastasiadis kendilerine yeterince bilgi vermez diye ama bizim taraf da, özellikle Meclis’te temsil edilen partiler hele hele hükümet partilerinin buna şikayet etme hakkı hiç yoktur. Çünkü tutanaklar bize gelmiyor, biz Meclis’e gidip, oradan görüyoruz, okuyoruz. Ama sayın Başbakan’a sürekli, düzenli gidiyor. Kendi okumazsa bile uzmanları bunu okuyup da sayın Başbakan’a bilgi vermiyorsa onların sorunudur. Dolayısıyla düzenli ve sürekli bilgilendirme yapılıyor. Tutanaklar düzenli Meclis’e ve kendilerine gönderiliyor. Bilgimiz yoktur demek art niyetli yaklaşımdır. Kaldı ki ortada ciddi bir çaba vardır. Bu çabayı kimsenin göz ardı etme hakkı ve yetkisi yoktur. Üstelik haftalık olağan görüşmeleri var Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın sayın Akıncı ile… Orada da sorabilirler, gereken bilgileri alırlar. Geçen hafta içeride hep birlikte konuştuk ve ciddi bir sıkıntı görmedik. Ama dışarıya çıkıp tribünlere oynamayı tercih etmeleri de maalesef artık halkın takdirine kaldı.
• Hükümetin icraatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
• Cemal ÖZYİĞİT: Hükümet çok başarısız. Zaten bu hükümet bir önceki hükümetin atamadığı bazı adımları ya da bıraktığı yerden, Türkiye’deki yetkililerin beklediği imzaları atmak için kurulan bir imzacı hükümettir. Nitekim Mali Protokolü, elektrik kurumu ile ilgili sözleşmeleri, su ve koordinasyon ofisi antlaşmalarını imzaladılar. Halkın çok ciddi tepkileri olmasına rağmen, gözlerini kırpmadan, pervazsızca, halka ve ülkenin dinamiklerine rağmen adımlar atılıyor. Hatta o kadar kendilerinden geçtiler, sit alanlarını bile birilerine peşkeş çekmeyi uygun görüyorlar. Yani bakıldığında hükümetin son dönemde attığı bütün adımlar, aldığı bütün kararlar mahkemelik. Bir kısmı iptal edildi, bir kısmı geri döndü, durduruldu. Bu defa Başbakan Yardımcısı ‘biz de başka şeyler uygularız’ açıklaması yaptı. Yani ‘mahkemeleri, hukuku göz ardı ederiz’ yaklaşımı sergiledi. Bu sosyal ve hukuk devleti anlayışına çok ters bir yaklaşımdır. Bu kabul edilebilir bir yaklaşım değil. Halkın hangi sorunu çözdüler? Son olarak hayvancılar sokakta, eylemi askıya aldılar sorun çözülsün diye. Orada sorun sorunu çözmedir. Hele de şimdi ekim döneminde bu insanlar, tarlasını, çiftliğini, hayvanını bırakarak Lefkoşa sokaklarına geldi. Bu defa tabi başka kesimler trafik engellendi diye şikayet etti ama bu insanlar ne yapsın? Sorunlarına bir türlü çözüm bulamadılar, çıktılar geldiler, onlar bu durumdan çok mu mutlu? Mesele hükümetin onların buraya gelmeden sorunlarını çözmesiydi. Ama biz, hükümette böyle bir niyet görmedik. Düşünün okullar açılalı kaç ay oldu ve hala daha öğretmen eksikliği devam ediyor. Orta eğitimde sınav dönemi geldi, hala daha öğretmen yok. Okullarda tamiratlar devam eder. Sağlık alanında sağlık sistemi tel tel dökülür. Özel hastaneler açılır durmadan, devlet hastanelerinde doğru düzgün adımlar atılmaz. İskele ve Güzelyurt Bölgesi’nde insanlar doktor olmadığından yakınıyor. İskele ilçe oldu, ilçe oldu diye övündüler ama doktor yok. Yani böyle bir anlayış, nasıl bir anlayıştır?
Sağlık ve eğitim sisteminde, hayvancıya, çiftçiye, çalışana, bordolu çalışanların haklarında düzenleme yok, onların yaşamlarını iyileştirme yok. Bu arada döviz aldı başını gidiyor, önlem yok ama makam arabaları almaya para var. Kendileri lüks ve şatafat içinde yaşamak için ne gerekirse yapıyorlar. Dolayısıyla ülkede ciddi bir hükümet boşluğu sorunu vardır. Bunun da bir seçimle artık doğru bir yere oturması ve gerçek iradenin sandığa, meclise, hükümete yansıması gerekir diye düşünürüm.
