“Tedbir geciktikçe, sorun büyür”
Politis Gazetesi Ekonomi Editörü Demetris Georgiades, Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali krizin nedenlerini ve çözüm önerilerini Yenidüzen’e değerlendirdi
“Tedbirler ne olursa olsun, zarar ortadadır, bunu ödemek durumundayız. Sistemin parçası olan herkes bu zararı paylaşmak durumundadır. Kabul etmemiz gerekir ki tedbir almak zorundayız. Ertelemek sadece sorunu büyütür, bedelini artırır ve insanlar daha çok acı çeker”
“Politikacıların ufku, zaman dilimi bir sonraki seçime kadardır. Onlar o güne kadar acı reçeteler, katı tedbirler almamaya çalışırlar. Aslında bize olan da buydu. Tedbir almakta yavaş olduğumuz için problem büyüdü. Tedbir almayı ne kadar geciktirirseniz, sorun o kadar büyür”
“Avrupa’ya ihtiyacımız vardır. Biz Avrupa’nın parçasıyız. ‘Rusya veya başka ülkelerle ticari veya başka ilişkilerimiz olmasın’ demiyorum ama biz Avrupa ailesinin parçasıyız ve onlarla çalışmalıyız. Avrupa bize yardımcı olmak için orada olduğunu gösterdi”
Ödül Aşık Ülker
Politis Gazetesi Ekonomi Editörü Demetris Georgiades, Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali krizin nedeninin aşırı borçlanma olduğunu söyleyerek, “Tedbirler ne olursa olsun, zarar ortadadır, bunu ödemek durumundayız. Sistemin parçası olan herkes bu zararı paylaşmak durumudadır. Kabul etmemiz gerekir ki tedbir almak zorudayız. Ertelemek sadece sorunu büyütür, bedelini artırır ve insanlar daha çok acı çeker” diye konuştu.
Güney Kıbrıs’taki bankalardaki likidite sorununa çözüm bulmadan bankaların faaliyet gösteremeyeceğini vurgulayan Georgiades, Kıbrıs’ın Avrupa’nın parçası olduğunu ve AB ile çalışması gerektiğini kaydetti.
Demetris Georgiades, Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali krizin nedenlerini ve çözüm önerilerini Yenidüzen’e değerlendirdi.
Georgiades, “Avrupa bize yardımcı olmak için orada olduğunu gösterdi. İnsanlar AB’yi ‘düşman’ gibi görse de Avrupalılar (Güney) Kıbrıs’ın batmasını isteselerdi yapmaları gereken tek şey beklemek olurdu” dedi.
“Şimdi yaşayacağınız kayıp 2-3 sene içinde yükselen faizlerle kapanacak” diyen Georgiades, mevduatlarını Güney Kıbrıs dışına taşıyanların da kısa süre sonra geri getireceğine dair inanç belirtti.
“En çok acı verecek tedbir bile geciktirmekten daha iyidir” diyen Georgiades, Güney Kıbrıs’ta 3-4 sene önce bazı basit tedbirler alarak bugünkü krizi engellemenin mümkün olduğunu da savundu.
“Bütün mali krizlerin nedeni aynıdır, aşırı borçlanma”
Soru: Öncelikle durumu açıklayalım, Güney Kıbrıs’ta bankacılık sektörü bu duruma neden geldi?
