1. HABERLER

  2. RÖPORTAJ

  3. “Teftiş memuru ‘kirli’ dedi, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldı, mal ülkeye girdi”
“Teftiş memuru ‘kirli’ dedi, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldı, mal ülkeye girdi”

“Teftiş memuru ‘kirli’ dedi, kapalı kapılar ardında görüşmeler yapıldı, mal ülkeye girdi”

2019 – 2022 yılları arasında TÜK Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapan Hasan Adahan, kendisine dair ‘yolsuzluk’ iddialarının 2022’deki belediye seçimlerinde, UBP yerine bağımsız aday çıkmasıyla başladığını söyledi.

A+A-

Ertuğrul SENOVA

Kıbrıs’ın kuzeyindeki ekmek üretimi için gereken buğdaydan, hayvanların yiyeceği arpaya kadar, ihtiyaç duyulan tüm tahıl ürünlerinin üretimi, tedariki ve ithalatından sorumlu Toprak Ürünleri Kurumu (TÜK), “yolsuzluk” iddialarıyla anılıyor...

YENİDÜZEN, söz konusu iddiaları, iddia sahiplerinden dinliyor...

“Yerli bir şirketin spot piyasadaki ürünü, TÜK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun tarafından, kimseye sorulmadan adaya sokuldu. Üstelik bu ürün, TÜK’ün ürün teftiş memuru tarafından yazılan raporda ‘kirli’ olarak nitelenmişti. Ancak Gürsel Uzun Bey kapalı kapılar arakasında görüşmelerini yaptı ve konuyu Yönetim Kuruluna bile getirmeden süreci tamamladı. Ama sen bunu yarın yaz, sabaha siyaseten birileri devreye girer, geriye dönük evrak düzenlenir. Bu memlekette bunlar olabilir, olmaz diyemem.”

Bu iddialar, Toprak Ürünleri Kurumu’na 2019 – 2022 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmış Hasan Adahan’a ait.

Adahan, “TÜK’de yolsuzluk” iddialarının, “Aralık 2022’deki belediye seçimlerinde, UBP yerine bağımsız aday çıkmasıyla başladığını, “partisinin kendisine itibar suikastı gerçekleştirdiğini” söylüyor:

“Benimle ilgili olan iddialar, 25 Aralık 2022 yerel seçimlerine dayanıyor, başka bir şeye değil. Belediye seçimlerinde ben bağımsız aday çıktığım için, şahsımı karalamak adına kendi partim UBP büyük bir kampanya başlattı. İtibar zedeleme kampanyası. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok.”

Kendisinin görevden alınmasının ardından TÜK Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan Gürsel Uzun ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atan Adahan, TÜK’ün ürün teftiş memuru tarafından “kirli” olarak tespit edilen, yerli bir firmaya ait spot piyasadaki 2 bin tonluk ürünün, “Uzun ile şirket sahibi arasında kapalı kapılar ardında” yapılan pazarlıklar sonucu, Yönetim Kurulunun gündemine bile getirilmeden ülkeye sokulduğunu anlatıyor.

Adahan, “Ama sen bunu yaz, sabaha siyaseten birileri devreye girer, geriye dönük evrak düzenlenir. Bu memlekette bunlar olabilir, olmaz diyemem” ifadelerini kullanıyor.

Yönetim Kurulu Başkanı Uzun ile ilgili ortaya attığı bir diğer iddiası ise “kurumun 6 ayda 80 milyon TL’lik zarara uğratılması” olduğunu söyleyen Adahan, bu zararın ‘yolsuzlukla’ değil, siyasi kaygılar sonucu yaşandığını ifade ediyor.

TÜK’e uzun süredir müdür atanmamasıyla ilgili de samimi yanıtlar veren Adahan, “Müdür atama yetkisi Yönetim Kurulu’nda olsa da bu siyasi bir karardır, bakanlık ve başbakanlık karar verir. Kendimizi kandırmayalım” diyor ve ekliyor: “İşin gerçeği bu: Atanacak isim oralardan gelir ve Yönetim Kurulu atar.”


“Kendi partim UBP, bağımsız aday çıktığım için itibar zedeleme kampanyası başlattı”

YENİDÜZEN: TÜK’de yolsuzluk iddiaları gündeme gelmiş durumda...