----------------------------------------------------
‘Çakıcı bunu başka yerlere çekmeye çalışıyor’
• TDP’de basına da yansıyan tartışmalar yer alıyor. TDP eski Başkanı, milletvekili Mehmet Çakıcı’nın size yönelik eleştirileri de oldu. TDP’de neler oluyor?
• Cemal ÖZYİĞİT: TDP’de bir şey olduğu yok. Bir süre önce TDP’de ortaya çıkan konu var. Parti Tüzüğü’ne ve yıllardır bu partinin savunduğu temel değerlere aykırılıklar tespit edildi. Bu çerçevede Mağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları Parti Meclisi tarafından Disiplin Kurulu’na sevkedildi. Yüksek Disiplin Kurulu bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. İnanın onlar orada bağımsız ve hukuk sistemi içerisinde yasalara, tüzüklere göre çalışmalarını sürdürüyor. Ama bizim gündemimiz başka. Bizim gündemimiz Kıbrıs sorunu, kritik aşama ve toplum sorunları. Biz kısa süre içerisinde 3 tane panel yaptık. Köy gezileri yapıp Kıbrıs konusunda ve hükümet icraatlarıyla ilgili halkı aydınlatma, bilgilendirme çalışmaları sürekli sürüyor. Belli ki sayın Çakıcı bunu başka yerlere çekmeye çalışıyor. O kendi bileceği iş. Parti olarak yolumuza emin adımlarla ilerliyoruz. Bir süreç vardır, bırakalım süreç bağımsız tarafsız bir şekilde işlesin. Gerekli kararlar üretilsin, kararlara da herkes uyup, saygı duysun.
• Sayın Çakıcı tarafından yöneltilen suçlamalara ne diyorsunuz? Örneğin Çakıcı TDP’nin kaosa sürüklendiğini, parti yetkili organlarının çalıştırılmadığını söyledi, MYK’nın istifa etmesini yeni MYK’nın belirlenmesini istedi.
• Cemal ÖZYİĞİT: Partiler yasalara, tüzüklere göre yönetilir. 1 yıl önce 20 Aralık’ta yetki aldık biz kurultayda, geniş kitleden. Ben ilk defa seçimle gelen seçilmiş başkanım. Bu Parti Meclisi kurultaydan yetki alarak geldi onun içinden bir Genel Sekreter ve MYK oluştu. Şimdi Parti Meclisi iradeyi mi değişti? Bize böyle bir şey yansımadı. Eğer bir değişiklik istenirse bunun konuşulacağı yer kamuoyu, basın değil, konuşulacak yer Parti Meclisi, partinin yetkili organlarıdır. Sayın Çakıcı, partiye mektup göndereceğine yetkili kurullara gelsin, bunları orada konuşalım.
• Bu konular basın önünde tartışılıyor, konuşuluyor. Bu kadar mı ayrıştınız, Emiroğluları ve Çakıcı ile iletişim sorunu mu var? Yoksa olaylarla birlikte gruplaşma mı var?
• Cemal ÖZYİĞİT: Bizim sorunumuz yok. Ama arkadaşlar ısrarla kendilerini geri çekiyorsa yapabileceğim bir şey de yok. Biz kimseye ne kapımızı kapattık ne bir şey yaptık. Mustafa arkadaşım geçici olarak görevden alınana kadar bütün toplantılara davet edildi. Şimdi geçici olarak görevden uzaklaştırıldı o da tamamen tedbir amaçlı, yasaya ve parti tüzüğüne uygun şekilde. Beklemedeyiz o konuda… Onun dışında Sayın Çakıcı Parti Meclisi’nin üyesidir. MYK’nın üyesidir. MYK’da karar mekanizmasına katılabilir, oy verme yetkisi yoktur. Sürekli bunlara davet ediliyor. Bakın 2 toplumlu temaslar yapıyoruz, onlara da aradık ama gelmez ise yapabileceğim bir şey yoktur. Dolayısıyla bizim sorumuz yoktur,kendinin sorunu varsa bilemem.
Bizim gündemimiz Kıbrıs sorunudur. Çünkü çocuklarımızın, torunlarımızın, ülkemizin geleceğidir. Biz bunlarla uğraşıyoruz. Herkesi de bununla uğraşmaya davet ediyoruz. Pazartesi akşamı da ortak bir miting planlanıyor. Bu mitinge herkesi katılmaya, çözüm ve barış istencini hep birlikte yüksek sesle haykırmaya davet ediyorum.