Georgiades: Dünyadaki bütün mali krizlerin nedeni aynıdır, aşırı borçlanma, kamunun ya da özel sektörün aşırı borçlanması. Enflasyon gibi diğer konular bunun etkileridir. Kıbrıs özeline baktığımızda birkaç faktör vardır. AB’ye ve özellikle Euro bölgesine girdikten sonra çok sayıda yabancı mevduat (Güney) Kıbrıs’a geldi ve bankaların kredi verme oranında artış oldu ve bankalar insanlara çok fazla kredi vermeye başladı. Bu da piyasada para akışını artırdı, çok fazla harcamaya ve ekonominin ısınmasına neden oldu. Yeni iş imkanları doğurdu, herkes iş kurmaya başladı, bu devlete de gelir sağladı. Buna ek olarak emlak fiyatları artmaya başladı, Euro bölgesine girdiğimiz için İngilizlerden (Güney) Kıbrıs’taki emlak için talep arttı. Bu da fiyatlarda ek bir patlamaya neden oldu. Fiyatların her zaman yükseleceğine dair spekülasyonlar başladı. Tüm bunlar büyük bir balona neden oldu ve bunu kimse tahmin edemedi. Merkez Bankası bazı sınırlamalar koymak istedi ama biraz geç kaldı. Bir noktada bu para yaratma dönemi durdu, küresel ekonomik kriz ve Yunanistan’daki kriz geldi ve herşey çökmeye başladı. Yunanistan’daki ekonomik durum (Güney) Kıbrıs’tan daha kötüydü ve verilen kredilerin geri dönüşünde sorun oldu. Ayrıca Yunan devlet bonolarında da düşüş yaşandı. Sadece Yunan devlet bonolarındaki düşüşün (Güney) Kıbrıs’a yarattığı kayıp 4,5-5 milyar Euro civarındadır ki bu (Güney) Kıbrıs için çok büyük bir miktardır. Bankalara verilen borçlardan ortaya çıkan kayıp da hemen hemen aynı miktardadır.
“Tedbir almakta yavaş olduğumuz için problem büyüdü”
Soru: Neden daha önce tedbir alınmadı?
Georgiades: Bunu politikacılara sormak lazım. İnsanlar her zaman “biz farklıyız. Kıbrıs farklıdır” diye düşünür. (Güney) Kıbrıs yeni bir ülke, bağımsızlığını 1960larda kazandı, yeterince olgun değil, tecrübesiz. Dolayısıyla farklı olduğumuzu düşünüyoruz. Politikacıların ufku, zaman dilimi bir sonraki seçime kadardır. Onlar o güne kadar acı reçeteler, katı tedbirler almamaya çalışırlar. Aslında bize olan da buydu. Tedbir almakta yavaş olduğumuz için problem büyüdü. Tedbir almayı ne kadar geciktirirseniz, sorun o kadar büyür. Avrupalılar hayal kırıklığı yaşadı, tedirgin oldu çünkü krizin geldiğini biliyorlardı, bize daha önce tedbir almamızı söylediler, biz reddettik. Şimdi gidip Avrupa’dan yardım istedik. Bazı insanlar bize şantaj yaptıklarını söylüyor ama ben öyle tabir etmiyorum, ben bunu “sıkı pazarlık” olarak tanımlıyorum. Olan budur. Bizi Troyka’dan borç istemeye kimse zorlamadı. Başka yol bulabilecekseydik neden bulmadık.
“Avrupa’ya ihtiyacımız vardır”
Soru: AB’nin kurtarma paketini Kıbrıs (Rum) hükümeti reddetti. Başka çözüm önerileri üzerinde çalışıyor, bazı yasalar da geçirdi. AB 10 milyar Euro veriyor, geriye kalan nasıl bulunacak?
Georgiades: Bulmak zorundayız. Eğer bulamazsak bankalarımız bir daha açılamaz. Bankalar maddi kayıplardan dolayı kapanmadı, likidite sorunundan dolayı kapandı. Avrupa’nın bu yardımı olmadan bizim bankalarımız hemen kapanır, hiçbir şekilde faaliyet yapamazlar. Şu andaki esas sorun banka sektöründeki likidite sorundur. Bu yüzden kimse bankaların açılmasına izin vermedi çünkü çalışamazlar. Avrupa’ya ihtiyacımız vardır. Biz Avrupa’nın parçasıyız. “Rusya veya başka ülkelerle ticari veya başka ilişkilerimiz olmasın” demiyorum ama biz Avrupa ailesinin parçasıyız ve onlarla çalışmalıyız. Avrupa bize yardımcı olmak için orada olduğunu gösterdi. İnsanlar AB’yi “düşman” gibi görse de Avrupalılar (Güney) Kıbrıs’ın batmasını isteselerdi yapmaları gereken tek şey beklemek olurdu.
Soru: Kıbrıs Avrupa’nın parçası ancak Rum Maliye Bakanı Rusya’da temaslar yaptı yardım için. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz, bu doğru bir davranış mı?