Hasan Adahan: (Sorunun devamını beklemeden başlıyor) “Benimle ilgili olan iddialar, 25 Aralık 2022 yerel seçimlerine dayanıyor, başka bir şeye değil. Belediye seçimlerinde ben bağımsız aday çıktığım için, şahsımı karalamak adına kendi partim UBP büyük bir kampanya başlattı. İtibar zedeleme kampanyası. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok. Bir şey tespit ederlerse bana da söylesinler, merak ediyorum. Memlekette yolsuzluk, rüşvet iddiaları çok konuşuluyor. Ancak hiçbir rüşvet tek taraflı olmaz, bir de veren vardır. Hiçbir yolsuzluk bir kişi üzerinden yürümez bunun şebekesi vardır. Eskilerin bir lafı vardır; hata yap ama yanlış yapma. İş yapan hata yapar. Ben TÜK’ün başında en uzun kalan insanım. Genç yaşta geldim. Ben siyaseten kendimi parlatmak için bu göreve gelmek istedim, bunu çekinmeden söylerim. Ben Mesarya çocuğuyum. Çiftçi ve hayvancılar benim bölgemden. Siyasetçi bir aileden geliyorum. Batmış, bitmiş denen kurumların doğru şekilde yönetilebildiğine, aslında çok kolay kurtarılabileceğine inanıyorum. Bunu göstermek adına göreve gelmiştim.


“Gürsel Uzun, kurumu 80 milyon TL zarara uğrattı”

YENİDÜZEN: “TÜK Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Uzun, geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajda, kurumun başına geçtiği Ocak ayında büyük borçlarla karşılaştığını, kurumu maaş ödeyemez bir noktadan devraldığını ve kısa sürede bu bataktan kurtardığını söyledi. Bu açıklamayla ilgili neler söylemek istersiniz?

Hasan Adahan: “Görevden alındığımda kurumun hesaplarındaki aktif – pasif dengesi artıdaydı. Kendisi ne proje yaptı da kurtardığını söylüyor? Bu, başkalarının emeklerinin üzerine yatmaktır, saygısızlıktır, başkasının emeğini sahiplenmektir. Gürsel Uzun, göreve geldiğinde aktif – pasif dengesinde bir sorun olmayan bir kurum buldu. Uzun, göreve geldiği ilk ayda yaptığı açıklamada, TÜK’ün ambarlarındaki malları satarak artıya geçeceğiz demişti, şimdi farklı konuşuyor, kendini yalanlıyor. Çünkü bu işi bilmiyor. Ben de göreve ilk geldiğimde bilmiyordum ama ben yönetici olarak gelmiştim. İyi bir yönetici olduğumu iddia edebilirim. Ama Gürsel Bey ne yaptı? Oradaki herkesi yalancı, hırsız ilan etti. Herkese sataşmaya başladı. Kurumu da kurtarmadı, şu anda 80 milyon TL zarara sokmuş durumda. Bu konuda kendisiyle istediği her platformda konuşabilirim. Ben göreve geldiğimde, önce TÜK’te çalışanlar, önce kurumun paydaşları, çiftçiler demiştim. Ancak Güsel Uzun önce siyaset dedi. TÜK’ü düşünmeden, ezbere politikalarla hareket etti. Ben görevden ayrılacağımda arpa 7 TL idi. Biz TL kullanıyoruz ama dünya Dolarla hareket ediyor. Bu rakamın artması gerekiyordu. Ancak Gürsel Uzun siyaset yaparak bunu arttırmadı. 7 TL’den satmaya devam etti ve kurumu 80 milyon TL zarara uğrattı. Dövizle birlikte arttırmak zorundaydı. Cari giderler, personel giderleri... Bunları siyaseten hep öteledi. Önce TÜK demedi...”


“Gürsel Uzun yönetmeyi bilmiyor. Daha da kötüsü yönetmeyi bilmediğini de bilmiyor”

YENİDÜZEN: Sözünü ettiğiniz 80 milyon TL; iş bilmezlikten mi yoksa yolsuzluktan mı heba oldu?

Hasan Adahan: “Bir insanı yaftalamak olmaz. Ben çaldığını görmedim, orada değildim. Benim günahıma girenleri Allah’a havale ederim. Bana bu yaftayı yapıştırmaya çalışan Uzun’u da havale ediyorum. Açıkçası 80 milyon TL’yi kimse 6 ayda kasan uçuramaz. Gürsel Uzun yönetmeyi bilmiyor. Daha da kötüsü yönetmeyi bilmediğini de bilmiyor.”


“2 bin tonluk arpa, TÜK’ün teftiş memuru tarafından ‘kirli’ olarak tespit edildi, Gürsel Uzun kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmelerle, konuyu yönetime sunmadan işi bitirdi”

YENİDÜZEN: TÜK’ün spot piyasadan, borsadakinden daha pahalı fiyatlara ihalesiz şekilde arpa aldığı, kurum ve üreticinin ton başına 50 Dolar zarara uğratıldığı ifade ediliyor. Ayrıca spot piyasadan alınan ürünlerin kirli olduğuna dair iddialar var. Bu sizin döneminizde de yapıldı mı? Nasıl yorumluyorsunuz?