Georgiades: Bunu neden ve nasıl yaptığınıza bağlı. Euro bölgesi dışındaki bir devletten yardım istemekte sorun yok. Avrupalıları rahatsız eden bizim Rusya’ya gitme nedenimiz. Biz Rusya’ya AB kurallarına göre uygulamamız gereken tedbirleri uygulamayalım diye borç almaya gittik. Kilit noktası budur. Avrupalıları bu rahatsız etti ve bundan rahatsız olma hakları da vardır. Daha önce de Rusya’dan borcu aldık ve 4-5 ay içinde para yine bitti. Ruslarla da dalga geçtik, borcun bizi 14-15 ay idare edeceğini söyledik ancak sadece 4-5 ay idare etti.
Soru: (Güney) Kıbrıs’ın Euro bölgesinden ayrılma durumu var mı?
Georgiades: Böyle bir niyet olduğunu düşünmüyorum. Herkes, özellikle Kıbrıs’taki herkes Kıbrıs’ın Euro bölgesinden kalmasını istiyor. Bu nasıl davranacağımıza ve ne yapacağımıza bağlı. Eğer doğru davranmazsak, doğru adımları atmazsak buna zorlanabiliriz. Almanlar ya da diğerleri tarafından değil, şartlardan dolayı buna mecbur kalabiliriz.
“Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs arasında büyük fark var”
Soru: Avrupa’da başka ülkelerdeki insanlar da bu tür tıraşların kendilerine de olması ihtimalinden dolayı çok tedirgin. Sizce bu diğer ülkelerde de olabilir mi?
Georgiades: “Kıbrıs’ın durumu özel bir durumdur” deniyor. Eğer başka bir ülke de bu özel duruma gelirse kesinlikle yapacaklar. Bazı insanlar Yunanistan’ın durumunda neden devlet tahvillerinden tıraşlama yapılırken (Güney) Kıbrıs’ta mevduatlara vergi konmak istendiğini soruyor. Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs arasında büyük fark var. Yunanistan’da esas sorun kamunun aşırı borçlanmasıydı. (Güney) Kıbrıs’ta sorun özel sektördeki aşırı borçlanmadır. Benzer durumda olan ülkeler de bu tür bir çözümle karşı karşıya kalabilir. Pertekiz’de de büyük miktarda özel borçlanma var, ancak Portekiz gerekli tedbirleri aldı. Tedbirler işe yararsa bunu önleyebilirler. Bizde tedbirler ertelendi ve yolun sonuna gelince, çok geç oldu.
Soru: Bankalar hala açılamadı ve piyasada para sıkıntısı yaşanmaya başladı...
Georgiades: Mevduatlar bankalardadır ancak kredi olarak verilmiştir. Bankaların mevduatları mevduat sahiplerine verme yükümlülüğü vardır. Panik durumunda herkes parasını çekmeye gidecek ama sizin paranız başka birine kredi olarak verilmiştir. Banka bunu hemen geri alamaz. Bu acil bir durum olduğu için Avrupa Merkez Bankası devreye girdi ve bu geçici ve panik sorun için, herşey sakinleşene kadar “ben size likiditeyi Emergency Liquidity assistance’dan vereyim” dedi. Para oradadır ancak likidite orada değildir.
İnsanların tepkilerini, görüşlerini ortaya koymaları normal ancak politikacıların herkesi dinlemesi, herşeyi masaya koyması, hesaplaması ve en az acıtacak çözümü bulması lazım. Hangisinin doğru çözüm olduğunu bilemiyorum ancak geciktirdikçe sorun büyür. En çok acı verecek tedbir bile geciktirmekten daha iyidir. Aslında 3-4 sene önce durumu kurtarabilirdik. Kamu sektöründe istihdamı durdurarak, gereksiz sosyal hakları keserek, bazi basit tedbirlerle bu duruma gelmeyi önleyebilirdik.
“Sorun AB veya Euro bölgesi değil, sizin nasıl davrandığınızdır”
Soru: AB üyesi olmak veya Euro bölgesine girmek sizce hata mıydı?
Georgiades: AB’de 27 ülke var ve bunların 17’si Euro bölgesindedir. Bazıları başardı, bazıları başaramadı. Sorun AB veya Euro bölgesi değil, sizin nasıl davrandığınızdır. Eğer doğru davranırsanız AB’nin veya Euro bölgesinin parçası olmanın çok yararları vardır. Eğer doğru davranmazsanız, gerekli tedbirleri almazsanız kaybedersiniz ve daha çok soruna neden olursunuz.
“Çözüm insanların talebine dayanmalı”
Soru: Bu krizin Kıbrıs sorununun çözümü için bir fırsat olabileceği de söyleniyor. Sizce bu Kıbrıs sorununun çözümü için bir fırsat olabilir mi?
Georgiades: Her şok pek çok şey için fırsattır. Yine nasıl davrandığınıza bağlı. Ben “krizden dolayı çözüm olacak” demezdim. Eğer bu kriz görüşmelerin başlaması için bir fırsat olacaksa ne güzel ancak çözüm insanların talebine dayanmalı. Çözüm için acele edip, hatalar yapıp, gelecekte daha büyük sorunlara neden olunmamalı.
------------------------------------------------------------------------
“Kayıp 2-3 sene içinde kapanacak”
Soru: Kısacası “Anastasiades hükümeti bu tedbirleri almak, tıraşlamayı yapmak zorundadır. Çıkış yolu budur, aksi takdirde bankacılık sektörü çöker ve diğer sektörler de bunu takip eder” diyorsunuz.
Georgiades: Eğer tedbir almazsanız ve bankaları açarsanız, mevduat sahipleri Troyka, IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Kıbrıs (Rum) hükümetinin mevduatlar üzerine vergi koymayı düşündüğünü bilecek. Yani “Tehlike oradadır. En iyisi paramı alıp gideyim” diyecek, bu daha da büyük bir problem yaratacak. Eğer tedbirler alınır, tıraşlama yapılırsa, insanlar “tıraşlama geçmişte olan birşeydir, ben ödedim, geleceğe bakmalıyım” der. (Güney) Kıbrıs’ın hala daha IMF ve Avrupa Merkez Bankası destekli bir sistemi var, hala daha iyi bir vergi sistemi var, mevduatlara en yüksek faizi veren Euro bölgesi ülkelerindeniz. O zaman (Güney) Kıbrıs’ı neden terk edelim? Şimdi yaşayacağınız kayıp 2-3 sene içinde yükselen faizlerle kapanacak. Bazı insanlar tabi ki duygusal yaklaşıp “Kıbrıslılar paramı aldı, gitmek istiyorum” diyebilir. Ancak burada mevduatı olanların çoğunun burada işi var, dolayısıyla bunun çok fazla olacağını düşünmüyorum ve zaten gidenler de kısa bir süre sonra geri gelecek.
“Zarar ortadadır, bunu ödemek durumundayız”
Krizin nedenlerini anlattım. 10-15-20 milyar Euroluk bir zarardan bahsediyoruz. Kıbrıslılar, (Güney) Kıbrıs’ta yaşayanlar, çalışanlar bunu ödemek durumundadır. Tedbirler ne olursa olsun, zarar ortadadır, bunu ödemek durumundayız. Sistemin parçası olan herkes bu zararı paylaşmak durumundadır. Kabul etmemiz gerekir ki tedbir almak zorudayız. Ertelemek sadece sorunu büyütür, bedelini artırır ve insanlar daha çok acı çeker.
Bankaları ve kooperatifleri yeniden şekillendirmeyi öngören tedbirlerin amacı bütün bankacılık sektörüne istikrar getirmektir. Yapılmak istenen “iyi” ve “kötü” banka çözümü daha sağlıklı bir banka ortaya çıkarır ancak mevduat sahipleri büyük darbe alır. Bizim hükümetimiz ve Troyka’nın doğru dengeyi bulması gerekir. Durum ne olursa olsun bir bedel olacak ama herkes istikrarlı ve güvenli bankacılık sektörü yaratmanın uzun vadeli faydalarına bakmalıdır. Hiç şüphe yok ki, Avrupa Merkez Bankası ve IMF’nin teknik ve mali yardımı ile bu hedefe ulaşma konusunda çok daha iyi bir şansımız olacak. IMF ve Avrupa Merkez Bankası’nın yardımı, bankaların ve Merkez Bankası’nın aldığı tedbirler, mevduat sahiplerinin kısa sürede yatışacağına ve son 12 ay içinde paralarını (Güney) Kıbrıs dışına görürenlerin de birkaç hafta veya ay içinde yeniden (Güney) Kıbrıs’a geri getireceğine inanıyorum.