Hasan Adahan: “Spot piyasadan arpa alma işi dörtlü koalisyon döneminde başladı. Aradaki tek fark; dötlü koalisyon, ihaleyi Merkezi İhale Komisyonu’nda açıyordu, şimdi ise TÜK’ün ofisinde veya bakanlıklarda açılıyor. Spot alım, özellikle TÜK için yapılması zorunlu bir iştir. Çünkü aciliyet gereken zamanlar oluyor. Sizin limanlarınız 20 – 30 tonluk yük gemilerine uygun olsa, spot piyasada 190 Dolara da arpa bulabilirsiniz. Ama limanlarımız uygun değil. Bu nedenle küçük alımlar yapabiliyoruz. Bu da pahalı sonuçlar çıkarabiliyor. Kirli tohum konusunda evet, dediğiniz gibi bir olay yaşandı. Yerli bir şirketin getirdiği ürün, Yönetim Kurulu Başkanı Uzun tarafından, kimseye sormadan adaya sokuldu. Malın kirliliğinin yüksek olduğunu, TÜK’ün ürün teftiş memuru söyledi. Memur dedi ki bu arpa adaya girmeye uygun değil. Ancak Gürsel Uzun Bey hiçbir rapor beklemeden kapalı kapılar arakasında görüşmelerini yaptı ve konuyu Yönetim Kuruluna da getimreden süreci tamamladı. Bakın, tamamlamış demiyorum, tamamladı diyorum. Sen bu bilgiyi şimdi aldın, git polise ihbar et, de ki bu teftiş memurunun raporunu, belgeleri istiyorum, getirmezler. Ama sen bunu yarın yaz, sabaha siyaseten birileri devreye girer, geriye dönük evrak düzenlenir. Bu memlekette bunlar olabilir, olmaz diyemem. Kimsenin günahına girmem deidm, bakın bunun yapıldığını söylüyorum.”


“Firma adına gerek yok, yerel bir şirketti”

YENİDÜZEN: Sözünü ettiğiniz firma hangi firma? Yerel bir firma mı?

Hasan Adahan: “Firma adına gerek yok, yerel bir şirkettir. Getirilen arpanın uygun olmadığını, TÜK’ün teftiş memuru söylüyor, rapor ediyor. Bu kayıtlarda var. 2 bin tona yakın bir arpaydı. Düşünün, üreticinin arpası kirli deniyor, TÜK tarafından alınmıyor, geri çevriliyor. Ama yurtdışından getiriliyor ve alınıyor. Bu alınan arpa kirliydi...”


“Müdür atama yetkisi Yönetim Kurulu’nda olsa da bu siyasi bir karardır, bakanlık ve başbakanlık karar verir. Kendimizi kandırmayalım”

YENİDÜZEN: TÜK’e neden 2019’dan bu yana Müdür atanmıyor? Sizin döneminizde atanmamasının sebebi neydi?

Hasan Adahan: “Yanlış soru. 2019 Haziran’da atandım, CTP’nin atadığı Müdürle 6 ay birlikte çalıştık. 2019’da Mehmet Bullici Bey’i atadım, istifa etti, emekli oldu. Daha sonra bir kişiyi daha atadım. 2021’in sonlarına doğru kurum müdürsüz kaldı. Bir süre bu görevi ben devam ettirdim ama ben fakrlı çalışıyordum. E-postalara ulaşmadım, hiçbir sisteme girmedim, müdür imzası attım ama ıslak imza olarak attım. Elektronik imzayı mecbur kalana kadar çıkarmadım. Müdürün bilgisayarını hiç açmadım. Ben yönetici olarak gerekeni yaptım. Benim dönemimde fiziki olarak müdür yoktu ama fiilen aslında vardı. Müdür görevlerini Yönetim Kurulu kararıyla eski müdür vekilimize vermiştik. Evet, Müdürü atama yetkisi Yönetim Kurulu’nda olsa da bu siyasi bir karardır. Bakanlık ve Başbakanlığın verebileceği bir karardır. Evet, Müdüre gerek vardı. Bunu kendi dönemimde de söyledim. Bana teklif ettiler ama kabul etmedim. Müdür olmayı isteyen isteyen çok insan var. Bu siyasi bir karardır. 3-4 kişi talep etti de aralarında kaldılar, doğru insanı mı bulamadılar bilmiyorum. Yönetim, normalde Yönetim Kurulu’nda ama kendimizi kandırmayalım. Bunun gerçeği bu: Atanacak isim, oralardan gelir ve Yönetim Kurulu atar.”

yd-destek-gorseli-2-20230712101013.jpg

Bu haber toplam 5700 defa okunmuştur